9.bölüm:tavşan

57 11 0
                                    

Zihnimi ele geçirebilirsiniz ama kalbimin asla. Kalbim elbet size direnmeyi. Öğrenmek zorunda.


Revirde bütün gün Akça'nın söylediklerini düşündüm. Etraf zifiri karanlıktı ve muhtemelen herkes uyuyordu. Ben ise hâla kardeşim gelir umuduyla yaşıyordum. Akça'ya inanmak istemiyordum. Ama bir yandan da endişeliydim. Eğer kardeşim gerçekten de onların elinde olacaksa ne yapacağımı bilemeyecektim.

Kardeşim Ayşe en az benim kadar ürkek bir çocuktur. Hâla savaşın travmalarını atlatamamıştı. Savaştan sonra konuşma yetisini tamamen kaybetmişti. Bu yüzden diğerlerinden daha savunmasız olacağı kesindi.

Uzandığıım yerde düşünmeye devam ederken kapının ardından bir ses geldi aniden. Korkudan yerimden fırlayarak kapının arkasına geçtim. Kenarda gördüğüm fırçayı da elime alarak tedirgince bekledim. Akça olsaydı söylediği kodla çalardı. Ne olur ne olmaz diye böyle bir şeye karar vermişti.

Kapı açıldığında tam kafasına vurmak için hazırlanıyordum ki adımı seslenmesiyle Nihat olduğunu anladım. Rahat bir nefes alarak öne geçerken omzundan vurdum. O ise yerinden zıplarcasına arkasına döndü. Tabii arkasında birini beklemediği için korkmuştu.

" Ne yapıyorsun orada?"

" Asıl sen ne yapıyorsun bu gecenin vaktinde!" Kısık sesleydi ama biraz bağırmış olabilirdim.

"Seni merak ettim diye buraya geldim."

" Tamam, durumumu öğrendin. Şimdi gidebilirsin. "

Omzundan tutarak dışarı çıkarmaya çalışırken kapıyı ardından kapatarak tek kaşı havada sinirle bana baktı.

" Ne oluyor? Ne bu hiddet böyle?"

" Komuşmamız lazım. Seninle ilgili."

" Benimle ilgili? Ne alaka?"

"Yarın büyük gün biliyorsun. Yeni hayatlarımıza adimlar atacağız."

"Eee? Ne olmuş?" Dedim omuz silkerek.

"Hâla kadın olarak mı kalacaksın?" Bir an sessizleşirken konuşmaya devam etti. "Bak, artık saklanacak bir şeyin kalmayacak. Buradan sonra ayrılıyoruz. Kadın olarak daha özgür, daha rahat edersin. Cinsiyetini gizlemeyi gerektirecek hiçbir şey yok."

" Anlamıyorsun beni. Bu kalabalığın içinde ben ve kardeşim var sadece. Kadın olarak güvende olacağıma inanmıyorum. Bir kadın olduğumu ve yanlız olduğumu anlarlarsa beni kimse rahat bırakmayacak. Bunu sen de biliyorsun. O üst tabaka mafyaların bile dikkatini daha çok çeker belki de. Ne de olsa kavga edecekleri bir grup erkekler olmayacak. Baba, kardeş, eş..."

Sessizce başını eğerken hak verir gibi oldu. "Her ne kadar güçlü olmaya çalışsam da bir grup insan için güçsüz biriyim. Yani etkisiz eleman. Bu yüzden bir süre böyle benim için daha iyi sanırım."

Bir şey demeden kapıyı açarak çekip gitti. Ben ise söylediklerime inanmasıyla rahat bir nefes aldım. Gerçekten de çok az kalmıştı. Bir an gerçekleri anlayacak diye çok korkuyordum.

Kapıyı ardından kilitleyerek tekrar yatağa geçip uyumaya çalıştım. Bu sayede çabuk sabah olurdu en azından. Yatağa başımı indirdikten sonra ailem ile yaşadığım eski anılar gözümün önüne geldi. Bir de adını koyamadığım bir his. Neden bilmiyorum ama, bir şeyler yolunda gitmiyordu. Kardeşim değil, başka bir şey.

Dalgınca gözlerimi yumarak uyumaya çalıştım. Saatler sonra kendimden geçmiştim.

........

" Hadi hadi hadi! Toplanın bakalım. Oooo! Vakit birlik vakti! Çe-te-ler!"

Kutsal Beşli: Yeşil kızHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin