26. Bölüm

202 5 1
                                    

✨✨✨✨✨✨✨✨








Kendimi toparlayıp silahımı ona doğrulttum "bunca zamandır onu benden gizleyen sendin" dediğimde başını olumsuz anlamda salladı.

"Benim saklama gibi bir niyetim yoktu"

Karşısına geçip silahı çenesine dayadım "ne diye saklayıp bana eziyet ettin piç kurusu" babam bağırdığında hiç ona bakmadım. Bora gözünü kırpmadan tetiği çekmemi bekliyordu "bunu neden yaptın? Onu her yerde deli gibi aradığımı biliyordun"

"Burada olduğunu kim söyledi" dedi ve anlık gözlerini benden ayırıp Tuna'ya kitlendi. Acı bir tebessüm etti "gerçekten onu affettin mi?"

Bu soruyu sormasını beklemiyordum "bu seni ilgilendirmez, asıl sen ne diye saklıyordun onu söyle" dedi Tuna.

"Ben söyledim " arkadan Savaş'ın sesi gelmişti.

"Ne?" Dedim ve silahı serbest bıraktım.

"Eğer onu bulursan öldürecektin, katil olmanı istemiyorum "

Savaş ne dediğin farkında mıydı? Ben zaten daha öncesinde birilerini öldürmüştüm. Bu artık bana normal geliyordu "Bu adam benim canıma kastetti Savaş. Bunu sen daha iyi biliyorsun. Birde benden sakladınız mı? Aptal gibi her yerde aradım, Barbaros peşimde it gibi dolanırken ben onu bulup öldürmek istiyordum."

"Artık bencil davranmayacaksın" dedi Tuna Savaş'a.

Savaş Tuna'ya baktığında gözlerinden ateş çıkıyordu "Tuna siktirme belanı, geldiğin gün her şeyin anasını siktin. Ne istiyorsun lan sen?!!" Sinirle Tuna 'nın üstüne yürüyüp yakasından tuttu.

Tuna güldü sadece "Sizin sakladığınız her şeyi gün yüzüne çıkarıyorum. Aslında birkaç şeyi daha söyleme lazım ama-" cümlesini bitiremeden yüzüne yumruğu yemişti. Tuna vuracakken araya girdim.

"Kavganızı başka yerde yapın!" Arka cebimden telefonumu aldım ve Oğuz'u aradım.

"Sana konum attım nerdesin?"

"Attığınız konuma geldim Elif hanım"

"Tamam binanın içine gir bekliyorum" dedim ve telefonu kapattım. İki dakika sonra uzaktan Oğuz geldi "şu ikisini güzel bir hediye paketi yap ve kimsenin bilmeyeceği yere götür" dediğimde babama baktı. Öfkesi gözlerinden okunuyordu "nefes aldıkları sürece her şey yapabilirsin" dediğimde babamı ensesinden tutup ayağa kaldırdı.

"Benim mekanımdan adam almaya hakkın yok" dedi Bora sinirle. Yanına yaklaştım "sen benim olanı benden aldın ve sakladın"

Silahı alnıma dayadığında gözlerimi mavi gözlerine sabitledim "Oğuz'a söyle o adamı buraya getirsin yoksa kötü olur"

"Napıyorsun lan sen, indir silahı" dedi Tuna ama onu duymazlıktan gelip gözlerimi gözlerinden ayırmadım.

"Sek erkek. Korkmuşa benzer bir halim mi var?" Dediğimde güldü ve silahı çeneme dayadı "hayır ölümden korkmuyorsun, eğer o adam buraya sen onlara soru sormadan ikisini de öldürürüm"

Sıcak ŞarapHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin