Sabahtan uyanmış hazırlanmaya başlamıştı.Bugün o gündü
Günlerdir beklediğim gün...
Banyodan çıkıp bornozumu giydim. Yatağa oturup telefonuma baktım. Mesaj gelmişti.0536****:hazırsanız sizi almaya geleceğim ordanda askeriyeye geçeceğiz.
Sanırım Ateş'ti burdan askeriye geçip araçlarımızı bırakıp yeni bir hayata başlayacaktık bide detayları öğrenecektik.
Siz:20 dakikaya hazırım gelebilirsin.
Çevrimiçi
Hemen çevrimiçi olmuştu
Ayy en sevdiğimiz demi
Diyen iç sesime aldırış etmeden gelen bildirime baktım.0536****:Tamam o zaman gorüşmek üzere savcım.
Ekranı kapatıp hazırlanmaya başladım.Üstüme bir siyah kot ve siyah crop giyip onun üstünede beyaz bir gömlek giymiştim. Saçımıda sıkı bir at kuyruğu yapmıştım. Valizlerimi alıp odadan çıkarken Yeşim 'in kahvaltı hazırladığını gördüm .
"Nereye kahvaltı etmeyecek misin?" Dedi ay benim ela gözlüm.
"Hayır tatlım Ateş şimdi gelcek gitmemiz ve görevin detaylarını öğrenip artık gitmemiz lazım " dedim.Yeşim anladım dercesine kafasını salladı.
Telefonuma gelen bildirimle irkildim.
0536****: Kapıdayım.
Ateş gelmişti.Ayyy kocam gelmiş demiyon da
Gerçekten bu iç sesi gebertebilirim.
Yeşim'in yanına gidip ona sarıldıktan sonra ayakkabılarımı giyip evden çıktım. Gözüm onu alarken yeşil gözlere rastladım.
Oydu..Arabanın önündeydi.Kapınıncsesiyle gözleri beni buldu. Beni baştan aşağı süzdükten sonra bana doğru ilerledi.
"Günaydın" dedi.Bende kafamla onayladıktan sonra valizimi elimden alıp tek eliyle bagaja attı.
Sana güç gösterisi yapıyor.
İç sesim nolur susar mısın hem ne var bende yaparım onu diyerek kendimi avuttum.
Arabayada bindikten sonra onu inceledim.emin olun neden yaptığımı bilmiyorum.
Siyah bir tişörtle siyah kot pantolon giymişti. Saçları ise hafif karışıktı. Galiba oda benim gibi siyahı tercih edenlerdendi.Gözlerimi ondan kaçırdıktan sonra camdan dışarı bakmaya başladım.
Acaba onu bulunca ve yakalayınca rahatlayacak mıydım yoksa aynı acılarla yüzleşmeye devammı edecektim. O psikologlarla görüşecek miyim yeniden mi kendimi kaybedecektim.
Düşüncelerin ortasindayken
Ateş'in sesini duydum.
"Geldik savcım" diyen sesiyle arabadan indim.
Oda benimle inerken askeriyeye doğru yürümeye başladık.Herkes bize bakıyordu.
Aldırmadım.Korgeneralin odasına vardığımızda kapıya vurduk.
Gel sesini duyduğumuzda içeri girdik.
"Günaydın korgeneralim" dedikten sonra oturmamız için gösterdiği yere oturduk
Tam yerleştiğimizde korgeneral konuşmaya başladı.
"Evet planladığımız gibi detayları konuşacağız fakat" derken nefesini aldı ve verdi.
"Topladığımız timde size yardımcı olacak" dediğinde kaşlarım çatıldı. Ateş'i zorla kabul etmiştim bide tim çıkardılar.
"Ama korgeralim tek başıma yapmak istediğimi size soylemiştim sizde olmaz diyerek bir asker ayarladınız şimdi ise tim diyorsunuz" dedim. Ben bu savaşı en az kişiyle kazanmak istiyorum. Elimde olsa tek giderdim fakat bu operasyonun zorlu olacağınız biliyorum.
Ben bunları derken Ateş ise beni izliyordu. Sanki tepkilerimi anlamaya gözlerimin içini okumaya çalışıyordu.Sanki acımı paylaşmak istiyor gibiydi.
Sanki acıyordu..
Bu zamana kadar kimsenin bana acımasına izin vermedim şimdide vermem."Anlıyorum Ay ama bu operasyonun derinlerine indikçe zorluğuda artıyor bunu iki kişinin yapması zor hatta çok zor za-" derken kapı sesi konuşmasını böldü.
Korgeral izin verince içeri bir genç asker girdi."Samsun/ Kerem Açık komutanım" dedi
"İstediğiniz tim geldi korgenaralim" dediğinde kaşlarım daha da çatıldı.
Asker timi çağırdığında içeri girdiler yüzüm hepsinde dolaştı. 8 kişilerdi.
Bir dakikaBurak...
Burak...
❤️❤️❤️❤️
Bitti evet heyecanlı bir anda kestim biliyorum da fakat bütün soruların
Cevabı 5 bölümde ndjd
Çok geç geldi farkındayım bir daha böyle uzun sürmemesini sağlayacam
Burak kim?
Ay'la nerden tanışıyorlar?
Ateş neden Ay'a öyle bakıyor
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Tesadüf Eseri
Teen FictionAy gerçekleri ararken gerçeğine en iyi şekilde ulaştı.bir asker ve bir savcı ikisinin tesadüflerle karşılaşması.ikisinin düşmanının aynı olması iyi okumalar.