I bölüm

1 0 0
                                    

                        "Leah Halton"
Leah'la günaydınn. Merhaba canlarım ben Leah  Halton. Tanıştıgıma mutlu oldumm. Benim normal bir günümdü bu gün Anasya annemde kalmaya gidecektim, yani sögle benim iki ailem var. Birinci ailem beni paraya satan ve ölen babam, baba demeye  agzım gelmiyor ,hatta o ölerken Tanrıya şükür ettim ki, dünya bir pislikten kurtuldu. Anasya ise benim kanını taşıdıgım kadın, yani öz annem. Durumu pek iyi degil çünkü babam öldükten sonra tek başına temizlikçi olarak çalıstı ve benimde yaptıgım yardımları kabul etmedi. Ama babam oldugunda Halton ailesinden her ay para alıyordu ve ben her seferinde onun ölümünü dilerdim. Jennifer Halton, Fred Halton ailem ise zengin bir şirket yöneticisidir. Jennifer annem  beni hep el üstünde büyütmüstür, saçımı tarar,öper,koklar tam bir anne sevgisini verir.Fred babam da aynı sekilde bana sarılıp uyur, beraber yemek yaparız, öper çok güzel aktiviteler yaparız. Ama ne öz babam ne de öz annem bana hiç bunları yaşatmadı. Bu yüzden benim için öz olanlar  Halton ailem ki, kimse aksini idda edemez. Anasya anneme iki-üç haftada bir gidiyorum, giderken yanımda bir miktar yiyecek,sebze ve gerekli kişisel bakım alışverişi yapıyorum. Bu gün de onlardan biriydi, annem temizlikçi günlerindendi ama fazla hastaydı, gerçi o rutubetli evde kim hasta olmaz ki? Ona çorba yapmaya gidiyordum. Saat 06:36'dı kalkıp ne giyinecegime karar verdim. Kahveyi rengi,bedeni saran bir takım giyidim ayagıma da içi tüylü bugg modeli botlarımı geçirdim. Yatagımı toplayıp makyaj masama oturdum. Eyeliner,maskara,ruj ve kapatıcı kullanarak kahveyi tonlarında makyaj yaptım. Aşagıya inip Jennifer annemin ve Fred babamın yüzünden öptüm ve "günaydın AİLEMM" dedim. Buna yanıt olarak onlarda ikisi birden yanaklarımdan öpüp " günaydın KIZIMIZZ"  dediler. İste demek ki, gerekli olan kan bagı degil, kan bagı olmadan da aile,kardeş olunuyormuş. Hayır kardeşim yok ama olmasını isterdim. Ben kahkaha atarken annem "kahfaltı yapmayacağını bildigim için çikolatalı krvasan yaptırdım, ha annen için de iki çeşit çorba yaptırdım" dedi. Yanıt olarak "teşekkür ederim annem" dedim ve temizlikçimiz  olan  Rosa teyzeden krvasanımı ,çorbaları ve arabamın anahtarını alarak kapıdan çıktım. Arabama taraf yürürken soguk bedenimi delip geçti,ve eve dönüp birsey almaya üşenirken birden aklıma arabamda siyah bir hırkamın oldugu aklıma geldi ve gülümsedim. İşte bögle küçük şeylerle mutlu olan biriyim ben, bana yapılan en küçük iltifat kalbimi kelebek yaptırıp uçuruyor.Arabama binip elimdekileri yan koltuga yerleştirdim ve annemin evine dogru sürmeye başladım. Sıkıldıgım için bir şarkı açtım.Ah  size demegi unuttum degil mi? Evet ben Amerikada yaşıyorum ama öz babam türk oldugu için türkçe biliyordum. Şarkı olarak:Teoman- Papatya çalmaya basladı ve az da olsa hüzünlendim,. çünkü EMARE okumuştum... Ah Minel niye sen degil Korel'im öldü ki? Yine keyfim kaçtı. SİKTİR
Saat:11:00
Annem'in evine gelmiştim kapıda durup çaldım, gıcırdayarak açılan kapının ardından annemi gördüm ve şoka düştüm, yüzü bembeyaz  olmuştu, göz altları siyah denebilecek kadar kararmıştı
Sanki ölü birine bakıyordum, hemen içeriye geçip ona sarıldım ve "Anne sana ne oldu böyle?" dedim.
Birden öksürdü ve agzına tuttugu peçete kan oldu.
Kandan tiksiniyordum, korkuyordum, nefret ediyordum ve bu yüzden gözlerimi kapattım. Aklıma gelen eski kabuslardan kurtulmak için  kafamı iki yana salladım olmadı... Beynimde sesler çalmaya basladı ' o gidecek', 'ölmesi sikimde degil', 'o gitmezse senide onuda öldürürüm', 'yakarım seni'...
Sesleri duymamak için kulaklarımı kapayarak duvara kısıldım. Bunu gören annem çantamdan piskalogun verdiği ilacımı çıkararak bana verdi.
İlacı elinden alarak titreyen elimle agzıma götürerek susuz bir sekilde yutmaya çalıştım.Biraz sonra geçirdiğim kriz bitmişti, ayağa kalktım üstümü temizleyerek koltukta oturarak beni izleyen anneme taraf gittim.  Bana bakarak "şimdi iyi misin?" Diye sordu karşılığında "evet ama  bedenim titriyor" hepsi alışmıştı krizlerime o yüzden pek tepki vermiyordular. Ama en azından sarıla bilirdi Jennifer annem gibi degil mi?

