Hediye//Minsung

Deneyeceğim

BÖLÜM ŞARKISI: Şarttır Şarttır

Jisung'dan:

"Deneyeceğim. Seni affetmeyi deneyeceğim"

Diye mesaj atmış ve konuşmayı bitirmiştim.

Peki ya gerçekten affedebilecek miydim?
Deneyecektim ama ne olacağını bilmiyordum. Benden hâlâ umudu kesmemişti ve beni hala seviyordu, peki ya ben?
Bende seviyordum ama sevmiyorum dedim. Hâlen de seviyorum çünkü bu aşk öyle kolay kolay bitecek değildi. Belki de bir ömür sürecekti, onca zaman evlilik hayali kurduğum çocuğu unutmak mümkün değildi. Hâlen sırılsıklam aşığım Minho'ya, onu hâlen seviyorum.

Bütün gece bunu düşünmekten uykum gelmeye başladığında saate baktığımda daha zaman var diye düşünerek kafayı yastığa koydum ve uyumaya başladım.

MİNHO'DAN:

Deneyeceğim dedi ve ümitlendim, çünkü seviyorum onu. Mesajları tekrar tekrar okurken içim kıpır kıpır oldu ve bütün gece heyecandan sadece mesajları okuyup uyuyamadım. Ama artık uyumam lazımdı çünkü sabah evinden alıp okula beraber gitmem gereken bir yavru sincap vardı. Bu yüzden yastığa başımı koydum ve uyumaya çalıştım ama uyuyamadım. Bu yüzden Jisung'la çektiğimiz resimlere baktım ve ayrıldığımız gün aklıma gelince canım sıkıldı yine. Resimlerinizi bakarken uyuya kalmıştım.

SABAH JİSUNG'DAN:

Sabah kalmama neden olan şey kapının alacaklı gibi çalınmasıydı. Muhtemelen Jeongin gelmiştir diye düşünürken kapıyı açtığımda karşımda duran kişi kolunda ki okul çantasıyla uykusuz olsa bile belli etmemeye çalışan Lee Minho'dan bir başkası değildi.

Minho: Günaydın Jisung
Jisung: Sabah şerifleriniz hayrolsun Minho Bey, ne işiniz var daha karga bokunu yemeden burada?
Minho: Seni görmeye geldim Jisung
Jisung: Karga bokunu yemeden mi?
Minho: Seni görmeye gelmek için karganın bokunu yemesi mi gerekli Jisung?
Jisung: Gerekli değilde çok erken bu saatte
Minho: O zaman

Demişti. Komşum olan teyzelerden birisi dışarı çıkıp bize gülümseyerek bakıyordu.

Komşu: Jisung kim bu yakışıklı, sevgilin mi?
Jisung:Ha-
Komşu: Anladım sevgilisiniz
Jisung:Teyze deği-

Daha lafımı bitirmeden teyze kapıyı suratıma kapattı. Beni ziyarete gelen kız kardeşim gibi yaptı.

Minho'ya baktığımda "içeri girebilir miyim" der gibi bakıyordu, ben de ona "tabii ki gir" der gibi bir bakış attım ve içeri girmesi için kapının önünden çekilince içeri girdi.

İçeri girdiğinde koltuğa oturunca ona bıkkın gözlerle baktım. İnsan bi oturma izni alırdı. Ona baktım ve bana noldu bakışı atıyordu, aramızdaki sessizliği bozan oydu:

Minho:Hadi hazırlansana seni bekliyorum okula gitmek için
Jisung:Ben bu saatte gitmiyorum
Minho:Ne zaman gidiyorsun sen okula
Jisung:Derse 15 dakika kala
Minho:Daha varmış ya
Jisung: Kahvaltı hazırlamaya gidiyorum yiyeceksen yardım etmeye gel
Minho:Tamam bekle beni
Jisung:Nereye
Minho:Lavaboya işim var
Jisung:Tamam mutfaktayım ben yolu biliyorsun
Minho:Biliyorum

Dedi ve kalkıp lavaboya gitti. Bende mutfağa geçip ellerimi yıkandıktan sonra annemin gönderdiği poğaçaların hepsini dolaptan çıkarttım ve çaydanlığa su koyup beklemeye başladım. O sıra da Minho ıslak elleri ve düzeltilmiş saçıyla mutfağa girip tost makinesini ısınması için açtı ve ellerini tezgaha yaslayıp beni tezgahla arasına alıp kafama öpücük kondurdu. Bende arkama dönüp dudağından öptüm ve kolunun altından kaçmaya çalışırken "buna iznim yoktur" Der gibi bakıyordu.

Minho: Sen beni dudağımdan mı öptün
Jisung:Evet
Minho:Bir de evet diyecek kadar arsızsın güzelim biliyorsun dimi?
Jisung:Ne yani ben arsız mıyım?
Minho:Evet
Jisung:Küstüm sana
Minho:Trip atıcam diyorsun yani
Jisung:Evet öyle diyorum
Minho:Hadi at bakalım öyle olsun
Jisung:Neyse hadi çekilde şunları makineye koyayım
Minho:Bana trip attığın için çekilmeyeceğim
Jisung:Minho çekilsene
Minho:Hayır nedenmiş o?
Jisung:Hadi kahvaltı hazırlamamız gerekiyor
Minho:Hazırlarız

Bir anda acı dolu tiz bir çığlık attım ve gözlerim doldu, çaydanlıktaki su taşmış ve elimi yakmıştı.

Minho:Jisung iyi misin

Diye beni kontrol etmiş ve elimin yandığını anlayınca odamdaki aynanın önünden ilk yardım çantasını alıp gelmişti.

Elim çok kötü acıyordu ve hemen yanık kremini çıkarıp elimi iyice kuruladıktan sonra elimi kremlemeye başladı. Tam o sırada çalan kapı zili yüzünden kremlemeye devam ettim. Minho kapıya doğru gitti ve kapıyı açınca kankalarımın yani Felix, Seungmin ve Jeongin'in adını söylemesiyle arkadaşlarımın geldiklerini anladım.

Seungmin'den:

Diğerleri ile kararlaştırıp Jisung'ta kahvaltı yapmaya karar verdik. Sabah benim evimde buluşup Jisung'un evine gittiğimiz zaman kapıyı Minho açmıştı. Ne işi vardı bunun burda?

İçeri girdiğimizde Jisung'un koltukta oturup eline yanık kremi sürdüğünü görünce üçümüzde ayakkabılarımızı çıkartıp Jisung'un yanına koştuk. Bizi görünce kendini toparlayıp dik durmaya çalışan bir Jisung'la karşılaştık. Bu hâli endişelenmeme neden oldu.

Felix Jisung'un gözyaşlarını silip sakinleştirmeye çalışırken Jisung'u ayağa kaldırıp terlikleriyle aşağıdaki sağlık ocağına getirdik. Minho ve ben doktorun yanına girdiğimizde Felix ve Jeongin dışarıda bekliyorlardı.

Doktor Jisung'un eline pansuman yaptı ve ilaç yazıp gönderdiğinde Minho ilaçları almak için eczaneye gitti ve bizden ayrıldı. Bizde Minho'yu beklemeden eve geçtik ve bizden 1 2 dakika sonra Minho geldi.

Hemen hepimize birşeyler hazırladım ve hepimiz yemeğimizi yiyince Minho Jisung'a ilaçlarını içirdi.

Jisung:Minho ilaçlar ne kadar tuttu
Minho:Boşver sen
Jisung:Ne demek boşver sen ne kadar tuttu dedim
Minho:Verme parasını istemiyorum vermeni
Jisung:Ne kadar tuttu dedim
Minho:Sevgilimden ilaç parası almam ben verme boşuna

Dedi ve Jisung'un alnını öpüp yanına oturdu ve yüzüne baktı.

Minho:Siz geç kalmayın gidin okula ben Jisung'un yanında kalırım
Jeongin:Niye sen kalacaksın
Felix:Biz kalırız arkadaşımızın yanında
Jisung:Ayyy yeter ama ben seçecem kalacakları
Minho:Tamam Jisung sakinleş biraz
Jisung: Seungmin ve Minho siz kalın
Felix: Minho'ya ne gerek var ben kalırım
Jisung:Uffff
Minho: Uzatma işte Felix
Jeongin:Siz neden aynı evdesiniz yoksa sen Minho'yu affettim mi?
Jisung:Ne alakası var
Jeongin:Anladım ben, Felix hyung biz çıkalım onlar başbaşa kalsınlar
Felix:Tamam geliyorum

Dedi ve eşyalarını alıp okula gitmek için kapıya yöneldiler ve ayakkabılarını giyip evden çıktılar. Galiba bana darılmışlardı ya da küsmüşlerdi,ya da Minho'yu affettim diye sinirlenmişlerdi.

BÖLÜM SONUUUUUUUUUU

Acaba Felix, Jeongin ve Seungmin üçlüsü Jisung'a kızdı mı gerçekten?

Kendi yazdığım kitabı merak ettim doğrusu.