20.BÖLÜM

20 4 0
                                    

*****

"Annenin asıl katili Şeref Karaboz yani soy ismi değiştirilmemiş hali Şeref Boz kızım"

"Şeref denen haysiyetsiz miras yüzünden seni de yok etmek için oğlunu harekete geçirmişti."

Sakinleşmek için koltuklardan birine otururken yanıma geldi.

Koluma dokunurken gözlerimi kapatarak yutkundum.

"İntikamını alalım Deniz. Birlikte güçlüyüz" kafamı iki yana salladım..

"Benim gitmem lazım" dedim ve hızla ayağı kalktım. Oradan çıkarken beni yalnız bırakmıştı. Gözlerim dolu dolu koridordan çıkarken salonun girişinde durdum. Miran'ın yanında bir kadın vardı. O kadını umursayacak durumda değildim. Arka tarafa doğru ilerleyerek Furkan'ı aradım.

"Alo" dediğinde dışarıdaydım.

"Furkan arabayı arka tara getirir misin?" Kısacık bir an sessiz kaldı.

"Deniz hanım bir sorun mu var?" Diye sordu.

"Hayır. Arabayı getirir misin?"

"Peki Deniz Hanım" dediğinde kapattım telefonu. Gökyüzüne izlerken araba sesi duymuştum.
Bakışlarımı o tarafa çevirdiğimde üç silahşörün birlikte geldiğini gördüm.

"Miran abi nerede Deniz Hanım?" Diye sordular.

"İçeride" dedim onlara yaklaşarak. Bana arka kapıyı açtığında kafamı iki yana salladım.

"Gerek yok....kendim süreceğim" dedim. Kapıyı açan Baran arkadaşlarına baktıktan sonra kapıyı kapatarak bana döndü.

"İyi olduğunuza emin misiniz?" Kafamı salladım

"Evet" anahtarı ondan alarak araba bindim. Bana şaşkınca bakarlarken onları arkamda bırakarak gaza bastım.
Kafeye doğru sürdüm.

Kafe, Ege yani Batuhan ile ortak mekanımızdı. O öldükten sonra tamamen bana kalmıştı. Orayı herşeye rağmen seviyordum.
Arabadan inip kafenin anahtarlarını çantadan çıkardım. Arkamı kontrol ettikten sonra yavaşça içeri girdim. Tezgahın üzerinde bulunan şamdamlardan birini alarak yaktım. Şamdamları yere indirerek önüne oturdum. Ayakkabılarımı çıkardım.

Işığı izledim.

Ateşin yanmasını izledim.

İzledim sadece.

Ta ki erimeye başlayana kadar.

Yani harekete geçene dek.

Kapı sesi geldiğinde kafamı kaldırmadım. Yanıma geçip oturdu.

"İyi olacaksın bana güven" Cevap vermedim. Kahkaha atacaktım neredeyse. Güven demişti. Bu asla olmayacaktı.

"Canın yanıyor biliyorum ama bitecek" dedi sırtıma elini koyarak. Kafamı salladım yavaşça.

"Evet....bitecek" acıyla gülümsedim" bittiğinde ben de bitmiş olacağım ama" şamdamı tutarak kaldırdım. Ateşi izlemek güzeldi.

"Hayır. Ben yanındayım artık" Dudaklarımı birbirine bastırdım..

"Evet" dedim sadece.

"Nereye gideceksin?" Diye sordu. Omuz silktim.

"Bilmiyorum ki" dedim çaresizce. Ayağı kalktı.

"Hadi kalk. Ait olduğun yere gitme zamanı" kaşlarımı kaldırarak ona baktım. Elini uzattı. Elini tutmadan ayağı kalktım..

"Neresiymiş ait olduğum yer anlamadım?" Gülümsedi. Dudakları ve gözlerini görebiliyordum sadece.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Oct 25 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

ŞAH VE MATHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin