"Anne?" gözlerim annemi ararken demirliklerim ardında gördüğüm annem ile göz yaşlarıma hakim olamamıştım.
Annem, çökmüştü onu en son gördüğüm halinden eser yoktu... gözyaşlarım yanaklarımdan süzülürken beni gören annem "Zeynep!" diye seslendi ve hemen yanıma geldi demirliklerin arasından suratımı tutup "Kara kuzum sen nasıl buraya geldin?"
"Birgül halam getirdi anne asıl sen neden buradasın?" Annem gözlerini kaçırıp "Sonra anlatırım" diye es geçti konuyu yavaşça başımı sallamakla yetindim Annem gülümseyerek "Seni çok özlemişim Zeynep'im kokuna hasret kaldım"
"Ben de anne ben de seni çok özledim." iki yılın ardından annemi görmem bana gerçekten iyi gelmişti Annem yanağımı okşayarak "Ee Fransa nasıl geçti bakalım?" diye fısıldadı yutkundum bu Fransa yalanı da nereden çıkmıştı bilmiyordum ortada çok büyük oyunlar dönüyordu ve her şeyden habersiz olmam beni çok korkutuyordu endişe ile annemi izledim dudaklarımı hafifçe aralayıp "Anne... Ben Fransa'ya gitmedim." diye mırıldandım.
Annem bakışlarını değiştirerek merakla "Ne diyorsun Zeynep? Levent bey ve ailesi ile Fransa'ya okumaya gidecektin" başımı olumsuz anlamda salladım Levent abi neden beni almamıştı ki? "Ben buradaydım anne Vahid beni bir odada kilitli tuttu iki yıl boyunca" daha fazla detaya girmek istemiyordum.
Daha ben bile yaşadıklarımı sindirememişken başkasına anlatmak beni korkutuyordu "Zeynep ne diyorsun sen!" diye yükseldi annem gözlerimi kaçırarak demirleri tuttum "Anne sakin ol ben iyiyim endişelenme lütfen" onu sakinleştirmeye çalışıyordum ancak asıl sakinleşmesi gereken kişi bendim Annem eli ile ağzını kapatıp sesini kısmaya çalıştı "Kara kuzum sana bir şey yaptılar mı? Cüneyd nerede? O seni kurtarmadı mı?"
Neden Cüneyd beni kurtarmak zorundaydı ki? Aramızda artık hiç bir şey yoktu ve buna mecbur değildi herkesin onu sorması zihnimin derinliklerinde kilitli kalmış küçük bir anı kutusunu açıyordu derin bir nefes verip "Hayır anne bir şey yapmadılar merak etme artık kurtuldum." yani umarım.
Bir kaç saat daha annemle beraber konuştuğumuzda Birgül halam beni kendi evine getirmişti şimdi ise beraber koltukta oturmuş ne yapacağımızı düşünüyorduk halam üzüntü ile "Seni o Vahid ten ancak Cüneyd kurtarabilir Zeynep." ama o neredeydi ki? En son onu gördüğümde bakışlarından her şeyin çok kötü olduğunu anlamıştım.
O, o günü hatırlamıştı.
"Levent abi neden gitti? Bir şey olmuş olmalı... annemi hapishanede tek başına bırakmazdı beni de böyle..." Halam destek olurcasına omzumu sıvazladı ve "Ben onun ile iletişime geçmeye deneyeceğim her şeyi anlatacak merak etme" başımı salladım.
Daralmıştım başımda ki baş örtümü yavaşça çıkarıp koltuğun üzerine koydum örgü yaptığım saçımı açıp salık bıraktım halama doğru "Dinlenmek istiyorum." diye mırıldandım başını sallayıp odadan çıktığında koltuğa uzandım.
Uykum yoktu sadece kendimle baş başa kalmak yaşadıklarımı gözden geçirmek istiyordum.
Bir daha okuyamayacaksın Zeynep diye düşündüm bir daha dergahta ki kızları okutturamayacaksın Zeynep.
Sadece okumak için çıktığım bu yolda hayatım çok değişmişti ben kimseye bir şey yapmamıştım neden bunlar başıma geliyordu?
Belki de insanlar tarafından hata olarak bilinen tek şeyi yapmıştım.
Sevmiş ve Güvenmiştim.
Saf ve masumca sevmiştim ta ki o beni bırakana kadar tabi ki onu hâlâ görmek istiyordum ne demiş Ömer Hayyam " Ayrılığın özlemin her şeyin bir hazzı var.Seni anlamak da güzel,seni beklemek kadar." Ben de bekliyordum çünkü yapabileceğim bir şey yoktu ben,kendi özgürlüğüm için hiç bir şey yapamayan aciz bir kadındım.
Derin bir nefes verdim gülümsedim kendi kendime artık kurtulabilmiştim o odadan çıkmıştım beni nedensizce tuttukları o oda, benim cehennemim olmuştu defalarca kriz geçirmiştim ve onlarda beni uyuşturmak için onlarca kez sakinleştirici vermişlerdi artık bir süreden sonra seruma bir daha kendimi kurtarabilmeye gücüm olmasın diye uyuşturucu madde koymuşlardı ancak bir şekilde -hep olmasa da- kendimi o illetten kurtarabiliyordum.
Çalan kapı ile yerimde doğruldum nefes alış verişlerim hızlanmıştı odanın kapısı açıldığında halam endişe ile "Geldiler." dedi anında yerimden fırladım baş örtümü başıma geçirip "Kaçmam lazım! Bir daha orada tutsak kalamam hala!" halamın kolunu tutmuş ondan yardım istiyordum Birgül halam hızla odayı taradı en sonunda beni peşinden sürükleyerek "Şuradan kaç!" dedi kapı sertçe çalmaya devam ederken ben onaylayıp "Ne yapacağım? Sana nasıl ulaşacağım bir daha?" halam elini yanağıma koyup "Karakola git tamam mı? Ben geleceğim." başımı salladım gösterdiği kapıdan çıkıp tüm gücümle koştum.
Arkama bakarak koşuyordum beni yakalamamaları için tüm duaları ediyordum.
Karakola adımımı atıp herhangi bir polise "Yardım edin!" diye yalvardım.
——————
Selam!!
İlk defa bu uygulama da bir kitap yazıyorum umarım seversiniz iyi okumalar😽🤍Sizce Cüneyd nerede?
Zeynep kurtulabilecek mi?
Levent Alkanlı ailesine ne oldu?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Zevc&Zevce
Romance2. Sezondan itibaren yazılmaya başlanmıştır. "Tüm yollar eninde sonunda aynı yere varır Zeynep." ürkekçe baktım ona hafif merakla "Neymiş orası?" diye sordum. Merhametli bakışlar ile "Hayal kırıklığı." diye mırıldandı daha sonra devam etti; "Hayatı...