Not: Umuyorum ki bu hikayede acıları olan herkes bu acılarını görür ve duygularını dışa vurarak acısını yaşar.
Bu hikayedeki acılar benim de acılarımdır ve sizin bu acılara destek olmanızı istiyorum.
Umarım ki bu hikâyeyi okuyan herkes birbirlerinin acısına destek çıkar ve yardımcı olur.
Lütfen yorum yapmayı ve alttaki küçük yıldıza dokunarak hikayeyi oylamayı unutmayın.
Her küçük yıldız bu hikâyeyi okuyan ve acılarını gizleyip onları içinde yaşayan herkes için aynı zamanda bu hikayedeki küçük kız için bir destektir.⭐
Yıl 2011 / 8 Haziran Pazartesi
Elindeki iki oyuncak bebeğe bakan ve onunla oynayacak bir kişi olmadığı için üzülen küçük kız yeşil gözleriyle bir annesine bir de babasına bakıyordu.
Her zaman olduğu gibi yine kavga eden bu çift kızlarını hiç düşünmeden tartışmaya başlamışlardı.
Küçük kız her zamanki gibi bu kavgaları izlerken artık canı çok yanıyordu.Her zaman bir kenara atılmaktan , umursanmamaktan çok yorulmuştu küçük kız.
Küçük bedeni yorgun düşmüş bu yaşta anlayamayacağı konuları anlamış, kalbi paramparça olmuştu.
Kendi kalbi umurunda değildi kızın. Bu ufak yaşta herşeyi anlamıştı. Annesinin onu sevmediğini, babasının ve annesinin yeteri ilgiyi kendisine göstermediklerini biliyordu.
Dıştan küçücük gözüken bu bedenin içinde dağlar kadar acı saklıydı.
Küçük kızın yeşil gözlerinden bu acı okunuyor, gizlemeye çalıştığı hüzünü gözleri ele veriyordu.
Ama annesi ve babası görmemişti bu hüzünü.
Her gece küçük kızın ağlamasına rağmen, bir kere bile oyun oynamak istemesine rağmen kızın evebeynleri onu görmezden gelmişlerdi.
Annesi ve babası sürekli kavga ediyordu. Evde bağırışlar eksik olmuyordu.
Küçük kız korkuyordu artık. Sesini çıkarmıyordu. Bu bağırışları duymak istemiyordu. Sıkılmıştı , yorulmuştu artık.
Annesinin ve babasının bu seferki tartışmaları daha da uzun sürmüştü.
Kız bu süre zarfı içinde elindeki iki oyuncak bebeği de kenara bırakmış annesinin ve babasının kavgasını koltuğun arkasına sinmiş bir şekilde dinliyordu.Farkındaydı bir terslik olduğunun. Hiç kimse bilmesede küçük kız herşeyin farkındaydı.
Artık yavaş yavaş bağırışmaların sesi kesilip yerini hakaretlere bırakırken küçük kızın hiç beklemediği bir şey oldu.
Babası odasına girip eşyalarını bir bavula toplayıp evden çıkmıştı.
Terk etmişti babası.
Küçük kızı bir saniye bile düşünmeden kapıyı açıp evden çıkmıştı.
Ve bir daha da asla gelmemişti.
Ama küçük kızın asıl kalbini acıtan başka bir şey daha olmuştu.
Küçük kızın babası evi terk ederken annesi babasına şöyle demişti;
"Şu başımın belası kızınıda yanına al"
Ve bu kızın son dayanak noktası olmuştu.
Kimsenin onu sevmediğinin farkındaydı artık.
Evet bu hikayemizin giriş bölümüydü.
Bu hikayede dram ağırlıktadır onu söylemeden geçemeyeceğim.
Terk edilişin ve sevilmemenin acısını bu hikayede herkesin anlamasını istiyorum.
Lütfen bölümleri oylamadan geçmeyin ve küçük yıldıza dokunun.
Bu yıldız okuduğunuz hikayedeki küçük kıza destek.
Bölüm arası yorumlarınızı da eksik etmeyin lütfen ❤️
Umarım ki bu hikayenin sonunda kırık kalplerimiz iyileşir.
Sizleri seviyorum.
Sağlıcakla kalın ❤️🩹
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İÇİMİZDEKİ YARA
General FictionBir annenin sevgisizliği ne kadar insanın canını acıtabilirdi? Babası tarafından terk edilen, annesi tarafından sevgi görmemiş bir çocuğun kalbini kim düzeltebilirdi? Kalbinde hala çocukluğunu yaşamamış o çocuk ruhunu nasıl yaşatabilirdi insan? Yaşa...