Merhabalar, ilk defa böyle bir kurgu yazıyorum. Sizden bir rica isteyerek bölüm hakkında yapacağınız yorumlar benim için çok önemli. Rica etsem yorum yapar mısınız?
.
Mutfaktan çıktım "Çiçeğim kek yaparken kabarması için ne katılır?" Salona girdiğimde koltuğa yayılmıştı ve oval gözlüklüklerini gözlük beziyle siliyordu.
"Kabartma tozu."
"Ne güzel, sen niye katmadın?"Gözlüğü silen elleri durdu gözleri açıldı ve "Katmadım mı!?" Diye mutfağa koştu. Aferim sana akıllı kız. Vücudunun yarısını mutfak kapısından dışarıya uzattı. "Neva bu şimdi mi söylenir ya!" Evet? "Sen katmazken bana ne söyleniyon laz!" Ufak bir sessizlikte bakışma yaşadık.
"Neva ben Diyarbakırlıyım?"
Unutmuş olamaz mıyım? Allah Allah! "Ağız alışkanlığı." Dedim onun yerine. Pencereden ses gelince oraya doğru ilerledim. İkizum kesin bir şey isteyecekti.
Düşündüğüm gibi de olmuştu. "Şşt maviş!" Kafamı aşağı uzattım. "Efen-!"Kafama taş çarptı. "Hay elinin ayarını-" Dedi yanında ki Kaan. "Ay! Pardon!"
Kafamı içeri sokup "Delal'im aşağıya iniyoz." Dedim. Gözlüklerini takmıştı. "Ne aşağıya inmesi? kek var ya!" Ay ben onu unuttum. Kafamı tekrar pencereden aşağıya sarkıttım.
"Gelmiyoz!"
"Niye!?"Ayaklarım istemiyor. "Kek var fırında!" İkisinden de duymasam da 'hee' diye başlarını salladıklarını gördüm. "Allah iyilik versin! Biz de gelebilir miyiz!?" Bu ne biçim soru be? "Gelin!"
Delal anında kapıya gidip otomatik zile bastı. "Açıldı mı?" Aşağıdan "Evet!" Diye ses geldi. Kapı kapanma sesi gelirken bende pencereyi kapattım.
Yorganları düzeltmek adına bizim odaya girdiğimde kaşlarım çatıldı. "Delal Mayda! Bu çoraplar neden odanın ortasında!" Sinir oluyordum buna. Çorapları alıp yıkanacakların sepetine attım.
"Geçen gün attığım imzanın yerine say!" İyi be! "Abi varya Safiş teyze bizi bir lafa tuttu. Bir çıkamadık!" Yiğitalp yine formundaydı. Gülümsedim ve hoşgeldin demek için Kaan'a baktım. Bana bakıyordu, gözlerimi kaçırdım.
"Hadi içeriye o zaman." Onlar geçerken mutfağa ayran yapmaya gittim. Delal de keki fırından çıkarıyordu. Keki görünce kahkaha attım. "Ya Neva!" Diye koluma vurdu. Kek kabarmamış aksine şaftı biraz kaymıştı. "Kabartma tozunu fazla koymuşsun haa!" Ben hâlâ gülerken laf yetiştiriyordum.
Elinde ki bıçakla keki böldü ve tabakları koyup mutfaktan çıktı. Bardakları ikişerli elime alıp arkamı döndüğümde çarptım. "Delal!" Diye bağırırken bu sefer o gülen sesini duydum. Tamam gülmesini istiyordum seviyordum da ama böyle değil.
Mutfak kapısı sağa sola itilen kapılardandı ve hanfendi kapıyı yarım kapatmıştı. Elimdeki bardakları masaya bırakacakken Kaan'ı gördüm yarım kapının ardındaydı ve kapıyı benim soluma, onun sağına iterek açtı.
"Nereni çarptın?"
"Çarpmadım! Gerçi, çarpsaydım da bir şey olmazdı."Diye yanında geçtim. Kaan arkamdaydı.
Bu aralar bana mı öyle geliyordu bilmiyorum ancak çok garip davranıyordu. Bir şey olduğunda ilk bana koşuyordu ufak bir şey olsa bile. Az önce ki gibi. Elimdeki bardakları masaya dizdim ve Kaan getirdiği ayranı sürahisiyle dolduruldu ve yemeye başladık."Yaa Neva biri bana istek atmış tanıyor musun?"
"Kim?"Yiğitalp'in kaşları çatılıydı. "Sana ne Alper?" Birazcık uğraştan zarar gelmez. "Alper kim?" Yiğitalp çok ciddiydi. "Ay pardon Alperen." Yiğitalp göz devirdi oysa bana komik gelmişti. "Tamam anladık! Yiğitlik mertebesi" Yiğitalp memnunmuşçasına sırıttı ancak o sırıtma Delal'in "Ne zaman dikeriz?" Sorusu ile bozuldu.
"Neyi dikeceğiz?"
"Kavak ağacını."Ufak bir bakışma yaşandı. Herkes bir birine bakarken bir anda karnım ağrımaya başladı. Bir anda gerildim.
Ne oldu be?
"Neva!" Heh? "Ne oldu gene?" Yiğitalp'in kaşları havaya kalkıktı. "Aşık mı oldun kız daldın gittin?" Delal ve Yiğitalp buna gülerken ben gülmedim. Bir şey gözümden kaçmazken sordum. "İkiz karnım ağrıyor ya." Eh doğrular, zarar gelmez.
Her ne kadar ikiz olsak bile Yiğitalp her zaman ki gibiydi. "Neye gerildin lan?" Elimi karnıma koyarak ben kendim ovmaya başladım. "Sabah iyiydin ne oldu birden bire?" Aklım başıma geldi Delal. Bilmem dercesine omuzumu silkip ayağa kalktım. "Uyuyacağım az."
Diğerleri cevap vermeden öğrenci evimizi -ki burası öğrenci evi değil bir yazlık ev- küçük odalarından birine girdim. İki kız iki erkek ayrı odalarda kalıyorduk. Yatağa yatınca gözlerim otomatik kapandı ama uyuyamadım. Sadece gözlerim kapalıydı.
Uykum geliyordu ve ben gerçekten uyumak istiyordum. Gelsen ne güzel görsem ne güzel- Biri odaya girdiğinde çok küçük bir panik yaşadım ama sonra Delal'dir diyerek bundan vazgeçtim.
Rahatlayıp uykuma dönecekken yan döndüğüm için boş bir alan vardı yatakta o taraf aniden çöktü. Üstümü kapatmamıştım, yaz ayındaydık ve çok sıcaktı. Şurada bir klima olacaktı da serin serin üff! "Neden örtmüyorsun sonra ayakların üşüyecek hemen hasta olucaksın." Diye kısık sesle homurdanan kişiyle uykum kaçtı. Gözlerimi açmadım, o da üzerimi örtüp gitti.
.
Bölüm nasıldı?
Yaşanmasını istediğiniz olay veya olaylar var mı?
Bu bölüm çok kısa oldu ancak bazı başlangıçlar kısa olur iyi okumalar dilerim, yazım yanlışım olursa lütfen düzeltin.
Sevgilerle~