Rose'nin içi rahattı çünkü Rose onların kendinden şüphelendiğini biliyordu fazla da onları şüphelendirecek bir şey yapmamalıydı yoksa kardeşlerine yakalanırdı. Ne salonda ne de yatak odasında ondan şüphelenebilecek bir kanıt yoktu. Ama tek unuttuğu birşey vardı, bu gece de insan kaybı olmazsa ne düşünürlerdi? İşte bu tam yatacakken Rose'nin aklına geldi.
Rose'den
O an aklıma insan kaybı olmazsa benim katil olduğumu düşünebilirlerdi. Hemen bir fikir bulmalıydım. Sanırım sabahlamam ve onların odamı kontrol ederek uyudukları andan sonra işimi yapmalıydım. Ama onlar uyuduktan sonra insan kaybı yaşanması yine beni şüpheli gösterebilirdi. Aklımdan binlerce soru geçiyordu acilen bir plan bulmalıydım... Ve sonrasında ablama görüşürüz demem gerektiğini düşündüm, bu benim kurtulmam içindi ablacım...
Rose şaka yapmıyordu sabahlayarak evinin kardeşleri tarafından kontrol edilince uyumalarını bekliyecekti ve sonrasında sabah ablası Jisoo'yu bir melek olarak oturma odasında hep beraber görecekti. Herkesin ölü bedenini görmüştü Rose ama bir tek onu en seven ablasının ölü bedenini görmemişti... Bu onun canını çok acıtacaktı ama yapacak hiç bir şeyi yoktu sabah göz yaşları arasında boğulacaklardı hep beraber. Ama Rose onların acısının bin katını çekecekti çünkü onun acı çekerek bıçaklandığı anı kendi gözleriyle görmüştü. Belkide keşke onun yerine ben ölseydim diyecek kendi kendine...
Saat 03:30 olmuştu polis kardeşler derin bir uykuya dalmıştı Rose kalktı ve o anda Jennie Rose'ye arkasından sarılarak nereye gidiyorsun dedi Rose arkasına döndü ve baktı Jennie'nin gözleri kapalıydı sanırım fazla da derin bir uykuda değildi Rose su içmeye gidiyorum dedi Jennie ses çıkarmadı ve Rose Jennie'nin ellerini üstünden çekti ve bir oh çekti içinden. Yavaşça salona gitti Rose ve karşısındaki mutfaktan bir bıçak aldı gözlerinden yaş akmaması için kendini zor tutuyordu Jisoo'nun yanına gitti Rose ve o anda Jisoo gözlerini açtı.
Ji: Rose
R: Abla
Ji: Sen gerçektende bir seri katilsin ve beni öldürmeye mi geldin? *göz yaşları süzülür*
R: Yakalanmamam için bunu yapmam gerekiyor abla *onunda gözleri dolar*
Ji: Küçükken ölmekten kurtardığım kardeşim şimdi beni mi öldürüyor? Bunu yapmayacağını söyle bana Rose.
R: Bunu yapmalıyı-
Ji: Rose yakalanırsan sadece hapiste kalırsın ama yaşarsın polis öldürmek nedir yakalanmamak için
R: *bıçağı karnına saplar*
Ji: *Kısık bir sesle* Ben seni annem ilaçlarını almayınca korudum sen beni tutuklanmamak için öldürüyorsun *gözleri yavaş yavaş kapanır*
R: *Nabzına bakar* Bunu yaptığım için kendimi affetmeyeceğim *ağlarken bıçağı ve dokunduğu her şeyi siler onun katil olduğunu anlamamaları için*
Rose geri yatar ve sabah saat 06:00 olur alarm çalmaya başlar
Jen: Hmmm of ya hala çok uykum var benim biraz daha uyusak ne olur kii
L: *Güler* Yapıcak bir şey yok ablaaa
R: Hadi kahvaltı edelim sonra da siz iş yerine gidin
L: Tamamdırrrr *Koşarak mutfağa gider*
L: *Çığlık atar* Bu da ne böyle! Abla *nabzına bakar* Nabız, kalbi atmıyor unnie lütfen bak şuna unnie
Jen: Ne nabzı Lisa neyden bahsediyorsun delirdin mi yoksa?! *O manzarayı görür*
R: NE OLUYOR BURADA
Jen: ORADAN YAŞAYARAK MEZUN OLDUK ÖLEREK Mİ POLİSLİĞİ BIRAKACAĞIZ!
L: *Ağlamaya başlar* UNNİE NEDEN SEN SEÇİLDİN!
R: Onu bırakında hastaneye gidelim belki ameliyatlarla yaşamayı başarır
L: Haklısın Rose
Jen:Haklısın Rose gidelim
Hastaneye giderler ve Jisoo ameliyata alınır...
YOU ARE READING
three police officers and a serial killer
Fantasyburada 4 kardeşten 3 polis ve 1 seri katilin hikayesini anlatıyorum başrol Rose