VII

23 0 0
                                    

Günaydınnnn. Bugün maç günü. Her zamankinden fazla heyecanlıyım. Sabah arkadaşlarımla birlikte Kadıköyde bir iki bira içip öyle maça geçeceğiz.

Sabah hazırlanmak için havaya uygun olarak altıma beyaz bi kot şort, üstüme de 100. yıl formamı giymiştim.

Boynuma da en sevdiğim atkılardan birini doladıktan sonra makyajımı ve saçımı yapıp çıkmıştım.
Bugün bir postla sevgili olduğumuzu yakınlarıma duyururum diye düşündüm.

Arabamda en sevdiğim şarkıyı açıp bağıra bağır söylemeye başladım. Kadıköye doğru yaklaşınca normal şarkılardan ziyade Fenerbahçe marşları dinlemeye başlamıştım.

Yoldaki bir satıcıdan beş tane meşale aldıktan sonra arkadaşlarımla sohbetin tadını çıkardık, biraz da holiganlık yaptık.
Stada doğru ilerledik. İçeri girdikten sonra koltuğumuza oturduk. Isınmaya çıktıkları anda Edini görmüştüm.
Çok mutluydu. Bana el salladı. Karşılık olarak elimle öpücük attım.

Isınma bitti ve maç başladı. İlk yarı fazla hareketli değildi. Devre arasında kendime içecek bir şeyler alıp tekrar yerime oturdum. İkinci yarı başlamıştı.

Edine bir faul yapılmıştı. Herkes ayağa kalktığında endişeden bayılacak gibiydim. Bir şey olmadığını ve yürüyebildiğini anladım. Derin bir oh çektim.

Tekrar yerime oturdum. Tezahüratlara eşlik ederken aynı zamanda gol olması için içimden dua ediyordum.

68. dakikada Edinin koşu yoluna çok güzel bir pas geldi. Hızla kaleye doğru yöneldi. Topu filelere hızla ve ustalıkta gönderdikten sonra yanıma doğru koştu.

Sert ama hızlı öpücüğüne onun kadar hızlı tepki veremesem dahi tepki verebilmiştim. Zaman kaybetmemek için gitti.

Onları izlerken ben bile yorulmuştum.
Dakika 82 de Szymanskinin golüyle birlikte maçı 2-0 kazanabilmiştik.

Edini bekliyordum. Bu akşam bizde kalmasını isteyecektim.
Geldiğinde elleri arkasındaydı. Ne olduğunu merak edip baktığımda özenle tüm takım tarafından imzalanmış bir formaydı. "Sevgilerimizle, Katre'ye." yazıyordu üzerinde. Maçta giydiği formaydı bu. Çim izlerinden anlamıştım. Çerçeveletmeyi aklımın ucuna kazımıştım.

Hemen sarıldım.
"Teşekkür ederim Edin."
dedim.
"Sen ne istersen demiştim." diyip sarılmamızı daha da sıkılaştırdı.

Arabasına geçtiğimizde benim evime sürmesini istedim. Benim arabamı da sabah biriyle gönderteceğini söyledi.
Eve geçtiğimizde çok yorgun ve terli olduğu için ilk o sonra da ben duşa girmiştik. Bu sevgililik işini dedeme açıklamam lazımdı. Bu maçı izlese görürdü ama yoğun olarak çalıştığı için ofisteydi bugün.
Şanslıydım yani.

Yatağa doğru yöneldiğimde çoktan uzanmış bir Edin görmeyi beklemiyordum. Yorulmuş olmalıydı. Yanına uzandım ve alarmımı kurduktan sonra uyudum.

İş paslayanzi - EDIN DZEKOHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin