TANRI'NIN ADASI: Mühür

39| GİZLİ ŞEYLER

YILDIZA BASMAYI UNUTMAYALIM LÜTFEN 🤗

Keyifli okumalar 💜

***

Delta Haiden ve Omega Elly, dışarıda halletmeleri gereken birkaç iş olduğunu söyleyip Miracle'ı kısa bir süreliğine kendi evlerinde bırakarak Valeria'ya emanet etmişti.

Mamasını yedirip, bir güzel uyuttuğu bebeğin mışıl mışıl uyuyuşunu huzurla izleyen teyzesiyle, karnından gelen gurultu ile bu sefer de kendisinin acıktığını anladığı gibi mutfağın yolunu tutarak atıştırmak için kurutulmuş meyve barlarından bir miktar ağzına attıktan sonra kapı tıklatılmıştı.

Ağzındaki yanaklarını şişiren lokmasına aldırış etmeden dış kapıya yönelip kapıyı açtığında gördüğü manzarayla yutmak üzere olduğu parça ise genzine kaçar gibi olmuştu bir an.

Upuzun sarı saçlara sahip ve daha önce adada hiç denk gelmediği seksi bir kadın, elinde tuttuğu şişe ile öylece dikilmekteydi.

"Omega Elly ya da deltası evde değil mi? Onlara iletmem gereken bir şey vardı."

Valeria, bu davetsiz misafir ile bir miktar afallamış olsa da dudağının kenarında kalan kırıntıyı hızla yok ederek boğazını temizleyip, "Oh... Birazdan gelirler aslında, ben de yardımcı olabilirim. Konu neydi?" dediğinde, kadından duyduğu koku onun kesinlikle bir omega ya da sıradan bir beta kurt olmadığını anlaşılır kılıyordu.

Ve haklıydı. Karşısında duran kişi tamamen Alfa kurdu olan bir kadındı...

Duruşu ve bakışlarındaki güçlü aura, türünün baskınlığını, kendisine karşı ortaya koymak ister gibiydi.

"Sen mi yardımcı olacakmışsın?"

Alfa kadın, onu baştan aşağı şöyle bir süzdükten hemen sonra bir süre Valeria'nın boynundaki mühür izine dikkatle göz gezdirmiş ve küçümser bir tonda "Sen kimsin ki?" diye eklediğinde, ona kurulan bu cümle ile kaşları çatılan omeganın dudakları sinirle aralanmak üzereydi ki, o sırada geri dönen çiftten Elly'nin sesi duyuldu.

"Ah Alfa Lisa! Omega Jiso'dan süt mü getirdin Mira için?"

Haiden ve elly de böylece tam zamanında gelerek kapıda dikilen ikilinin yanına vardıklarında aradaki gergin feromonları hissedip şaşırmışlardı bu tuhaf görüntüye.

Araya giren pembeli, Alfa'nın elindeki süt şişesini alıp arkadaşının yanına geçerken, "Teşekkürler tekrardan. Jiso'ya selamlarımı iletirsin." demiş ve Haiden da bu sırada garip atmosferin ortasında kalarak Lisa'yı uğurlamaya girişmişti.

Dakikalar içerisinde gerçekleşen bu olay ile, üçlü artık evin içine girdiklerinde Valeria dişlediği dudağıyla, "Bu neydi şimdi?" diye söylendi.

Arkadaşı önce onu anlamazlıktan gelip sütü dolaba koymayı seçse de siyahlı yine eklemişti.

"Bana resmen alayla sen kimsin ded-"

"Valeriacığım..."

Dostunun elinden tuttuğu gibi onu sakince koltuğa oturtan pembeli, "Bebeğim sen bugün biraz alıngan ve agrasif misin, yoksa bana mı öyle geldi?" dediğinde, siyahlı da dudaklarını bir şeyler söylemek için aralamış ancak gerisin geri kapatmakla yetinmişti o an.

Belki de gerçekten büyütüyordu. Yanlış algılamıştı ve bugün garip bir şekilde fazla hassastı.

"Ben sanırım... Gidip dinlensem iyi olacak..."