Hikayelerimin tutmadığını görüyorum fikir tükendi ve Mann der Liebe hikayemi nasıl devam ettireceğim hakkında en ufak bir fikrim yok. Silmeyi düşünüyorum. Büyük ihtimalle en uzun bölümlü hikayem bu olacak bence.
Anne: Aman tanrım chicago yine mi uyuya kaldın gerçekten bıktım! Seni her gün uyandırıyorum şu lanet olası alarmı kursana aptal!
Chicago: Hassiktir, yine kulağımın dibinde ne diye bağırıyorsun? Babam oluncada böyle bağıra biliyor musun acaba? Hayır.
Anne: Alacağım ayağımın altına seni şimdi yürü kalk hadi nereye gidiyorsan git! Bayan Manson seni bekliyor.
Chicago: Manson mu? Aman tanrı- hayır ona okuldan ayrılacağımı falan mı söyledin!?
Anne: ayrıldığın için ola bilir mi? Yarın baban seni Almanyaya zengin dayına yollayacak.!
Chicago: Alfred mi? Hayır o sapığın teki!
Anne: Hayır, Dawn.
Chicago: Pardon, bütün dayılarım milyarderde karıştırmışımm!
Anne: Siktir git hadi!İnanamıyordum Almanyaya gidecektim. Pariste yaşıyorduk ve Almanyaya hiç gitmemiştim. Sebebi yok aslında çok zengindik ama babam o kadar cimriydi ki bilete bile para vermiyordu. Nihayet bunu akıl ede bilmişler gerçekten gitmek istiyordum. Babamın her gün beni azarlamasından bıkmıştım. Onlar için yürümem bile azarlamak için bir sebepti.
Chicago: Rose inana biliyor musun! Sonunda buluşacağız. Çok heyecanlıyım aynı okula gelmemiz için dayımı ikna etmem gerekk!
Rose: Umarım aynı okula gideriz Chii!
Chicago: Bana Chi diyişini çok seviyorum biliyor musunn?
Rose: Hep derim en iyi arkadaşımsın bal böreğim!
Chicago: Seninle yarın görüşeceğiz balım.Gerçekten bayan Manson ile konuşurken heryerim terliyordu. Iğrenç bir hissti.
B.M.: Ee Chicago Ringer ne düşünüyorsun bu konu hakkında? Annen seni okuldan alıyor ve Almanyaya gideceğini söylüyor ee?..
Chicago: Öncelikle Bayan Manson, doğru okuldan ayrılacağım ve başka bir okula gideceğim aslında iyi bir fikir çünkü sizden ve bu okulun kurallarından bıktım!
B.M: Ne demek bıktım! Senden 30 yaş büyük biri var karşında salak!
Chicago: Ben yaşa değil, zihniyete önem veriyorum da sizde yokmuş.
B.M: Siktir git odamdan, Hemen!
Chicago: Emredersiniz Bayan Manson.Dışarıda fırtına kopuyordu şemsiyemi almayı unutmuştum. Makyajım bozuldu, kumral saçlarım ıslanmıştı. Aman tanrım! Ne kadar şanssız bir gündü böyle. Sikicem günüde Mansonuda şimdi otobüste oturmuş eve gidecektim.!
Chicago: Amına koyayım böyle hayatın. Çapraz sikeyim. Bıktım her günüm böyle neden ben neden?
Amanda: OHA KUZİ SEN BURALARA GELIRMIYDIN?
Chicago: Wtf- sen AA AMANDA.
Amanda: Küfür de ediyoruz bakıyorum kırıldım :p
Chicago: Ben gitmeliyim Amanda sen gelirsin artık bize yarın :D
Amanda: Peki bakarım annem izin verseydi şimdi ordaydım.
Chicago: Yok, yarın gel daha iyi ev de dağınık baya ayıp olur şimdi sana.
Amanda: İyi o zaman görüşürüzz!
Chicago: Baybay!Ona komple kurmamın sebebi, ortaokulda sevgilimden hoşlanması, ayırmaya çalışmaşı arkamdan konuşması, yalan söylemesi kısaca tam bir kahpe. En adi fahişe.
Chicago: Ben geldim, anne? Neredesin?
Sessizlik.
Anne: Al bu valizi siktir git. Amanda bir erkek ile sex yaptığını söyledi bana.
Chicago: Ne inanamıyorum şaka mı yapıyorsunuz? Ne sex'i? Ben, bunu asla yapmam!
Anne: Yapmışsın, ne için direniyorsun daha? Yarını kahpe bir kızla geçiremem gidiyorsun. Şimdi!
Chicago: Sana gerçekten yazıklar olsun, beklemezdim.Valizi aldım, taksi tutup havaalanına geldim yarına kadar bekledim saat 05:30'da uçağım kalkıyordu valizi bagaja yollayıp uçağa bindim. Pencere yanına oturmuştum. Müzik dinlerken 4 kişi uçağa bindiler. 2'si benim arkama diğer ikisi de diğerlerinin arkasına oturdular. Tarzları aşırı iyiydi. Ama bunlar ne alaka? Derken hostes geldi. Kahve, yeşilçay sandviç gibi şeyler vardı. Menüden baktım chickenburger ve kola sipariş ettim. Arkamdakiler bütün menüyü sipariş vermişlerdi.
Chicago: Rose geliyorum uçaktayımm.
Rose: Aman tanrım! Bağırmana gerek yok kesinlikle ! İnsanlar rahatsız olabilirr
Chicago: Haklısın, Rose ben menü sipariş ettim baksanaa
Rose: Eh kapatayım o zaman benim okula gitmem gerekk.
Chicago: Görüşürüz ballı böreğiimm3 saat uçtuktan sonra Almanyaya varmıştık. Valizlerimi aldıktan sonra kulaklığımı boynuma geçirip yürüyordum. Dışarıya doğru gidecekken önümü büyük bir kalabalık. Sarmıştı. Bunlar ünlü müydü yani? O çocukların neyini seviyorlardı anlamamıştım.
Rose okuldan döndükten sonra havaalanına gelip beni alacaktı. Yemeğimi yedikten sonra kulaklığımı alıp müzik dinlemeye başladım. Zaman nasıl geçtiyse pilot iniş vaktinin geldiğini birazdan yere ineceğimizi söyledi. Heyacanlıydım ilk defa Almanyaya geliyordum çünkü. Rosé geliyorum diye yazmıştı gülümsedim ve mesajına kalp bıraktıktan sonra yukarıdan diğer çantamı aldım belime aldım. Kulaklığımı boynuma geçirdim ve beklemeye başladım. Biraz sonra herkes inmeye başlamıştı. Sakince kimseye takılmadan çıktım ve Almanyanın havaalanına varmıştık. Arkamdan şu 4 kişi gülerek ilerliyorlardı. Rosé'ni görüncr koşup kucağına atladım. Gülümseyerek ona baktım.
Rose: KIZ BEN SENU YERUM NE KADAR BOYLANIP POSLANDIN SENN BI DAKI- NE ARKANDA!
Chicago: Ney kim ne arkamda?
Tom: Hanımefendi, kulaklığınızı düşürmüşsünüz buyurun.
Chicago: Ah! Teşekkür ederim gerçekten!
Rose: Tom! Nasılsın? Seni hiç gerçekte görmemiştim!
Tom: Eh, iyiyim aslında neyse bize müsade bayanlar!Rose kadar heyecanlanmasam da Tom bana kulaklığımı uzatırken kalbimin ritmi bozulmuştu. Çok hızlıydı sanki herşey çok garip hissetmiştim. Ama kendime hakim olmalıydım hayır, hayır.
Rosé: Chi? İyimisin? Daldın yine
Chicago: Oh, kafam ağrıyor kola vurdu galiba off!
Rosé: Eve gidicez birtanem, gel valizini alıp gidelim. Hadi, hadii.Rose ile birlikte valizimi alıp taksiye bindik. Rosenin evi büyük dedesinden miras kalmıştı. Bu villada ikimiz vardık sadece. Akşam rose parti yapacaktı. Tom kaulitz ve arkadaşlarına mail göndericektik. Onlarsız parti, parti değildir dimi.?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Lost İn The Fire.
FanfictionAilesi baskıcı olan 15 yaşında bir kız, evden kaçtığında olacaklardan habersizdi.