Mutfağa dogru yöneldim ev zaten rutubetli ve küçüktü, daha kötüsü ise boguyordu burada olan anılar beni.
Anneme bir kasede mercimek, diger kasede domates çorbası koyarak yanına götürdüm zaten sıcak oldugu için ısıtmaya gerek duymadım.
Tepside yanına koyup yedirmek için kaşıga elimi götürürken bana bakarak, "yine burada kalmadan gideceksin degil mi?" Dedi. Her zaman aynı konunun açılması beni rahatsız ediyordu. Buraya kalmak için geliyordum ama kalkamıyordum,yapamıyordum.

"Anne her defa aynı konu lütfen, bak buraya girer girmez kriz geçirdim. Gel bizimle kal diyorum ' hayır Jennifer beni ezer' diyorsun" elimle çorbaları göstererek "bak bu   çorbaları o yaptırdı sana" dedim. "Sen onun şeytan yüzünü tanımıyorsun, eee tabii sana melek gözükmek için herseyi yaptı" diyince sinirlenmiştim
Çünkü Jennifer annem beni herşeyden korudu, küçükken başka kardeş evlat edinmek isterken çocuk yaşlı biri çıkmıştı yani hastalıgı vardı ve bana şiddet uygulayacakken annem karşıma geçib engellemişti hatta bu yüzden belinde kırılan tabagın izi halen duruyor.  Ama Anasya annem beni babam döverken gülerek, evet gülerek izlemişti beni... Sanki gururlu birsey yapmış gibi ve o gün babam odada Anasya annem ile  konuştuktan sonra beni dövdü. Bunu o yapmıştı, bilmedigimi sanıyordu ama sadece ölüme yakın oldugu için susuyordum, onu kırmak istemiyordum...

Aynı zamanda ben istenmeyen çocuktum bu yüzden hizmetçi gözü ile bakıyordu zaten bu yüzden Jennifer annemde kalmama nifret ediyordu. O istiyordu ki ben burada kalarak ona bakayım

"Anne lütfen sus... Lütfen" diyerek onu susturmaya çalıştım,çalıştım çünkü her konuştukça bir kötü anı daha yükleniyordu. "Tamam, susuyorum senden son bir isteğim olacak, Hakkımı helal etmek için bir istek, gerçekleri söglemek için bir istek."
Kaşlarımı çattım ne istegi olabilirdi ki, bögle önemli? Bide sanki Müsülmanmış gibi hak helalligi veriyordu... Öldügünde günahlarında bogulacagını bilmeden.

"Ne?" Dedim sakince "temizlikçi çalıştıgım eve gide bilmedim bu gün ve dün, hiçbir haber de veremedim lütfen bu gün yanında bir temizlikçi al  ve git fazla hastalandıgımı bildir,  bunu istiyorum çünkü başka birsey istemege yüzüm yok" anlamsızca kaşlarımı havaya kaldırdım.  "Peki anne  ama ev sahibine haber ver ve son gününmüş gibi konuşmayı bırak,hemen buraya bir doktor ayarlıyorum" dedim. "Hayır kızım hepsi aynı ilaçları yazıyor lütfen, istemiyorum hem teyzene diyecegim gelsin bi ıhlamur yapsın geçer" ne kadar inkar etsem de, annem aynı şeyleri söyledi en son "Peki" diyerek telefonu açtım
İnternetten 5 yıldızlı bir temizlikciyi arayıp kulagıma götürdüm "merhaba saat 14:22 de belirlediginiz konumdan sizi gelip alacagım" oda "tamam"dedi.

Saat:13:42
Annemle vedalastıktan sonr arabama bindim.
Telefonda gösterilen konuma dogru sürdüm ve telefonda yazdıgına göre adı Sitel olan kadını tam 14:21 de aldım. Arabama binerken elinde bir çanta vardı ve muhtemelen içindekiler temizlik eşyalarıydı.
"Merhaba gidecegimiz yer bir iş adamının evi dikkatli olursanız sevinirim" tembihleyerek dedim.
Sitel "Merah etmeyin pür dikkat edecegim" dedi.
Görünüşüne bakılırsa 40-50 yaş arasıydı,muhtemelen elleri temizlik esyalarının asiti yüzünden buruşmuştu, üzerinde bol bir şalvar ve soyah bir kazak vardı.
Annemin dedigi yere geldigimdr buranın bizim yanımızdaki mahalle oldugunu gördüm. Nasıl yani iş adamı olan 'Nurtion Jack' buradamı yaşıyordu?
Bizim mahallenin ismi 'Halton' du yani soy ismimizdi. Bu ismi babam istememisti ama mahallede yasayan insanlar ögle seslendiginden o sekilde kaldı. Buradaki tabelaya bakınca buranın da adının 'Nurtion' oldugunu gördüm sanırım bu bir gelenek gibi birşeydi. Nuriton Jack  'Oletinet' şirketinin kurucusuydu. Eşi olan 'Olivea Nurtion' annemle bir kaç kez aynı ameliyatı sürdürmüşlerdi.
Evet annem kalp ameliyyat  doktoruydu ve babam 'Nuleah' şirketinin kurucusuydu. Annem ve babamın tanışma hikayesi  yok çünkü evlenmekerine aileleri karar bermis ama onlar zaten bir birlerinden hoşlanıyorlarmış.
Saat:15:18
Mahalle girişinde öglece durdugumu far edince bir anda sarsılıp arabayı sürmeye başladım.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: May 27 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

those made of fireHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin