Selamlar Bebekler. Nasılsınız?
Size bölüm getirdim, uzun sayılan ama küfürlü filan. Çok olmasa da. Neyse söyleyeyim dedim. Bu tatlışları kıvrandırmak hoşuma gidiyor. Bir değişiğim.
Bu bölümün ithafı Begum_Arslan'a gidiyor. Umarım beğenirsin canım. <3
Beğeni ve yorumlarınızı eksik etmeyin.
Keyifli Okumalar! :)
°Zeynep°
Sakin, yeşilliklerin arasından taşlarla kaplı yoldan geçerken doğal yaşamın ne kadar güzel olabileceğini düşünüyordum. Sessizliğin, huzurun, insanı ne kadar da sağlıklı yaşatacağını.
Ben nereye gideceğimizi bilmeden önden yürürken, Kerem de benim bir nevi laf sokuşumdan sonra, benden birkaç adım arkadan geliyordu. Tabii ki alınmamış ya da bozulmamıştı. Çocuk değildi ya.
Gerçi neye alınacağı da belli olmayan bir adamdı ama, olsun.
Etraf biraz kalabalıklaşmaya, insanlar belirmeye başlayınca bana seslendi.
"Zeynep?"
"Hıı?"
Çevredeki birkaç küçük,gösterişsiz ama sevimli ve hoş restorantlara bakıyordum. İnsan sayısı çok da az değildi.
Sağ tarafımda bana daha yakın olan restorantın en geniş kısmında bir kısım erkek kahkaha atıp, ıslık çalıyordu.
İstemsizce onlara baktığımda, onların da bana bakıyor olduğunu fark ettim.
İçlerinden tahminimce en densiz olanı aniden bana seslenince şaşkına dönmüştüm.
"Heyt yavrum be, sen geçenlerde şu boktan dergiyi bile güzelleştiren cillop değil misin? Vay anasını, yakından iyice fenaymışsın."
Lanet ede ede, çıktığıma bin pişman olduğum dergiyi hatırlatıyorardı.
Onaylayan sesler yükseldi. Çok fazla bağırmıyorlardı Allah'tan sadece ben ve onlar duyuyor gibiydik. Bir de Kerem! Onun elini belimde hissedince bir cevap vermek için açtığım ağzımı kapattım.
"Güzelim sen eve geri dön istersen?"
Kaşları çatılmıştı ve sesi sandığımdan daha soğuk çıkmıştı. Altındaki gizli ton da hafiften beni suçluyor gibiydi.
"Hayır Kerem, hadlerini bildireceğim ben onlara."
"Zeynep!"
"Ne var biz buraya yemek yemeğe, eğlenmeye geldik. Bir grup densiz laf attı diye kaçamam."
"Kaçmıyorsun gidiyorsun zaten, hadi Zeynep."
Alnımın kenarına ve dudağıma küçük bir öpücük kondurdu. Bu bir nevi sahiplenme miydi? Ama ben onu her an itmeye hazır gibi duruyordum. Beni kolay sindiremezdi.
"Hey, hop ne oluyor orada?"
İçlerinden en ağır abi gibi olanı konuşmuş, ayağa kalkarak bize doğru gelmeye başlamıştı. Kıçımın abisi!
Üç beş büyük adımda yanımıza ulaştı.
"Kızı zorla mı öpüyorsun lan?"
Kerem'in arkası hafif ona dönüktü ve derin nefesler alıyordu. Sakin kalmaya çalıştığı belliydi. Büyük bir kaza çıkmadan şu şerefsiz herif gitse ne iyi olurdu ama laf anlamayan bir tipte gibi duruyodu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Dengesiz [ZeyKer]
FanfictionArabanın kaputuna yaslanmak için adımımı attığımda karanlık ve boş sokakta yankılanan sesleri duydum. "Sen kimsin lan? Ha kimsin söyle! Ne hakla bana böyle şeyler dersin?" Yönümü değiştirip kapının kolunu tuttum ama açmadım. İçimdeki dürtü beni...