Bölüm 1

324 11 4
                                    

Glitzy And Prosaist

        Koyu renkli ve yıpranmış kapağı olan kitabım,parmaklarımın dokunuşunun altında eziliyordu.

Rüzgar tenimi hafifçe öperken,diğer yandan da ellerim arasına gömülmüş kitabımın birkaç sayfasını havalandırıyordu.

Hava soğuk değildi;sıcaktı.Biraz fazla olan sıcaklık,bedenimin alevlenmesini sağlıyordu.
Ağaçlar,çiçeklerini çoktan bahara armağan etmeye başlamıştı.

Beyazdan daha soluk ve daha kirliye doğru kararmış sayfaların sözcüklerini,gözlerimle hapsetmeye başlamıştım.

Beynimde boğulan sözcükler,çoktan dünyamı yaratmıştı.

"Bu biraz garip.Ben bile terledim bu sıcaktan,meh!"   Yoğun ve ilgisiz bir ses tonu dikkatimi tümüyle çalmıştı.İlgimin tamamı,sesin sahibine çekilmişti.

Gözlerim ile sesin sahibini etrafta aramaya başladım.

Gün ışığının odaya haince sızdığı açık pencerelerden birinde,koyu kızıl saçlarına ve esmer tenine çarpan ışığın sıcaklığı ile yüzünü buruşturmuş bir çocuk,benden tamamen farklı görünüyordu.

Ağzımın içinde,isyankar ses tonum huysuzlukla gevelendi.
"Terlememek için özel biri misin?" Neden bu kadar kindar ve aptalca bir şey söylemiştim,bilmiyorum.

Bakışlarım,onlarca adım uzağımdaki kişiye kenetlendi.

Koyu gözleri,ışığın dağıttığı bahar sevinçlerinden birini yakalamış gibi bana gülümsüyordu.

Göğsümden karnıma doğru akan sıcaklık,kalbimin hızını artırdı.Bundan hoşlanmamıştım.

Tedirginlikle,önümde yığılmış sözcükleri yakalamaya çalıştım ama odaklanamıyordum.

Ayak sesleri,sessizliğin sevgiyle öptüğü zeminde kıkırdamaya başlamıştı.

"Birileri fazla huysuz ve...uh dışlanmış?" Kulaklarımı dolduran alaylı ses,nefesimi titremişti.

Alayla ve kibirle alevlenen sese,kafamı kaldırdığımda pembe dudakları kıvrılmış gülümseyen bir surat beni selamladı.

"Sana katılmamı ister misin?" Cıvıldayan ses,önümdeki sıraya oturduğunda zeminde hoşnutsuz bir gıcırtı sesi yaratmıştı.

"Uh uh,ne okuyor-Freud mu?"   Koyu kaşları,yavaşça yukarıya çekilirken,gözleri seyrekçe kitabımın kapağını yemekle meşgüldü.

"Çok ilginç.Bunu beklemezdim hah." Bakışları,üstünlüğün ve ezmenin verdiği kararlılıkla boğuluyordu.

Karnımdaki sıcaklık,vucüdumu affetmeksizin sararken,yüzümü buruşturdum.Kalbim,boğazımı tırmalıyordu.

"Tch,sinir bozucu."      Rahatsızlığımı,yüzüne kustum.Ciddiyim,hoş değildi.

"Ah,ama-"    Gürültüleri bastıracak kadar güçlü olan zil,karşımdaki çocuğun sesini yutarken uzun ve yüksek sesle çalmaya devam etti.

"Eh,ne zamanlama ama!"    Hoşnut olmayan bir ifadeyle dudaklarını büktü.
Bulunduğu sıradan,tekrar gıcırtı yaratarak kalktığında koyu gözlerini yüzüme doğru alayla dikti.

Güllerin yapraklarını dağıtarak öptüğü ıslak dudakları,kahkahaları ile sızlayan kulağımın yanına hırçınca yaklaştığında,omuzlarıma buz küpleri ağlamış gibi hissediyordum.

"Kai de bana."       Sıcak nefesi sol tarafımı yakarken,beyazın kirli güzelliği içinde dinmiş gibi olan ellerinden biri ile burnumu sıktığında,hızlı dokunuş beynime şok yaratmış gibiydi,farklı ve garip.

"Sonra görüşürüz,'Bay Huysuz' oh ya da Kyungsoo mu demeliyim?"     Kulaklarımı boğan kahkahası,kızgınlığımın damarlarımdan hızla akmasını sağladı.
Ellerim yumruk halini aldığında, sınıf çoktan boştu.
Tekrar yalnız kalmıştım;ve,o,gitmişti.

Soluklarım ağırlaştığında,gözlerimi kapadım.

Bu da kimdi böyle ve ismim?

İsmimi son kez çağıracakmış gibi gelmiyordu...

...

Glitzy And Prosaist |KaiSoo ✔️Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin