Burning Flames

7. Bölüm

Sensei, Bakugou ve benim saçma salak hareketlerimizden bıktığı için bizi sınıfımıza gönderdi. Bence kaçmaktan gayet haklıydım sonuçta kovalayan kişi Bakugou'ydu. Ama beni neden onunla gönderdin ki? Onu o kadar sinirlendirdikten sonra ikimizi yalnız göndermek pek iyi bir fikir değil sanırım...

Ama bu sarı civcivle uğraşmak ayrı eğlenceli!

Kahramanlık kıyafetimi çıkarmak için kız soyunma odasına girdim. Üzerime okul kıyafetlerimi giydim ve sınıfa doğru ilerledim. Sınıfa gitmeden önce kantine uğrayıp cips ve kola aldım. Hayrıma Bakugou içinde bir tane aldım. Bakugou demişken bu civciv neredeydi!

Acaba dokuz yerinden bıçaklayıp gözlerini kaşıkla çıkartıp üzerine benzin dökülüp oramana mı attılar acaba?

Sakin olmalıyım hiç iyi bir arkadaş değilim. 

Bir cesaretle erkek soyunma odasına girdim ama boştu. O zaman sınıfa çıkmıştır diyip baştan yapmam gereken gibi sınıfa çıktım. Tahmin ettiğim gibi sınıftaydı. Dramatik bir şekilde camdan bakıyordu. Hani olur ya türk dizilerinde ana karakter bir şeye üzülür beş saat boyunca camdan gözlerini ayırmaz iç çekip durur o işte. 

Bakugou'nun yanına yaklaştım ve omzuna dokundum dokunduğum gibi yerinde sıçradı.

Bakugou- Cadılıktan suikastçılığa mı terfi ettin ses versene aptal!

Elincia- Aman seni düşünende kabahat! Dertli dertli cama bakıyordun bende bişey oldu sandım geldim.

Bakugou- Benim için endişelenmene ihtiyacım yok!

Elincia- Tüh bende sana kola ve cips almıştım! Yazık oldu bende ne yapayım Kirishima'ya veririm...

Elimdeki cips ve kolayı çekip aldı ve cips paketini açı patates cipslerinden birini agresifçe çiğnemeye koyuldu.

Öğretmenler masasının üzerine oturdum ve yüzüm ona dönük konuşmaya başladım.

Elincia- Eeeee Bakugou neden üzgünsün?

Bakugou- Bu seni ilgilendirmez kızıl cadı! Ayrıca sen arkadaşım bile değilsin o yüzden sana anlatmama gerek yok!

Elincia- O zaman Bakugou arkadaş olalım mı? 

Cevap vermedi sadec yüzünü çevirdi. Hadi ama seni teselli etmeye çalışıoyorum favori karakterlerimden birinin üzgün olması canımı sıkıyor.

Elincia- Bu bir hayır değil...   O zaman bunu evet olarak kabul ediyorum!

Yüzünü şaşkınca bana çevirdi. Sanki onunla dalga geçiyormuşum gibi bana baktı. Onunla dalga geçtiğimi mi düşünüyordu?

Yoksa onu kullanacağımdan falan mı korkuyordu?

Bakugou- Aptal şakalarını kendine sakla!

Elincia- Bu bir şaka değil ayrıca neden şaka olsun ki?

Bakugou tam bir şey diyecekken Shoto içeriye girdi.

Shoto- Lincia eve gitme vakti.

Elincia- Geliyorum Sho!

Zıplayarak masadan kalktım ve gitmeden önce fısıldayarak söyledim.

Elincia- Teklifimi düşün Bakugou, cevabını bekliyor olucam...

Hızlı adımlarla Shoto'nun yanına gittim ve arkamda şaşkın bir civciv bıraktım. Umarım teklifimi kabul eder. Çünkü ben burada olduğum sürece herkesin mutlu olmasını istiyorum.

Onlar istemese bile...

Shoto- Ona ne söyledin?

Elincia- Önemli bir şey değil sadece daha dikkatli olmasını söyledim o kadar.