B PLANI - Yüzbaşım

52. Bölüm

Timin peşinden içeri girdim. Askerler gülümseyek bize bakıyordu. Aralarında İlhan'da vardı.

"Hoşgeldiniz komutanım."
"Hoşbulduk İlhan."

Albayın odasına girdik sırayla. Ayaz yanımda duruyordu. Albay hepimize tek tek gururla bakıp gülümsedi.
"Üsteğmen Gece YÜCEL!"

Bir adım öne çıkıp selam verdim.
"Emredin komutanım!"

Elini omzumun üstüne koyup birkaç dakika bekledi. Geri çektiğinde omzumun üstünde parlayan üçüncü yıldızı farkettim. Şaşkınlıkla albaya döndüm. Gülüyordu.

"Artık Yüzbaşı Gece YÜCEL'sin.
Heyecandan gözlerim parlıyordu. Ayaz'ın gururlu bakışları üstümde gezinince gülümsedim.

"Sağolun komutanım!"

"Sen Aslan'ı sağsalim buraya getirdin, elbet bir karşılığı olacaktı bunun. Çıkabilirsiniz."

Başımı sallayıp diğerleriyle dışarı çıktım. Bartu ve Serdar beni alkışlıyordu.

"Yüzbaşı Yücel geliyooooorrrr! İstikamet dinlenme odası. Marş marş!"

Bir elini omzuma atıp kendine çekti beni.
"İlhan! Bize altı çay hazırla."
Bartu'nun emriyle İlhan selam verip yanımızdan ayrıldı.
Bartu'yu durdurup Ayaz'a baktım.
Çok sakin duruyordu.
"Sevgilim? İyi misin?"
Yüzüme bakıp gülümsedi.
"İyiyim Yüzbaşım."

Dinlenme odasının önüne gelince içeri geçip koltuğa oturdum.

"Ee, napalım bugün?" Bütün gözler bana dönmüştü.

"Akşam bize gelecektiniz. Sohbet falan ederiz."
Ayaz'a dönüp 'ne dersin?" Der gibi başımı salladım.

"İşim yok benim akşam. Ben yedi gibi alırım seni evden."
Başımı sallayıp diğerlerine baktım.
"Kurabiye yapayım mı?"

"Uğraştırmazsa yap yenge, yeriz."
Olur olur, yeriz.

"Bende kuru pasta falan alırım." Dedi Serdar. Bu akşam çok güzel olacaktı sanırım.

"Film falan ayarlarız televizyondan."
"Eveeet!" Dedim heyecanla.

Kapının tıklatılmasıyla içeri İlhan girdi.
Elindeki tepsiyi masanın üstüne bırakıp asker selamı verdi. Ayaz bardağın birini alıp bana uzattı. Üstünde duman tüten çayımı alıp havaya kaldırdım.
Tavşan kanı mübarek.

"Daha açık bir çay yok mu?"

Bartu elindeki bardağı bana verdi hemen.
"Benimki açık yenge."
Bardakları değiştirip çayı su içer gibi kafama diktim. Dikmez olaydım. Elimle ağzımı kapatıp başımı pencereye çevirdim.
Yandım, anaaam yandım!

Emir ve Serdar gülmemek için kendini zor tutuyordu.
Ayağa kalkıp hızla odadan çıktım. Arkamdan kahkaha sesleri geliyordu.

Nerdende gelip kafana diktin ki çayı!
Tuvalete girip lavaboya tükürdüm.
Allah'ım affet.

Dilimi çıkarıp aynadan baktım. Cayır cayır yanıyor resmen!
Tamam, abartıyor olabilirim ama canım yanıyor sonuçta!
"Gece iyi misin güzelim?"

Ellerimi yıkayıp kapıyı açtım. Ayaz gülmemek için yere bakıyordu. Ters ters yüzüne bakıp yanından geçtim.
"Tamam küsme ya."

Arkamı dönüp kaşlarımı çattım.
"Sırıtıp durma ya!"
Sırıtması kahkaha dönüşmüştü. Beni kendine çevirip sarıldı.

"Kıyamam ben sana amaa."
Geri çekilip gözlerimi kıstım.
"Ben çok güzel kıyarım amaa."
Bir anda ciddileşmişti. Çok tatlı oluyor ama böyle. Göz kırpıp arkamı döndüm ve yürümeye başladım.