Unutma!
"Mumu; bağrına bastığı ip eritir!"~Anonim~
Aslında onların hikayesi 20 yirmi yıl evvel bitmişti. Ama o gece; her şey yeniden başladı.
Evdeki derin sessizliği bölmeye kimsenin cesareti yoktu. Loş ışığın aydınlattığı oda da birbirine korku dolu gözlerle bakan üç kişi büyük bir bilinmezliğin içinde savrulup duruyordu.
Derya; geçmişin büyük yükünü omuzlarına almış olmanın gerginliği ile dudaklarını kemirirken içinde yankılan sesleri baskılayamayan ilk kişi olmuştu.
Öfke ve korku ile harmanlanan hareleri onu dikkatli bir şekilde süzen kadının gözlerini es geçip Mesut'un karanlık bakışları ile buluşunca titreyen dudakları hafifçe aralandı.
"Senin!" dedi kekeleyerek. "Senin burada ne işin var?"
Başını yerden kaldırıp, donuk bakışlarını sevdiği kadının gözlerine sabitledi Mesut. Söylemek istediği binlerce sözü, her daim yerini belli eden, ince bir sızı barındıran yaralı bir yüreği olsa bile sakin kalmaya kararlıydı.
Derya'nın yeşil hareleri, ona; tatmaya hiç nail olmadığı cennetin kapılarını aralasa bile içinde yanan alevin harı, öfkesini diri tutup, onu karanlık yollara sürüklüyordu.
Bunca yıl sonra sevdiği kadının gözlerinin içine bakıyor olmak bile can çekişmesine neden olurken hayatını mahveden adamdan intikamını almanın ateşiyle yanıp tutuşuyordu o an sadece.
Çünkü kardeşi; sevdiği kadını elinden almış ve ona ihanetlerin en büyüğünü yaşatmıştı.
Kuruyan boğazına dizilen binlerce kelime olsa bile o an tek bir söz firar etti dudaklarından.
"İntikam" dedi her bir harfin üzerine vurgu yapa yapa.
"Yıllar öncesinin hesabını sormaya geldim!"
Mesut'un tok sesi, sessizliğin içinde yankılanırken, oturduğu yerden hızla doğruldu Derya. Öfke ile parlayan hareleri bir saniyeliğine de olsa kardeşi Burçak'ın gözleri ile buluşunca, yanağını ıslatan tek damla yaşın esiri oldu.
Havaya savurduğu eliyle kapıyı gösterip; "defol git burdan" diye gürledi öfke dolu bir nidayla.
"Kimden neyin hesabını sormaya geldin bilmiyorum ama, beni bu olaya dahil etmene izin vermeyeceğim!"
Duyduğu cümleden sonra alaycı bir tebessüm yerleşti Mesut'un yorgun gözlerine. Bu; aşık olduğu kadın tarafından kaçıncı reddedilişiydi bilmiyordu.
Bildiği tek şeyse; bu defa yolundan dönmeye niyeti yoktu.
Sakinliğini koruyup, sıkkın bir nefes verdi cevap vermeden önce. Keskin bakışları, Derya'nın tedirgin bakışları ile buluştuğundaysa "bir süre" diye gürledi sert bir ifadeyle.
"Bir süre burada kalacağım Derya. Ve; sen de beni seve seve saklayacaksın!"
Sinirleri iyice alt üst olmuşken, güçlü bir kahkaha patlattı Derya. Hızlı hızlı adımladığı salonun her bir köşesinde gözleri dolsa da güçlü görünmeye devam etti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bir küçük sadgül meselesi
RomanceTesadüf diye bir şey yoktur olması gereken olur. Songül ve Sadi'nin de hayatlarının kesişmesi tesadüf değildi olması gereken oldu. Sadi yeni hayatında Songül için her şeyini veremeye hazır. Peki Songül'ü bekleyen gerçek ne? Ve bu gerçeği kimden v...