yolda kalmak / be stranded

46 12 77
                                    

Evden çıkalı çok olmamıştı. "Kahretsin, umarım geç kalmam." Esnedin ardından alt dudağını ısırdın, çok stresliydin. ilk iş görüşmen olmayacaktı ancak otele zamanında varmalıydın.

"Ayrıca daha yerleşeceğim."

Sesli bir nefes verdin ve arabayı dinlenmek için kenara çektin.

Yaklaşık 10-15 dakika sonra arabanın anahtarını çevirdin. Araba çalışmadı.

"Ne oluyor be?"

Tekrar çevirdin. Yine işe yaramadı. Yarım dakika boyunca arabayı çalıştırmayı denedin ancak olmuyordu.

"Lanet olası araba! Tam da gününü buldun, değil mi?"

Hemen telefonunu çıkardın ancak hatların çekmediğini görünce sinirle kaşlarını çatıp telefonu yan koltuğa fırlattın.

"O kadar kahrolası gün arasından bugün mü? Tanrı beni sevmiyor sanırım." Alayla güldün ama mutluluktan değil, sinirle olan bir gülümsemeydi.

Hırkanı alıp arabadan indin ve havanın kararmasına az kaldığını görünce akşam saatlerinde yola çıktığın için kendine küfrettin.

Geçen arabalara elini uzattın ancak hiçbirisi durmadı, görmemezlikten geldiler.

Birisi daha seni görmemezlikten gelirken arabanın arkadasından bağırdın;

"Hiç mi insanlığınız yok lan? Biriniz bile mi durmazsınız?!"
Sinirden gözlerin dolmuştu ama yine de kendini tuttun.

"Tanrım, sana karşı ne günah işledim ben? Beni ne ile sınıyorsun?" Gökyüzüne baktın ve ardından kollarını bağladın.

"Sanırım sabaha kadar burada duracağım ve sabah yola çıkacağım. Başka çarem yok."

Sinirle nefesini verdin ve arabanın yanına gidip arabaya yaslandın.

"Bugün gökyüzü güzel görünüyor." dedin kendi kendine.

Gökyüzünü izlemeye dalmışken suratına doğru bir ışığın yansıdığını fark ettin ve gözlerini kısıp ışığın geldiği tarafa baktın. Bir araba. Hemen yaslandığın yerden doğruldun ve arabanın yanında durmasını bekledin.

İçinden 'Tanrıya şükür' diye geçirdin ve hemen arabanın yanına yürüyüp camı tıklattın. Cam açılınca gülümseyerek el salladın içindeki kişiye.

"Şey, selam."

Arabanın içinde genç, siyah saçlı bir adam vardı. Adam baş selamı verdi ve tek kaşını kaldırdı. "Bu saatte burada ne yapıyorsun? Bu çok tehlikeli." Dedi ve sen dudaklarını birbirine bastırdın.

"Ah şey... Evet öyle ancak yapabileceğim birşey yok."

Genç adam kafasını yana yatırdı ve arkandaki arabaya baktı. "Neden gitmiyorsun? Dediğim gibi, tehlikeli bir yer burası."

Arkandaki arabana baktın ve iç çekip adama geri döndün. "Aslına bakarsanız, arabam bozuldu. Tam olarak neden bozuldu bilmiyorum ama burada kaldım."

Adam dudaklarını birbirine bastırdı ve anladım dermiş gibi kafasını salladı.

"Benimle gelmek ister misin?"

Adamın teklifine gülümsedin ve kabul ettin.

Eşyalarını alıp onun arabasına yerleştin ve onun arabasına binerken de kendi arabanı kilitledin.

"Teşekkürler gerçekten. Uzun süredir burada bekliyordum ve birtek siz durdunuz." dedin genç adama nefesini verirken.

"Yaşadığımız toplum için üzülüyorum." dedi ve sende onu onayladın. Bir sessizlik oldu ve sessizliği ilk bozan kişi sen oldun. "Adınız ne?" Dedin adama bakıp. Adam göz ucuyla sana baktı ve cevapladı.

Be Stranded | Geto x Y/NHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin