1. sabah kahvaltısı.

78 7 15
                                    

Keskin küçük, gözü simsiyah nefret parıltıları ile gözbebeği titreyen kadın yine sessizce Min Yoongi'ye baktı, yıllarca yaşadıklarından sonra nefreti tüm zerresiyle hissediyordu.
Bu Japon kadın evliliğin sadece düzmece olduğunu çok geç fark etmişti, bu sadece ilk başta illegal seks hayatıydı, fakat seviştiği beden kocası bile değildi, kocası bildiği delinin tekiydi.
Deli? Deli mi denilir emin değildi.

Yoongi dışarıdan bakıldığında sakin bir devlet memuruydu işine gider, saatlerce masabaşında oturur, iş arkadaşları ile öğle molasında birer kahve ve onlardan aldığı sigara ile zamanını geçirirdi.
Eve gittiğinde ise "Japon fahişesinin" işkencesi başlardı, hayır şiddet uygulamazdı, bakışları ile kadıncağızı eksik hissettirir sözleri ile delip geçerdi.

Klasik sabahına uyandı Yoongi, odaları ayrıydı, bugün Pazardı, ailecek kahvaltı masalarına oturdular masadan hiçbir ses çıkmadı, kadın oturup oturmamakta tereddüt içinde kaldı daha sonra küçük oğlunun yanına geçti, küçük oğulları konuşamıyordu, dilsizdi şükür ki Min bu durumdan dolayı şikayetçi değildi.

Gülümsedi, biricik küçük oğlunun ağzına çatalına batırdığı zeytini uzattı, kadın kafasını masadan kaldırmadan çabucak kalkıp gitmek için aceleciydi, gözlerinde nefret ve bıkkınlık vardı.
Küçük "aşk meyveleri" okula gittiğinde kadın odasına gitti ve kendini tekrar temizliğe verdi, Min sanki orda ceset varmış gibi hiç girmez kapısı açık olduğunda örterlerdi.

Min üstünü değiştirdi ve evden çıktı, sürekli gittiği bir yer vardı, karısı ile bu yüzden çok kavga ederlerdi, bazen evin kira parasını bile buraya harcardı.

Hoseok para kaynağı olan bu aciz devlet adamına baktı, kibarca keyif adamıydı, benim tabirimce pezevenk. Kore halkıdaki ucubeleri özenle seçip bu otelde pazarlardı, otel diyoruz çünkü kin illegal olduğunu belirtmek ister ki?

Min sürekli Park jimin'e giderdi, sevişmek için değil. Min bundan nefret ederdi, saatlerce oturur ve tüm nefretini bu gence kusar sonra hiçbir şey olmamış gibi omzunu sıvazlar ve giderdi.

Hoseok elini Yoongi'nin sırtına koydu ve başka bir odaya ilerletti "yeni ucube" çoğu kişinin favorisi olmuştu bile, genç ve küstah bu adam sadece eğlencesine gelmişti, eğlendirmeye gelmişti.

Yoongi bunu istemedi, odaya girdiğinde bu gence mimiksizce dümdüz baktı, genç pencereye doğru dönmüş üstünde tül bir ceket benzeri bir şey giyiyordu, sırtı genişti, Yoongi elini sertçe onun omzuna koyup tiksinerek baktı.

"Sen kimsin? Burası için genç değil misin?"

Jeon sessizce baktı, bir şey demeden perdeleri örttü ve yatağa oturdu, Min üstünü bile çıkartmadan odadaki sandalyeye oturdu, hep böyle yapardı.

Jungkook sessizliği bozdu, biraz pürüzlü ve yorgun geliyordu sesi

"Parasını verip duracak mısın böyle, bir ev kirası kadar, gerçi zengin olmalısın, diğerleri gibi"

Yoongi iç çekti "bu zaten kira param."
Jeon sustu, bu adamın sırf konuşmak için bunca para vermesini anlamadı, ayağa kalktı ve üstüne bir gömlek geçirdi, vücudunu pazarlamak için para verilen bir ucubeydi sadece ama bu adam farklıydı.

Jeon gitti ve ona sarıldı, Yoongi tepkisizdi, midesi bulanmıştı sesinde hiçbir duygu kırıntısı olmadan konuştu "pis halinle bana sarılma, rahatsız edicisin." aslında duş aldığı belliydi, şampuan kokuyordu ama bir kere vücudu kirlendi mi hiçbir şey bunu temizlemezdi, Jeon bunu duyunca yavaşça çekildi, eğlence için varım yalanından utandı, deli gibi paraya ihtiyacı vardı abisinin ameliyatı içindi bunlar,o çok genç yaşta anlamıştı, okumak ona para getirmiyordu, lise terk olan bu ucube yıllardır böyleydi.

hanahaki -ykHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin