Bölüm 40 : Kavuşamamak....
☆☆☆☆
Gölge işten geldikten sonra salonda uyuya kalmıştı. Hâlbuki uyumak gibi bir amacı yoktu. Sadece gözlerini dinlendirmek istemişti ama yorgunluktan uykuya dalmıştı. Bu arada akrabaları memlekete dönmüştü. Şuan evde olanlar annesi - yengesi Suna - babası ve abisi Lodos idi. Lodos eşiyle ayrı eve çıkmıştı ama 2 gündür bu evdelerdi. Ailesi 1 hafta kalmalarını istiyordu, o da ailesine olmaz diyemezdi. Suna'da kalmayı kabul edince kalmışlardı, Lodos telefonu cebine atıp tam salona girmişti ki uyuyan kardeşini fark etmişti.
Lodos : Sen ne ara geldin de burada uyudun aslanım?
Dedi uyuyan kardeşinin yanına çökerek, ne güzelde uyuyordu. Uyanır diye sevmeye de korkuyordu, dokunmaya kıyamıyordu. Ustünü kapatmak lazımdı, burada üşürdü. Zaten hava soğuktu, dışarıda kar vardı. Usulsa yerinden kalkıp orda gördüğü kabanı alıp üstünü kapatmaya başladı. Kaban Gölge'ye aitti, burada çıkarıp yatmış sonra uyuya kalmıştı.
Lodos : Neyse ki kaban kuru ama yine de ben battaniye getireyim.
Diyip salondan çıktı, hemen gitmek içinde asansöre bindi. Kardeşini uyurken görmüşken üşümesine izin veremezdi, huzursuz olurdu.
1 saat sonra
Ikizler (Metehan ve Alphan) eve gelmişti, salona girip herkese selam vermişlerdi. Birde uyuyan kardeşlerine tebessümle bakmışlardı. Ama Metehan bakmakla yetinmeyip birde öpmüştü. Herkes buradaydı, huzursuz etmemek içinde uyandırmamışlardı. Yemeğe kadar uyusa yeterdi, yemek sonu isterse yeniden uyurdu. Ama bu defa odasına gönderirlerdi, burası hiç rahat değildi. Yani en azından onlar öyle düşünüyordu.
Alphan : Niye burada uyuyor?
Merdan B : Işten gelince galiba uyuya kaldı, ilk Lodos fark etmiş, üstünü kapatmış.
Metehan : Kız kokuyor bu be!
Figen H : Ne? Ne kızı, sevgili mi yaptı?
Metehan : Oha anne, bi şaka yapayım dedim hemen kafanda senaryo yazdın. Ne alemsin Figen Sultan ha....
Figen H : Anneye şaka yapılmaz, hem ben torun istiyorum.
₺ : Ne torunu kız? Sen yapsan bi tane daha yaparsın. Gençsin daha, hem ben niye abi değilim? Benim bunlardan neyim eksik?
Diyen uykulu sesle hepsi irkilmişti, evet Gölge uyanmıştı. Bir süre sonra hepsi sırıtırken kadın utançla kızarmıştı çünkü Gölge'nin ne dediğini yeni fark ediyordu. Merdan Bey ise burukça gülümserken şunu söyledi.
Merdan B : Seni kaybedince yeni çocuk düşünemedik, aklımızda bi sen ve yaşayan evlatlarımız vardı.
Gölge : Sorduğuma pişman oldum, özür dilerim.
Merdan B : Üzül diye demiyorum, abi olmayı istemeni de yargılayamayız yavrum. Özre gerek yok.
Gölge : Neyse ya ben zaten gencim, abi olmak için küçücüğüm ben...
Alphan : He yavrum sen daha bebeksin. Ne abisi, ne gerek var demi?
Dedi onun saçlarını karıştırarak, Gölge ise kaçan uykusuyla yerinde doğrulup oturunca yanına ikizler oturdu. Bunun üzerine başını yanında ki Metehan'ın omzuna koyup şunu söyledi.
Gölge : Abi!
Metehan : Abi derken tatlı bir ifade takınmak ha, dileğini söyle bakayım. Ne istiyormuş benim kömür gözlüm?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gölgenin Yankısı!
Fiksi Remaja"Gölgelerin rengi olmaz" dedi çocuk, derdi vardı bu sesinden bile belliydi. Yırpandığı gözlerinden bile belliydi. Sırf annesi onu sevmiyor diye ölmek istiyordu, yaşamaktan nefret ediyordu....