"Yengen vuruldu!"
Bu söz aklımdan çıkmıyordu. Aslan ile hemen arabaya atlamış hastaneye gidiyorduk. Ben durmadan ağlarken Aslan sürekli evin diğer korumaları ile iletişim halindeydi.
"8 kişi nasil durduramıyor ya! Hadi durduramadılar, lan kimse mi kimin yaptığına bakmamış?"
"Bilmiyoruz, abi," dedi Atlas. Telefonunu hoparlöre almıştı. "Kes! Neresinden vurulmuş?" diye sordu sinirle.
"Omzundan abi." dedi Atlas. "Defne?" diye ilk defa konuştum. Abim, beni aradığından beri ilk defa konuşmuştum.
Aslan iki saniye benimle göz teması kurdu, kaşları çatıktı ve çok sinirliydi. Acaba bunu yapanın benim peşimdeki katil olduğunu öğrense gerçekten onu zor zaptederdik.
Bunca zamadır anladığım bir şey vardı, Aslan, masumlara zarar gelmesinden korkuyordu ve onları canı pahasına koruyordu.
Atlas yıllardır bizim ile birlikte çalışıyor. Ama yeni gelen Aslan bile ondan daha fazla sinirlendi yengemin vurulmasına.
"Defne'yi kreşten çıktığında bizzar ben alacağım," dedi Aslan. Atlas tam, "abi-" derken Aslan telefonunu kapattı ve yan koltuğa fırlattı.
"Su ister misin?" dediğinde kafamı iki yana olumsuz şekilde sallamakla yetindim. O da bunu dikiz aynasından gördü.
Hastanete varınca hemen arabadan indim ve içeri koştum. Aslan da hemen peşimden gelmişti.
"Üst kattalar," dediğinde hemen asansöre bindim. Son anda Aslan da yetişti asansöre.
Hâlâ gözlerimden sessizce yaşlar dökülüyordu. Yengem benim bu hayattaki en sevdiğim sayılı insanlardan biri.
Ve ona bir şey olursa bu defa polise gitmekten çekinmem o şerefsiz katili hapislerde çürütürüm. Tabi hapise girene kadar benim tarafımdan öldürülmez ise.
Pasuman yapılmış ve normal odaya almışlardı yengemi. Hemen Aslan'ın komutu ile 203. odaya girdim ve yengem ile abimi gördüm.
Yengemin sol omzuna pasuman yapılmış şimdi de kan kaybından dolayı serum alıyordu.
"Yenge!" dedim ve koşup yengeme sarıldım. Burnumu saçları arasından geçirip onun kokusunu iyice içime çektim.
Bu sırada hıçkıra hıçkıra ağlıyordum. Ona bir şey olsaydı ben ne yapardım?
"Yenge'm," dedi yengem ve sağ kolu ile bana sarıldı.
O da ağlıyordu tabii. "Çok korktum," diye fısıldadım."Ben de ," dediğinde ona daha sıkı sarıldım ama dikkat ediyordum koluna. "Çok acıdı mı?" diye sorunca sadece kafasını salladı.
"Ölürüm sana," dedim ve yanına oturdum. Daha sonra sinirle abime döndüm. "Sen burada ne yapıyorsun?" diye kızdım ona.
Abimin de gözleri kıpkırmızıydı. "Git o namussuzu bul!" diye bağırınca yengem kafamı tuttu ve göğsüne bastırdı. Bana anne sıcaklığı veriyordu. Aslan ve abim bizi yalnız bırakmıştı.
Onun göğsünde ne kadar yatıp ona sarıldım bilmiyordum ama ora çok rahattı. "Seni seviyorum yenge." dedim ve başımı kaldırıp yengeme gülümsedim.
Gozum yaşlıydı ama ona tebessüm ediyordum. Kendini iyi hissetmesi gerekiyordu.
"Bugün burada kalalım. Seni iyi görmek ister, Defne," dediğimde aklına ilk defa kızı gelmişti sanki.
"Defne nerede?" diye sordu. "Evde, Aslan onu almaya gidecek. Zaten Aslan'ı seviyorda. Onu oyalar, oyunlar oynar. Daha sonra sana bunu yapan şerefsizi bulurlar."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
OYUN BOZAN
RomanceYağmur'un babası mafyadır ve yıllar önce bir cinayete kurban gitmiştir. Şarkıcı Yağmur babasının kalp krizi geçirerek öldüğünü düşünüyordur. Ancak babasının cinayete kurban gittiğini öğrenince gözünü kin bürür. Şarkıcı Yağmur'un yeğeninin doktoru Za...