Bölüm 23

574 29 105
                                    

HERRRRRKESE SELAM DOSTLSRİMMM

FİNAL HAFTSM BİTMEDI AMA BU BOLUMLRR ICIMI KIPIR KJPIR ETTIGI ICIN DAYANAMADIM ATIYORUM

Neyyse hos okumalar :*

Bolumun ilham kaymagi: İŞVELİ CİLVELİ HER ŞARKI

Pamuk ellet satir arasi yorumlara/05.06.2024

"Yeliz, yarın cücüğün doğum günü." Arabaya bindiğimizde Yeliz'e doğru eğilmiştim. Yeliz kaşlarını kaldırdığında arabaya binen İrem'in arkasındaki Can'a bakmıştı bir süre. Can hissetmiş gibi arabaya binerken Yeliz'e göz kırpmıştı. "Buyur esmer şeker." dediğinde göz devirmişti Yeliz. "Nare bitti, senin nazın başladı. Hayırlara vesile olsun." İrem dua eder gibi ellerini havaya kaldırdığında Yeliz tekrar göz devirerek dirseğiyle İrem'i dürtükledi.

Atakan da arabaya bindiğinde kıvır kıvır saçlarına bakmıştım. Dün akşam saçlarını yine örmek istemiştim ve o da beni kırmamıştı. Kesinlikle bu hali çok daha tatlı gösteriyordu. Evet; iri yarı, neredeyse iki metre boyunda, hafif çekik gözleri yüzünden keskin bakışlı ve sesindeki o ağır abi tınısıyla ne kadar tatlı gelmesi zor gibi görünse de çaprazımda bana yeşil yeşil ve hafif kabarmış dalgalı saçlarla bakarken oldukça tatlı görünüyordu şu an. Göz kırptığında hınzır bir bakış attım. "Size alışmam zaman alacak galiba." İrem derin bir nefes alıp elini göğsüne koyduğunda kıkırdamıştım.

"Kalk kız, aşıkları ayırma." İrem elinin tersiyle Yeliz'in bacağına vurduktan sonra Yeliz homurdanarak yanımdan kalkmıştı. Atakan da ayağa kalktığında hareket alanı epey bir daraldığından ikisi de bir süre eğilerek birbirlerine bakmıştı. Atakan ağırca sola doğru eğildiğinde Yeliz de temkinlice sağa doğru eğilerek yer değiştirmeye başladı. İkisi de çevredekilere dikkat ederek yer değiştirirken araba viraja girmiş, Atakan sertçe yanıma otururken Yeliz de Can'ın kucağına savrulmuştu. "Allah, bismillah!" Can kocaman olmuş gözleriyle yan bir şekilde kucağında oturan Yeliz'e bakarken bizim de Can'dan aşağı kalır yanımız yoktu. "Allah kahretsin!" diye bağıran Yeliz yüzünü buruşturarak hızla kendini Can'ın kucağından yan tarafa doğru attı.

"Komutanım, sözüm meclisten dışarı. Güleni veya teşebbüs edeni yarın lime lime ederim!" İşaret parmağını gülmemek için kendini kasan bize doğru sallamaya başladığında birbirine bastırdığım dudaklarımdan yanlışlıkla bir kıkırtı kaçmıştı. Kıkırdamam diğerlerine cesaret vermiş olmalı ki İrem ve Muhammet de benden sonra içlerinde tuttukları kahkahaları hunharca salmışlardı. Can'ın boynu kızardığında Yeliz de gözlerini kapatıp derin bir nefes alarak usulca arkasına yaslandı. Can utanmıştı, Can'ı ilk defa bu durumlarda utanırken görüyordum. Utandığında boynu kızarıyordu ve şu an boynu kıpkırmızıydı. Buna da gülerken beni anlamış gibi çaresizce elleriyle boynunu kapatmıştı.

"Tamam, hiçbir şey olmadı." diyerek ağzıma fermuar çektiğimde İrem'le dayanamamış, yine basmıştık kahkahayı.

"Komutanım, yardım edin." Yeliz mızmızlanarak Atakan'a baktığında Atakan omzuma attığı koluyla başımı ona çevirmemi sağlamış ve az önceki olayı unutturacak şeyi yapmıştı; dudaklarını dudaklarıma bastırmıştı.

Gözlerim kocaman olurken ellerimi göğsüme yerleştirip hızla ayrıldım ondan. "Ayıp lan!" Yanağına ağır olmayan bir tokat attığımda sırıtıyordu. Bu adamın utanç duygusu da yoktu. Başımı diğerlerine çevirdiğimde açık ağızlarıyla bize bakıyor olduklarını görmüştüm.

"Yardımın da böylesi." Yeliz şaşkın bakışlarla Atakan'a bakarken Atakan omzumdaki eliyle beni dürtüklemeye devam ediyordu. "Aman canım, biz bizeyiz burada. Bizden mi utanacaksınız? Ayıp." Hızla İrem'e dönerken omzumu silkerek omuzlarımdaki kolu savurdum. "Abartma." dediğimde Atakan tekrar kolunu omzuma atmıştı. "Asıl sen abartma. Ne var bunda?" Atakan'a yan bir bakış attığımda bir kaşını kaldırmıştı. "Ay! Uğraşılmaz sizinle." Pes edip kollarımı kavuşturarak arkama yaslandım. İkisi bir olup resmen üstüme oynuyorlardı.

ÜLKÜHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin