aşk diye okunur

68 5 1
                                    

"Bildirim sesi"

"Bildirim sesi"

"Bildirim sesi"

Kim bu saatte mesaj atar ki kim hangi gıylam mesaj atar tam rüyamın en güzel yerindeyken,gözümü bir iki kere daha kırpıştırıp telefonu elime aldım,ayyy beratmış ya bu saatte niye mesaj atarki.

Berat:Günaydın güzelliğim.

Berat:Antrenmanımız olduğu için erken uyandım,uyanınca benim mesajımı gör diye yazdım.

Berat:Beni çağırıyorlar gitmem lazım öpüyorum boynundan;)

zalımın oğlu öyle yazılır mı,kalbimi çarpıt sonra da git.

Alev:Sana da günaydın sayende bildirim sesine uyandım ama sıkıntı yok.

Alev:Antrenmandan sonra yorgun olmazsan yanıma gelir misin vakit geçiririz.

Mesajı yazmıştım ama tek tik olmuştu sanırım cidden gitmişti bende kafamı yastığa geri attım hala üstümde uyku sersemliği vardı bu yüzden yeniden uyuyabilirdim.

2 saat sonra...

Gözümü açtığımda saat 10'du ayağa kalkıp yüzümü yıkadıktan sonra zil sesini duydum saçımı başımı düzelttim ve kapıyı açtım karşımda beratı görmemle şaşırarak bakıyordum ama berat bana piç sırıtışıyla bakıyordu ben bön bön bakarken o ayakkabılarını çıkartıp evin içine girdi beni uzun uzun süzdü üstümde toz pembe askılı üstüm altımda ise onla uyumlu kısa şortum vardı.

Berat:Sabahları bile güzel olamazsın.

Alev:Değilim zaten yeni uyandım yüzüm gözüm şiş.

Ben mutfağa doğru giderken o da peşimden geliyordu sürahiden su doldururken bir anda ellerini belimde hissetim dudaklarını ise boynumda narin ama ıslak öpücüklerini bırakırken bende huylanmamı gidermek için herşeyi yapıyordum bir yerimde kıvranmadığım kalmıştı ama bunu yaparsam tahrik olduğumu zannedebilirdi.

Berat:Bebek kokulum benim,kahvaltı yaptın mı?

Alev:Hayır sen?

Berat:Sabah antrenmana gitmeden önce biraz atıştırdım ama şimdi senle oturup bişeyler yemek istiyorum poğaça ve simit aldım yersin demi.

Alev:Yerim tabi yanına da omlet yapalım,çay da demleriz.

Berat:Demleriz güzelim.

Yüzümü ona döndüm ve bende ellerimi onun beline sardım bunu yapmamla beraber berat bana ışıldayan gözlerle baktı ve bu sefer de alnımdan öptü yerim bu çocuğu.Utanarak geri çekildim.

"Yumurtalar dolapta ben çayı demleyeceğim sende bir kapta çırp hemen"

"Tamam güzelim"

Ben mutfağa dönüp suyu demliğe koyarken beratta bir kap çıkarıp yumurtaları çırpıyordu,gayet yakışıklı duruyordu bunu düşünmemle bir iç çektim.Bir süre sonra ikimizde yemek işini bitirdiğimizde masayı kurmaya başladım omleti hazır etmiş berat bir tabak alarak tavadan tabağa güzelce yerleştirdi bende dolapatan kahvaltılıkları yerleştirdim böylece kahvaltıyı hazır etmiş olduk.

"Masa da hazır oturalım artık"

"Geldim yavrum"

Beratta masaya oturduğunda yemeği yemeye başladım aç köpek gibi napıyım acıkmıştım berata baktığımdaysa onunda benden farklı bir hali yoktu o yüzden çokta takmadım yemeğimizi yerken aklıma gelen şeyle konuşmaya başladım.

"Sizin maçlar bitti mi?"

"Sayılır şu ara milli takım maçları var onun için yurtdışına çıkacağız yani bir süre beni göremeyeceksin kendini çok üzme tamam mı yüzünde kırışıklıklar falan çıkar."

"Yüzümde kırışıklık çıksa da yine güzel olurum ayrıca sen milli takımlarda da mı varsın?"

"Tabi kızım ne sandın?"

"Yoksun sandım,ne zaman gidiyorsunuz?"

Berat bana side eye yaparken bende ona meraklı gözlerle bakıyordum.

"İki gün sonra çıkacağız"

"Erkenmiş gitmeden buluşabilir miyiz?"

"Ayarlamaya çalışırım güzelim"

"Maçı mutlaka izleyeceğim şimdiden başarılar"

"Sağol yavrum bir gol atarım senin için"

"Harbi mi?"

"Harbi"

Beni taklit etmesiyle hemen yüzüm değişti ve berata en öldürücü bakışlarımı atmaya başladım o daha da gülmeye başladığında bu sefer ayağa kalktım ve yanına gittim tam saçını çekecektim ki bir anda beni elimden tutup dizine oturttu evet dizine oturttu şu an çocuk gibi beratın dizine oturmuş ona en şaşkın bakışlarımı atıyordum o ise gayet rahattı ellerini belime yerleştirmiş beni kucağına daha da yerleştirdi bu da iyice sapık çıktı.

"Bıraksana ya saçını çekecektim ben ne ara bu hale geldik?"

"Bence çok yakıştın kucağıma güzelim hm?"

"Utandırmasana"

"Utanılcak bişey yok bence"

Dediğini cevapsız bırakıp kafamı başka tarafa çevirdim beratın gözleri hariç her yere bakıyordum ama bir anda uzun kemikli ellerini çenemde hissetmemle yüzümü gözlerine çevirdi gözleri farklı bakıyordu nasıl desem vahşiydi sanki bişeyi çok arzuluyordu gözleri nereye mi bakıyordu peki?Dudaklarıma anlık gelen cesaretle bende onun dudaklarına baktım.

"Sence de bu flört işi fazla uzamadı mı?

"Hm?"

"Dudakların diyorum benim en büyük sınavım sanırım"

"Berat-"

Yüzüme daha çok yaklaştı artık nefes alış verişlerini dudaklarımda hissedebiliyordum o an anladım ki bende onu istiyordum,sonunda dudaklarını dudaklarımla buluşturup bu işkenceye son verdi biraz öyle bekledikten sonra üst dudağı alt dudağıma baskı yaparken bir anda emmeye başladı bense buga girmiş gibi parmağımı bile hareket ettiremiyordum.

"Dudaklarını arala güzelim"

Emir almış gibi ağzımı hafifçe araladım bu sefer berat daha büyük bir şehvetle dudağımı emmeye başladı bir anda sandalyeden havalanmamızla beni mutfağın tezgahına oturttu bu sefer bende alt dudağını emerken bacaklarımı hafifçe araladım beratta hemen bacaklarımım arasına girdi ve ellerini bacaklarıma yerleştirdi kasıklarım ve baldırım arasında gel git yapan elleri beni çok zor durumda bırakıyordu en sonunda nefes nefese kalıp ayrıldığımızda alnını alnıma yasladı.

"Artık sevgilim olmaktan başka şansın kalmadı"

Cevap veremiyordum kalbimin atışları beynimde yankılanıyordu beratın desteği olmasa yıkılabilirdim.

"Ne o cevap veremiyor musun,bu daha başlangıç güzelliğim zevkten dört köşe olacağın zamanlarda gelecek"

"Beni indirir misin?"

Benim mutfak tezgahım yüksekti beni buraya koyduysa indirmesini de bilecekti.

"Ne buraya koyarken hiç zorlanmadın indirince mi zorlanacaksın?"

"Yok yavrum sen iste yeter ki"

Elleri koltuk altıma gelip beni aşağıya indirmişti bu sefer ben ona alttan bakıyordum o bana üstten bakıyordu ve pis pis sırıtıyordu.

"Burada böyle dikildik masayı toplayalım da dışarı çıkalım ne dersin?"

"Olur güzelim sen git hazırlan ben bulaşıkları yerleştiririm"

"Ama-"

"Hadi güzelim hadi"

Beratın itiraz istemeyen bakışlarına mağruz kalınca odama gittim kapıyı kapattığımda derin bir nefes aldım ve kalp atışlarımı normale indirmeye çalıştım bu çocuk beni kalpten götürceketi...


ya bunlar yemekten sonra film izleyeckelerdi en son ne ara bu kadar azdılar hshssjwkdkwkdskekek..

Bir Anda Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin