0.6

24 4 16
                                    

Sadece artık huzurlu ve mutlu olmak istiyordum.

*

Doktor gelmiş kontroller yapmış bir de serum takmış dinlenmem gerektiğini söyleyip gitmişti. Ne olduğunu merak ediyorsunuz değil mi?

Ben anksiyete krizi geçirirken bayılmışım ve suyun da altında olduğum için boğulmaya başlamışım. Benden ses çıkmadığını fark eden Taehyung ise kapıyı kırmış ve dudakları mor rengi soluk bir bedenle karşılaşınca ilk yardım yapmaya başlamış. Taehyung un seslerine de diğerleri gelmiş.

"Daha iyi misin Jungkook? " Dedi Jimin. Şu zamana kadar ilk defa konuştuğunu duyuyordum.

"İlk defa konuştuğunu duyuyorum"

"Abartma seni kaçırırken de konuşmadım mı? " Diye gülerek konuşunca bende kıkırdadım.

"Hatırlamıyorum açıkcası. "

"Ölmemene sevindim. Taehyungun yüzünü görmen lazımdı. Ağlayarak özürler dinliyordu. Pişmanlıktan ölüyordu resmen. " Taklidini yapınca kahkahalarla güldüm.

"Ağlanacak halimize gülüyoruz. " Dedim. Tebessüm ederek elimi tuttu.

"Jungkook ben senin yanındayım tamam mı? Taehyung aptalını takma çok. "

"Aptal maptal ayıp oluyor ama.. " Diye içeri giren Taehyung ile göz devirdi.

"Ben çıkıyorum. " Diyip çıktı.

"Jungkook.. Özür dilerim. Bir anda sinirle çıktı ağzımdan ben anneni.. Unuttum. "

"Taehyung.. "

"Özür dilerim Jungkook.. " Hızla yanıma oturup bana sımsıkı sarıldı.

"Sorun değil. "

"Sorun.. Hemde çok büyük sorun Jungkook benim yüzümden ölüyordun. Sikeyim ki seni yaşatmaya söz verdiğim halde seni öldürüyordum. Ben nasıl bir insanım ki seni yaşatamıyorum bile. "

"Taehyung, ne diyorsun sen? "

"Seni yaşatmak için gitmen gerekiyor artık. Git polise şikayet edebilirsin ama yeter ki yaşa. " Ne?

"Taehyung beni.. Beni özgür mü bırakıyorsun? "

"Git Jungkook git ve yaşa. Seni ancak böyle yaşatabilirim. "

"Ciddi misin? "

"Hiç olmadığım kadar. " Sevinçle sarıldım.

"Teşekkür ederim. Seni affediyorum Taehyung. Çok teşekkür ederim. " Yanağını öptüm. Bir dakika.. Naptım ben?! Hızla geri çekildim. "Şey üzgünüm. "

"Hoşuma gitti. " NE?! "İyileşince git ama tamam mı? İyi olmadan gönderemem seni. " Başımı salladığımda saçımı okşayarak dışarı çıktı.

Tanrım teşekkür ederim.. Çok teşekkür ederim.. Her ne kadar yaşatma mevzusunu anlamasamda teşekkür ederim..

Bu sırada ise gözlerim yavaşça kapandı. Uykum çok gelmişti. Ve kendimi uykunun güzel kollarına bıraktım.

*

Gelen sesler uykumu bölmüştü. Neler oluyordu?

"Her ne kadar gitmeni istemesemde seni bırakmak zorundayım. Seni önceden berli tanıyorum aslında. Ah küçüğüm ah.. Seni çok özleyeceğim. "

Siktir.. Taehyung hakkımda böyle mi düşünüyordu??

Odadan çıkış sesi duyunca hızla gözlerimi araladım. Kafam aşırı karışmıştı. Sanırım cidden bipolardı. 

Sadece bu yerden kurtulmak yeni bir hayata başlamak istiyordum. Ama yapabilir miydim bilmiyorum.. Bu kadar tramva, bu anksiyete krizlerim... Bana sadece zarar verirdi. Başka hiç bir şey yapmazdı.

Belki de çoktan ölme vaktim gelmişti, kim bilir?

---------

Tabii ki de ben bilirim. Biraz kısa oldu ama hemen atmak istedim. Neyseeee bir sonraki bölümde görüşmek üzere.

Oy ve yorumu unutmayınnn

'Cause that's who I am|TaekookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin