4 Kadın

Morfin bağımlılığı Bölüm-2

Leyan'a gelecek olursak pisti boş bulur dj'e bir göz işaretiyle güzel bir şarkı çalmasını ifade ederek dans etmeye başlar. Tamamda yanına uzun boylu esmer ve tam erkeksi bir mizaca sahip bir adam gelir. Leyan'ın Dans edişinden çok etkilenir ve hareketleriyle ona uyum sağlamaya çalışır. İnsanlar gözlerini üzerlerinden alamazlar çok etkileyici ve çok çekici bir şekilde dans etmeye devam ederler. Şarkı biter. Leyan yorulur ve yerine geçer arkasından adam çakar lafı ; göz kırparak,

-bu güzelliği neye borçluyuz bayan '

der ve Leyan'ın kalbini o anda fetheder.. Perran & Sebu onları keyifle seyrederler heyecanlanır kalp atışları hızla artar.. İlerleyen saatlerde bir adam Sebu'yu Ağına düşürebilmek için onu uzunca bir inceler . Sebu uzun Kumral saçlı , Fındık burunlu , kiraz Dudaklı , al yanaklı , uzun boylu , ela gözlü karakteristik ve çekici bir surata sahip hatun ! Elbette bir Bakanı olacaktı.. Sebu bunu fark eder aldırmaz o arkadaşlarına göre daha Asi ve daha serttir. Hele ki bir Club'ta bir adamla tanışmak ne zor olacak bu o inceleyen adam için . Yanına sokularak 'Ballantines mi ? Yoksa Absolit mi' diyerek iki elinde bulunan bir Ballantines ve bir Absolit olarak her adını söylediği içkinin bulunduğu bardağı kaldırarak Sebu'ya 'sana giden hangisi?' Diyen adam bu yaklaşım biraz ilgi çekici ve çok hoştu çünkü Sebu içki içmeyi çok sever hatta bunu hobi olarak görürdü . Yavaşça kafasını sallayıp gülümseyerek 'elbette Ballantines fakat genellikle tercihim Jack Danielsdir. Eğer söz konusu viski ise vodka'ya değişmem bile çünkü viski içmek bir sanattır.' Bunu duyan Avcı avına daha yakın olabilmek için içki tercihinin viski olduğunu dile getirerek oradan yürümeye koyulur neticede yürümek zor iş baygın olmamak gerek dinç olmak gerek yoksa bir Avcı avına nasıl yürüyebilir hızlıca? Evet bayanlar kural 1; Erkekler her zaman bir kadını tanımadan sever o muazzam gizemini korudukça kendini tanıtmadıkça daha çok sever lakin bir kadın bir adamı tanıdıkça sever o halde şunu unutmayın ! Gizem karşı cinsi kendinize çekebilmenin en büyük kuralıdır. Bu kural hiç bir erkek için değişmez ! Bir Club'ta tanışsanız bile 😎 Sebu içkiyi iyice kaçırmış Perran yanına gidip kulağına gitmeleri gerektiğini ifade ederek kolundan tutup çantasını alarak doğruca Kapıya yönelir tabiki diğer kızlar eşliğinde ... Arkalarından Sebu'nun avcısı hızlıca uzanıp Sebu'nun eline telefon numarasının olduğu Kartı sıkıştırıp oradan uzaklaşır. Hatunlar arabaya biner fakat bu leş halleriyle nasıl gidecekleri meçhul aralarından en az içen her zamanki gibi yine Perran'dır neticede spor yapan kadın o , içki onu bozar Vücuduna büyük zararlar vereceğini düşündüğü için içmeyi bile doğru bulmaz fakat ortam oldukça ister istemez içmek durumunda kalır . Neyse ki o az içtiğinden araba kullanabilir ve onları sağ salim eve ulaştırabilir 💪🏻 Hatunlar eve geçer sonunda her biri kendini bir yatağa atıp sabaha kadar Öylece orada uyuyu verirler.... Sabah uyanıp kahvaltı edip hızlıca hazırlanarak işe gitmek için Sebu ayaklanır diğer Hatunlar fosur fosur uyur Perran spora bile gitmemiş o da diğerleri gibi uyuyordur saatler ilerler Sebu işe gider saat 17:00 sularında yemek arası verilir Sebu Deniz'e karşı bir bankta oturup etrafı izler tam o sırada yanına doğru yaklaşan bir adam takliben Sebu yaşlarında ve yakışıklı Sebu'yu şaşkınlıkla seyredip ona Sebu diye seslenir . Sebu kafasını çevirip baktığında ise o da bir şoka girer şok geçirir ağzı açık kalır fakat kapamak zorundadır yoksa ağzına sinek girer ve lise Aşkın'a rezil olur ki bunu hiç istemez .. Hemen ağzını kapatıp yutkunarak 'Onaaaatttttt ' diye bağırır büyük bir sevinçle 😑 Ayağa kalkıp tokalaşır ve birlikte banka oturup konuşmaya başlarlar. Herşey o lise Döneminde ki gibi o tutku dolu bakışlar konuşmak yerine Öylece bakışmak birbirlerini Duyguları ile anlamak anlaşmak için bakışmak yaklaşık 5 dakika Öylece bakakalmak Sebu'nun iç sesi bir türlü susmuyordu. Sevdiği kız var mı? Peki ya bana olan Duyguları hâlâ eskisi gibi mi ? Bu bakışlar boş değil... Güneş'in o turuncu tonları yüzlerine vuruyor ve bakışları daha bir anlam katıyordu mevzuya .. Deniz'in sesi o Dinlendirici etkisi ruhu dinlendiriyor zaman sanki o an Durmuş ne simitçi simit Satıyor ne de simit almak isteyen bir Alıcı ne bir Martı ne de koşuşturan küçük çocuklar . Hiç biri yok zaman Durmuş Sebu'nun saçlarını rüzgar okşuyor Saçı tenine yüzüne değiyor tam o sırada Onat eliyle o Saçları çekip yanağına dokunuyor Sebu'nun bu Zaman'ın durulduğu ve donduğu vakit en büyüleyici Duyguları hissettiriyor ikisine de bir konuşma bozuyor bu sessizliği . Onat! Konuşuyor içinden geldiği gibi ; nasılsın ?

Sebu; iyiyim , peki ya sen?
Onat ; hiç olmadığım kadar..
Sebu; sevindim

Onat; hayatında ne değişti ?
Sebu ; öğrenci değilim artık , o sıralar yok , bizi birbirimizden ayıran o ders zili yok, ya da birbirimize bağlayan o teneffüs zili yok , telefon konuşmalarımızda bana söylediğin şarkılar yok , okuldan geç çıkıp otobüs durağına bırakmak istediğin ve Bıraktığın o zamanlar da yok '

Tatlı bir gülümsemeyle Sebu kafasını Öne eğerek 'hayatımda değişen birşey olmadı .. Yalnızca sen gittin '

Onat; okul değiştirmek , Hayatımı yenilemek buna hep ihtiyacım vardı.
Sebu; benim sana ihtiyaç duyduğum kadar olmamıştır eminim .
Onat ; hadi ama Sebu geçti gitti

Sebu ; evet sen benden geçtin sonra gittin!

Onat ; o zaman ikimizde çocuktuk .. Bunları konuşup eski Zaman'ları su yüzüne çıkartmanın bir manası yok . Neler yapıyorsun öyleyse?

Sebu ; o hayalini kurduğum üniversiteyi kazanıp 4 yıl iç mimarlık Bölümü'nde okudum sonra mezun olup özel bir şirkette işe başladım . Hâlâ çalışıyorum
Onat ; evet az çok duydum haberlerini . Ben ise
Sebu ; seni duymayan kalmadı iyi ün yaptın ünlü bir ses sanatçısı da oldun ..

Ellerini bir o yana bir bu yana savurarak sesli bir şekilde 'ONAT ' vay be ne de çok hayal kurardın, Kurardık ☺️