Beş ayda Türkçe'yi akıcı bir şekilde konuşmaya başlayan David, kendini hazır hissediyordu Türkiye'ye gidip projenin fitilini ateşlemek için...
Tabi bu beş ay boş geçmemişti, Türkiye'nin kültürünü de araştırmıştı en ince ayrıntısına kadar, Amerika'daki Türklerden de faydalanmıştı. Çünkü huyu buydu onun. Yaptığı işi en iyi şekilde yapmak isterdi her daim. Araştırmacı bir ruhtu kendisi... Diğer şirketlerde sürekli peşindeydi bu başarılı elemanın. Her konuda kendini geliştirmiş olan David - dil, iş, kariyer, hayat - artık Amerika'daki sayılı elemanlardan biriydi, gerçekten parmakla gösterilen bir adam olmuştu son yıllardaki atılımlarıyla...
Yavaş yavaş Türkiye yolcusu da hazırlanıyordu. Onun için zor olacaktı. İlk defa ayrılıyordu memleketinden. Tamam, dil ve kültürüne çalışmıştı gideceği yerin ama içinde bir şüphe vardı yine de başarmak veya başaramamak konusunda... Ama sloganını tekrarladı içinden 'Daima Zirveye'.
Rötar yapan uçağına uzun bir bekleyişten sonra yerleşmişti. Etrafındaki kişilere göz gezdiriyordu. Her uçağa binişinde biraz heyecanlanırdı, biraz mutlu olurdu. Yine öyle bir ifade vardı suratında. David ve ucaktaki onca kişiye artık İstanbul yolu gözükmüştü. On bir saatlik bir uçuş bekliyordu David'i. Biraz uyku şarttı. Daha fazla dayanamamıştı göz kapakları...
Yorum...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SERGÜZEŞT-İ DAVID
NouvellesSergüzeşt-i David : Adı üzerinde "David'in Serüveni" dir. David'in başından geçen olayları anlamaya çalışacağız beraber. Bazen bir POLİSİYE'nin içinde; bazen bir MACERA VE AKSİYON'un tam ortasında bulacağız kendimizi. Heyecan ve merak dolu bu romanı...