9. Bölüm : Adaçayı

869 56 13
                                    

Selam canlar nasilsinizz
Umarım iyisinizdir
Okula giden hala gençolar var mı
Ne yazık ki ben varım 😭
Sınavlar hala bitmedi devam ediyor
Neyse ben sizi sınav stresim ile kötüleştirmeyeyim
Haydi bay

Başlama tarihi alalım gençolar  👉🏿

" İyisin dimi yavrucum üşütmedin dimi ? "

Kırkıncı defa sorulan ' iyi misin yavrum ' sorusuna gene aynı cevabı verdim

" İyim iyi turp gibiyim hatta "

Kiraz hanım hafifçe kafasını sallayıp mutfağa yöneldi .

" Ben yine de sana adaçayı yapayım Atila iyi gelir "

İyim dememiş miydim ben ? Gene bildiğini okuyacaksa neden sormuştu ki ?

tipik anne huyu : bildiğini okumak

Üzerimde hala Arasın olan hırka ile salona doğru yürüdüm . Eve geleli yaklaşık beş dakika olmuştu ve ben beş dakika boyunca da Kiraz hanım tarafından azara çekilmiştim . Yücel bey ise salona gelmemi bekleceğini söyleyip salona geçmişti . Yavaş adımlarla salona giridim ve içeri süzdüm . Sadece gazete okuyan bir albay vardı karşımda . Bu adamın babam olduğu aklıma her geldiğinde gururlanıyordum .

Asker çocuğuydum lan ben!

Sessiz gelmeme rağmen ses çıkarmadan kafası ile koltuğu gösterip konuştu .

" Geç koltuğa ayakta dikilme "

Onu onaylayıp hızla koltuğa geçtim .

" Aras buldu dimi seni ? "

Kafamı evet anlamında salladı . Halla bana bakmadan gazete okuyordu .

" Belli oluyor, hırkasını vermiş sana . Her ne kadar seni sevmemiş gibi gözüksede sevmiştir o seni , yufka yüreklidir o kıyamaz kimseye. Senin gelmediğini görünce çok korktu hızla dışarı çıktı aramaya "

Anlamıştım , beni bulduğunda ki o bakışı , rahatlamayı görmüştüm . Gözünde ki endişe gitmiş yerine rahatlama gelmişti.

" Neyse , bari keşfettim mi mahalleleri ? O kadar kayboldun sonuçta "

" Evet iyice öğrendim bir daha kaybolmam "

" Güzel ama ben gene de telefon numarasını alayım önlem amaçlı ve başka bir zaman lazım olur diye "

" Biliyorsunuzdur aslında "

Gazeteden kafasını kaldırıp konuştu .

" Bugün sabah olanlar için üzgünüm. Biliyorum seni araştırmam hoşuna pek gitmemiştir ama işim yüzümden yapmalıydım. Ama merak etme senden öğrenmek istediğim şeylere bakmadım . Mesela telefon numaran gibi "

İçimde ki kırgınlık yavaş yavaş erirken gülümsedim ve telefon numaramı söylemeye başladım .

" 056*** "

Numaramı saymayı duraktıktan sonra salonun kapısı iki kere tıklatıldı .

" Girebilir miyim ? "

Kiraz hanım pembe geceliği elinde de bana hazılamış olduğu ada çayı ile salonun kapsında durmuş girmek için izin istiyordu.

Yavuz bey telefondan kafasını kaldırıp karısına baktı .

" Tabi ki de girebilirsin hayatım "

Kiraz hanım hafifçe gülümseyip yanıma geldi . Çayı ilk önce masaya koydu ardından önüme bir sehpa çekip ada çayını oraya koydu .

Çakma Kıro 📿Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin