37. Bölüm

147 5 4
                                    

Sabah alarmsız bir şekilde uyandım. Saate bakmak için telefona uzandım. Telefonun üstünde not vardı. Notu alıp baktım. Oğuz işe gittiğini ama erken gelmeye çalışacağını söyleyen bir not bırakmıştı. Saate baktığımda 11 e geldiğini gördüm. Cumartesi günü mezuniyet vardı. Sonunda okulum bitmişti. Yataktan çıkıp güzel bir duş aldım. Duştan sonra bakımlarımı yapıp hazırlandım. Kendimi iyi hissetmiyordum ama saç makyaj yapıp biraz süslenmenin iyi geleceğini biliyordum. Hemen giyinmeye odasına gidip hazırlanmaya başladım.

Mutfağa gidip soğuk kahve ve yulaf lapası yapıp televizyonun karşısına geçtim

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Mutfağa gidip soğuk kahve ve yulaf lapası yapıp televizyonun karşısına geçtim. Bir şeyler izleyerek kahvaltımı yaptıktan sonra iş bakmaya başladım. Biraz oyalandıktan sonra Oğuz'u aradım. "Efendim güzelim?" Dediğinde "aşkım ne zaman gelirsin canım çok sıkılıyo." Dedim. Oğuz "yavrum şu ara işler yoğun ama bitirip hemen geleceğim. Melis ile gezin istersen araba kapıda sana bıraktım." Dediğinde gülümseyip "yaaa aşkııım. Melis'i arayayım o zaman ne yapıyormuş kolay gelsin sana sevgilim muaaah." Diyip telefonu kapattım. Peşine hemen Melis'i aradığımda o da dışarda olduğunu söyledi. Normalde tek başıma bi şeyler yapmayı çok severim kahve içmek alışveriş yapmak gibi. Ama daha yeni başımızdan kötü bir olay geçtiği için cesaret edemiyorum açıkcası. Biraz düşündükten sonra Kuzey abiye yazdım. İşi olmadığını ve benimle vakit geçirmekten keyif alacağını söyleyince hemen Oğuz'a haber verip evden çıktım ve Kuzey abinin evine doğru yürüdüm. Kapıyı tıklattığımda kapıyı annem açtı. Göz devirip "abim nerede?" Diye sordum. "Kızı. Hoşgeldin içeri geç. Abin hazırlanıyo." Dediğinde olumsuz anlamda kafamı sallayıp "beklerim burda." Dedim. Cidden bazı şeyler çok anlamsız gelmeye başlamıştı ve bugün bunları kuzey abi ile konuşacaktım. Birkaç dakika içinde yanıma gelip sıkıca sarıldı ve "hoşgeldin fıstık nasılsın?" Dediğinde "iyiyim abi. Çok sıkıldım evde dedim kiminle vakit geçirebilirim en sevdiğim canım abim geldi aklıma." Dedim ve güldüm. O da bu halime gülüp "hadi ordan eşek sıpası seni." Diyip saçlarımı dağıttı. Küçük bir isyandan sonra arabaya bindik ve sahil kenarına gittik. 20 dakikalık bir yolculuktan sonra sahile gelmiştik. Kahvelerimizi alıp sahilde yürümeye başladık. Güzel bir bank arıyorduk. Ufak tefek sohbetlerden sonra bulduğumuz banka oturduk. "Abi benim kafama takılan bazı şeyler var." Dedim. "Neymiş onlar?", "abi annem 4. Evre kanserdi maşallah benden iyi, o günki adam kimdi? Sonra ne oldu? O adamı neden polise vermedik? Babamın neden bi anda babalık yapası tuttu? Annem nasıl bu kadar şeye rağmen hala babamla olabiliyo? Cidden anlamakta güçlük çekiyorum artık. Etrafımızda sürekli bi kaos var ve bu yormaya başladı sanki." Diyerek derin bir nefes aldım. Kuzey abi iç çekerek "öncelikle annemin kanser muhabbeti tamamen yalan sen onlarla barış diye söyledikleri bi yalan Mert'i de bu yalana dahil etmişler. Yani inan ben nasıl böyle bi şeyi kabul ettiğini bilmiyorum ama o da ortakmış. Ben öğrendiğimde hepsine çok kızdım." Devam etmesine izin vermeden "abi Oğuz da biliyormuş. O da mı bu yalan dahil?" Diye sordum korkuyla. Lütfen yapmamış ol Oğuz diye sayıklıyordum içimden. Kuzey abi "onunla alakalı bi bilgim yok ama o böyle bi şeye dahil olmamıştır bence. Bunun sana daha çok zarar vereceğini biliyodur. Mert'in de biraz aklı varsa aranızın bozulma ihtimaline karşı zaten onu dahil etmez." Dedi ve devam etti. "Açıkcası diğer soruların bende de soru işareti. Annem ve babam arasına ne yaşandığın nasıl bi planları olduğunu neyi amaç ettiklerini ben de bilmiyorum. O adamın polise verilmeme sebebi babam onu kendi tarzında halletmek istedi. Biz de karışmadık açıkcası." Dedi. Bu konu hakkında detay istiyordum ama kaldıramam diye daha fazlasını sormadım. "Peki abi eski eşin..." devam etmeme izin vermeden "düğün günü ordaydı. Annemler onu da çağırmış belki aramız düzelir diye. Arya'yı çok özlediğini onu terk ettiği için çok pişman olduğunu tekrar eskisi gibi olmak istediğini falan söyledi. Ben ona barışmak istemediğimi hiçbir şeyin eskisi gibi olmayacağını söylediğimde de Arya'yı benden almakla tehdit etti. O gittiğinde Arya daha bebekti. Şu anki halini tanıması çok zor. O yüzden alamasın diye sizin çocuğunuz olarak bilsin istedim. Şimdi soracaksın biliyorum neden gitti diye. Beni hiç sevmemiş. Hiç evlenmek istememiş bizim birlikte olduğumuz süre boyunca hayatına hep başkaları girip çıkmış. Ben de eşek gibi o mutlu olsun diye kendimi paraladım elimden gelenin en iyisini yapmaya çalıştım hep." Dedi. Gözleri dolmuştu. Sarılma ihtiyacı hissedip sıkıca sardım ona kollarımı. O da hiç gecikmeden sarıldı bana. Ayrıldığımızda gülümseyerek devam etti. "Ama ne şanslıyım ki o gittiği için kardeşlerime kavuşabildim." Dediğinde gülümsedim. Biraz da güzel şeylerden sohbet ettikten sonra ayaklanıp yürümeye devam ettik. Bütün gün birlikte vakit geçirmiş bol bol sohbet etmiştik. Akşama doğru saat 6 gibi eve döndük. Eve girip pijamalarımı giydim ve yemek hazırlamaya başladım. Yemek işi bitikten sonra da makyajımı silip tamamen ev moduna geçtim.

Sonrasında salona geçip biraz televizyon izledim

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Sonrasında salona geçip biraz televizyon izledim. Kısa bir süre sonra kapı çalınca ayaklanıp kapıya baktım. Gelen Oğuz'du. Sıkıca sarılıp "hoşgeldin hayatımm." Dedikten sonra dudağına bir öpücük bıraktım. O da hiç gecikmeden öpüşüme karşılık verip sıkıca sarıldı ve "hoş bulduk yavrum." Dedi. Gülümseyerek ona bakıp "hadi elini yüzünü yıka üstünü değiştir yemek yaptım yiyelim." Dediğimde "ooo hemen geliyorum o zaman." Dedi ve yukarı çıktı. Ben de yemekleri ve içecekleri alıp salona gittim. Sehpanın üstüne onları yerleştirdikten sonra izleyecek bir şeyler buldum. O sırada da Oğuz geldi. Bir yandan yemek yiyor bir yandan bir şeyler izliyor ve bir yandan da birbirimize gün raporu veriyorduk." Yemekler bitince Oğuz onları makineye yerleştirip tekrar yanıma geldi. Kafamı göğsüne koyup hafif uzanır pozisyona geçtiğimde o da bir elini belime sardı. O şekilde biraz daha bir şeyler izledikten sonra odamıza çıkıp güzel bie uykuya daldık...

Abimin ArkadaşıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin