Masked Permanently Kalıcı Olarak Maskelendi - [TR]

Ateş Gibi

"Marinette'in mucizevi şeyi kime vermek istediğini söylemiştin?" Nathalie iç çekerek pencereden dışarı bakarken kwami'ye sordu.

O akuma her neyse onunla savaşmak istemesine imkân yoktu. İnsanların renklerini rastgele boşaltıyor ve hareketsizce yere düşmelerine neden oluyordu.

Tikki, Nathalie'nin kendisinden ikinci kez kurtulmak istemesine biraz sinirlenmiş ve incinmiş bir şekilde, "Teknik olarak sende kalmasını istedi ama aynı zamanda şu eskrimci kız Kagami'nin Chat Noir'ın partneri için uygun olduğunu düşündü," diye mırıldandı.

"Bu kız nerede yaşıyor? Ona mucizevi şeyleri nerede verebilirim?" Nathalie sordu ve Tikki'nin arkasını dönmesine neden oldu.

"Sanırım Adrien'e sormanız gerekecek," dedi kwami soğuk bir şekilde.

Nathalie arkasını döndüğünde kwami'nin kendisinden başka tarafa baktığını gördü. "Marinette öldüğünde ondan mucizevi şeyi aldığım için kızgın mısın?" Tikki'ye sordu, sesi daha kısıktı.

Kwami ona baktı, gözleri Nathalie'nin çözemediği belli bir duyguyla doluydu. Sempati, ihanet ve kızgınlığın bir karışımı gibi görünüyordu. "Hayır, Nathalie! Tabii ki hayır! Seni özledim, sadece... Kendimi bu kadar çabuk başka bir tutucuya geçmeye, seni ve zavallı Marinette'imi bırakmaya pek hazır hissetmiyorum... Biliyorum, bilgelik ve şansın vücut bulmuş hali olmam gerekiyor ama bazen işler benim için de bunaltıcı olabiliyor," diye açıkladı Tikki, sesi giderek yumuşayarak.

Nathalie kalbinin acıyla düştüğünü hissetti. Elbette kwami'si duygusuz değildi ve hayatına devam etmek onun için zordu. "Kagami'yle buluşmaya gitsek nasıl olur, o zaman kendini rahat hissedip hissetmediğini bana söyleyebilirsin. Uğur Böceği olarak bu akuma ile ilgilenmesine izin verebilirim, o zaman bana haber verebilirsin. Eğer ondan hoşlanmazsan, yine de senin Şans Meleğin olabilirim," diyerek küçük bir gülümsemeyle taviz verdi.

Kwami sesli bir şekilde yutkundu ama bunu bir anlaşma olarak kabul etti. Açık fikirli olmak her zaman daha iyiydi. Marinette'in, Adrien'in kıza onun sadece bir arkadaş olduğunu söylediğine kulak misafiri olduğu anı, Kagami'yi düşündüğünde aklına geldi.

"Marinette mi? Evet, tabii ki! O çok iyi bir arkadaştır," Adrien boynunun arkasını ovuşturarak Kagami'ye mahcup bir şekilde gülümsedi.

Marinette'in kalbi sıkıştı ve dinlemeyi bıraktı.

Adrien, "Ve onu tanıdığında sen de çok seveceksin," diye devam etti ama Marinette artık dikkatini vermiyordu.

Marinette arkasını döndü ve kendini küçük yapının kenarına bıraktı. Yavaşça aşağı kaydı, gözleri hafif yaşlarla dolmuştu. "Çok iyi bir arkadaş, ha?" Kucağına bakarak sessizce tekrarladı.

Tikki, zavallı sahibinin kalbinin bu kadar kırıldığını görünce kendini çok kötü hissetti. Marinette'in onun bir arkadaştan başka bir şey olmadığını düşündüğünü biliyordu ve bu kız ona çok hayranlık duyuyordu. "Bu bana iyi bir başlangıç gibi geliyor," diyerek Marinette'i rahatlattı.

En azından artık Adrien'ın onu sevdiğini biliyordu. Ne kadar zor olursa olsun geçmişten kurtulmanın ve yoluna devam etmenin zamanı gelmişti.

"Tikki, çok ama çok üzgünüm. Sen çok hastasın ve ben sensiz ne yaparım bilmiyorum," diye bol bol özür diledi Marinette.

"Sen Uğur Böceği olamazdın!" Tikki kıkırdayarak onu neşelendirmeye çalıştı.

"Biliyorum, ama demek istediğim: Tikki, sen benim için kwami'den daha fazlasısın," dedi Marinette ve Tikki'nin kalbinin sahibine duyduğu sevgiyle kabarmasına neden oldu.