17. bölüm

28 23 4
                                    

Multimedya:Katy perry-Roar

####

Hâlâ aklımdan çıkmıyordu. Pencereden dışarıya bakıyordum. Babam o yerde çalışıyordu sanırım. Umarım öyle olmamıştır.
Kerem bana iyi misin? Gibi sorular sorsada hep iyiyim cevabını ona iletiyordum.
Keşke bu dünyada herkes iyi olsa!

Babamı arayamıyordum. Rüyamda babamın hapis olduğunu görmüştüm.

Evet! Hatta keremde o taraflarda idi. Sanki bana çok yakındı ama ben öyle hissediyordum. Neden oradaydı? Bunu düşünmeden edemezdim.

Radyoda Barış Manço'nun şarkıları çalıyordu. Benim için asla o şarkılar eskimez.

Önceden ne olacağını tahmin edebiliyordum. 6. Hislerim gene kuvvetliydi her zaman ki gibi!

Kendimi haklıyım diye övdükten sonra suç ve ceza kitabını okumaya devam ediyordum. Böyle klâsik güzel kitaplar çok fazla hoşuma gidiyordu çünkü sanki onların yaşadıklarını bende hissediyor gibi oluyordum.
Renkli kalemlerim yoktu kim çizecek şimdi bu alıntıyı!

Alıntıyla baş başa kalırken çantamı karıştırmaya başladım. Stabilo kalemlerimi galiba çantama koymayı unutmuştum.

"Bunları mı arıyorsun?"

Anında duyduğum sesle irkildim.

"E-evet ama sen.."

"Tahmin ettim bende böyle alıntıları bazen çiziyorum."

Erkeklerde kitap okur evet! Bunu sevdim.

"Teşekkürler."

Açık ton pembe ile alıntının üstünü çizdim. Arkadan bir ton ses geliyordu. Radyoda sıkıcılaşmaya başlamıştı.
Kerem sol elini ön koltuğun baş ucuna koymuş yolu gözetliyordu o sırada bende arka koltuklara bakmaya başladım. Fırat ve kenan'ın oynadığı oyunun sesini duyuyordum.
Sanırım "fortnite" idi...

Bir keresinde oynamıştım. Oda arkadaşım çok fazla o oyunu oynuyordu ve bana öğretmek istedi ısrarından dolayı kabul etmek zorunda kaldım. Fakat yavaş yavaş öğrenince eğlenceli hâle geldi.

Duygu en arka koltukta oturuyordu ve hüzünlü gözlerle yan yana oturan Sare ile Aras'a bakıyordu. Ardından telefonuna döndü. Aslı telefonunda birisiyle konuşuyordu. Devrim ile Evrim ise yan yana omuz omuza kafalarını birbirine atmış uyuyorlardı.

Kitap elimde okurken bir anlık reading slump yaşamış olsamda iyi anlayabilmiştim.

{"Nefrete sevgiden fazla güvenirim.
Çünkü, nefretin sahtesi olmaz!"
Suç ve Ceza, Dostoyevski.

"İnsanın zihni neyle meşgulse rüyasında onu görür. Hele içiniz rahat olmadı mı, gerçeğe ne kadar da uyar rüyalarımız!"
Suç ve Ceza, Dostoyevski.}

Ne demiştim aklıma ne gelirse yaparım!
Babamın nerede çalıştığını öğrenmem lazımdı.
WhatsApp'a girdim ve bilinmeyen numaraya yazmaya başladım. Bunu yapmak zorundayım umarım kötü bir şey olmaz.

Siz:merhaba, ben ferdi seyfioğlu ile görüşmek istiyorum.

Böyle bir başlangıç? değişik.

0542***: evet, siz kimsiniz?

Siz: ben ferdi seyfioğlu'nun kızıyım.

Siz: siz galiba benim babamın arkadaşısınız.

0542***: bu doğru telefon numaramı nereden buldun diye bir soru sormayacağım. Belli ki numaramı kolay bulmuşsun.

Siz: evet,kolay buldum numaranızı bu arada radyodan yurtdışındaki bir ilçede iş yerinde cinayet olduğunu duydum.
Bu doğru mu? Babamın orada çalışıp çalışmadığını merak ediyorum.

0542***: baban dediğin yerde çalışıyor orada cinayet oldu ve şuan müsait değilim her tarafta polisler var. Bir sürü sesler var. Babanızı gördüm şuan iyi isterseniz şuan telefonu babanıza verebilirim.

0542*** kişisi "bilinmeyen" diye kaydedildi.

Devam edecek...

SuskunHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin