1

22 3 2
                                    


" Bana seni sordu."

" O kızdan ayrılmış."

" O çok değişti."

Gecenin bir saati kulağımda yankılanan bazı şeyler benim uyumama engel oluyordu. Sokak lambasının cansız ışığı, ince perdenin arasından tavana ve sol tarafımda kalan duvara yansıyordu.

Ayağa kalkıp boydan pencereden yıldızlara çevirdim irislerimi. Etrafımda koşulsuz şartsız yanımda kalanlardan biriydi yıldızlar. Var olan hüzünlü atmosferi süslüyorlardı. Bir de unutulmayan anılar da varsa herşey hazırdı. Geriye sarar sarar hüzne boğulursunuz, kalbiniz ağrısa bile bir yerde acı çekmek hoşunuza giderdi.

" İyi, gelirken birşey ister misin?"

" Tamam, kapatıyorum."

Ekrandan aramayı sonlandırdım o arada etrafa bakamaya devam ediyordum. Çift şeritli yoldan sapıp etrafta herhangi bir kafe kestiriyordum gözüme. " Blueberry Cafe" adında, Gold renkler ile yazılı güzel bir mekan gördüm. Kenara çekip arabadan çıktım. Mekana girdiğimde burnuma gelen kahve kokusu ile derin bir nefes aldım.

Oturduğum masada bulunan pencereden yansımama baktım. Gözlerimden çaresizliğin kitabı çıkabilirdi. Onca işi gücü iptal edip istifamı verip gelmiştim, yalnızca dinlenmek için.

" Eun min?"

Yıllardır duymadığım yumuşak ses tınısı, daha bakışlarım yüzünü bulmadan zihnimin köşesindeki o anıları uyandırmıştı. Tekrar seslenmesi ile gerçekliğe geçiş yapmıştım.

" Ah, otursana."

Hafif ılıklaşmış kahve yüzümün ekşimesine
neden olurken o ise beni süzmeyi sürdürüyordu.

" Biraz düşünceli görünüyorsun, yolunda gitmeyen birşey mi var?"

Başımı olumsuz anlamda sallamıştım.

" Yurtdışından yeni geldim, hala yorgunluğumu atmış değilim, ondandır."

" Nasılsın bu arada, görüşmeyeli neler yapıyorsun?"

Onun gülüşü konuşmasına eşlik ederken olduğu gibi o heyecandan uyuyamadığım güzel günlere kaymıştı aklım. Ama bu bir gerçekti ki bu geçmişte kalmış, üzerinden bilmem kaç defa aynı duygudan yaşanmış bir şeydi onun için. Benden sonrasını merak etsem de eminim ki ona vermek istediğim ama veremediğim o ilgi ve sevgiyi fazlasıyla almış olması acı olsa da rahat hissettiriyordu.

" Ne tesadüf değil mi, seni ararken dibimde buldum. Artık bu kafeye sıkça gel, kahveler benden."

Kulağa hoş gelen bu teklif, ardında acılar barındıran aldatıcı cinstendi. Ve zaten istese de olamazdı ne yazık ki. Çünkü ilişki demeye bin şahit gereken bir gerçek vardı.

" Erkek arkadaşım ile bir ara gelirim."

Beni kıskandığını teyit etmek istemiyordum ancak içimde ona karşı biriktirdiğim onca yılın öfkesi buna neden oluyordu. İsteğim yalnızca benim yaşadıklarımı yaşayıp empati duymasıydı.

" Üzgünüm, gitmem gerek. Görüşürüz, Renjun."

Onu tanıyorsam içerde bir yerde şaşkınlığının varlığını hissedebilirdim.

Bu zor olsa da bunu başaracak ve onu geride bırakacaktım. Sesin titreyişi bile kalbimi yakacak güçteyken kendimle olan savaşımı kazanmak için verdiğim mücadele bana göre imkansızı başarmaya benzerdi.

Artık biliyorum, bu yaşantının bir yere varmayacağını. Önümde büyük bir engel olarak duran seni yok edeceğim. Benden yana sadece yorgun bir ruh, hali perişan bir beden kalmışken yeni bir sayfa açmayı istemek son isteğim olurdu, Renjun..



Beautiful Goodbye'|RenjunHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin