"Zeynep hanım?"
Tanıdık ama bir o kadarda yabancı sese doğru döndüm stres vücudumu ele geçirirken karşımda ki babama baktım.
Bana hâlâ eskisi gibi şefkatle bakıyordu bir kaç adım atıp tam karşıma geldiğinde "Zeynep...güzel kızım" dedi sesini kısarak oysa ben ne onu duyabiliyordum ne de ona bakabiliyordum gözlerim kopmuş olan kolundaydı bunu kim yapmıştı? Babam bunu fark etmiş olacak ki kolunu gizlemeye çalışarak "Korkma kızım sana bir şey yapmayacağım." başımı salladım hafifçe gözlerim babamın gözlerini buldu pişmanlık vardı bunu açık ve net bir şekilde görebiliyordum.
"Baba sen...sana bunu kim yaptı?" diye konuştum babam bu konuyu konuşmak istemiyor gibiydi ancak beni merakta bırakmamak için "Vahid denecek kafir yaptı başka kim yapar bunu!" diye yükseldi dudaklarımı birbirine bastırdım babam tekrardan "Sen nerede kalıyorsun? Annen mapustadır."
"Birgül halamda kalıyorum."
Babamın halama olan nefreti suratına da yansımıştı bir şeyler homurdandıktan sonra pek de samimi olmayan bir gülümseme ile "Peki kızım sen halana git orada kal tamam mı?" omzumu hafifçe sıvazlamıştı başımı sallamakla yetindim yutkunup babamla vedalaştıktan sonra koşar adımlarla eve doğru ilerledim.
İnsan hayal kurar bu insanın doğasında vardır illa ki herkes hayatında bir kere bile olsa geleceğe dair hayal kurmuştur. Ben de hayal kurdum onlarca hayallerim vardı hem de ancak hiç biri gerçekleşemeden tam anlamıyla bir hayal kırıklığına dönüştü... biliyordum ki elbet biz de artık bu kavgalardan,stresten ve belirsizliklerden uzak bir hayat yaşayacaktık uzun ama bi o kadar da yakın zamanda...
Halam'ın evine gelmiştim şimdi ise Birgül halam işten gelmiş bana bugün yaptıklarını anlatıyordu "Levent beylerin numarasını buldum Zeynep." yerimde dikleştim merakla halamı izlerken hüzün ile "Şimdi ne yapacağız? Ne konuşacağız onun ile?" ne diyebilirdim ki beni,bizi neden bıraktıklarını mı? Miranın benim kardeşim olduğunu öğrenmiştim onu almak en büyük hakkımızdı onunla yıllarımız heba olmuştu "Mira için arayacağız daha fazla kaçacak yerleri kalmadı en sonunda adalet yerini bulacak." başımı salladım kağıtta yazan numaraya baktım.
"Telefonunu verir misin?" diye rica ettim halam elinde ki telefonunu verdiğinde numarayı tuşladım endişeyle telefonu kulağıma doğru götürdüm.
On saniye boyunca telefon çaldı ancak kimse açmamıştı bakışlarım halama döndüğünde "Açmadı." diye mırıldandım halam ısrarla "Tekrardan ara" dediğini yapıp aradım.
Bir kaç dakika sonra telefondan gelen ses ile yerimde doğruldum "Efendim?"
Gülümseyen gözlerimle halama baktım açtığını anladığında bana konuşmam için işaret etti dudaklarımı aralayıp "Levent abi ben Zeynep."
karşı taraftaki ses kesilmişti dudaklarımı ısırdım uzun süre sessizlik oluştuğunda en sonunda ben "Levent abi sensin...lütfen yardım et bize" hâlâ ses gelmiyordu acıyla yutkundum bir kaç saniye sonra yüzüme kapatılan telefonla halama baktım "Konuşmadı bile"Halam derin bir nefes verip hafif sinirle "Levent bey nasıl böyle bir şey yapar? Bu değil miydi sizi kurtaran?" haklıydı Levent abinin böyle bir şey yapacağını ben de düşünmüyordum peki neden böyle davranıyordu ki?
Ofladım masadan kalkıp stresle "Peki şimdi ne yapacağız? Cüneyd de gelmiyor ki..." diye hayıflandım halam kaşlarını çatarak "Cüneyd ne alaka?" bakışlarım halamı buldu ona olanları anlatmadığımı fark edince olanları özet geçerek anlattım halam en sonunda bana bakarak "Ben geleceğine inanıyorum Zeynep o seni yarı yolda bırakmaz." başımı salladım evet o beni hiç bir zaman yarı yolda bırakmamıştı hep yanımdaydı gülümsedim onun ile anılarımızı düşününce duygulanmam normal mıydı?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Zevc&Zevce
Romance2. Sezondan itibaren yazılmaya başlanmıştır. "Tüm yollar eninde sonunda aynı yere varır Zeynep." ürkekçe baktım ona hafif merakla "Neymiş orası?" diye sordum. Merhametli bakışlar ile "Hayal kırıklığı." diye mırıldandı daha sonra devam etti; "Hayatı...