Bitmeyen İntikam

18. Bölüm

"Son kez soruyorum Hazal benimle geliyor musun gelmiyor musun"

Hazal hıçkırarak ağlıyor fazlasıyla titriyordu

"Bırak artık peşimi insanlara zarar verme öldüreceksen beni öldür bırak insanları rahat"

"İnsanların ölüp ölmemesi sana bağlı benimle gelirsen kimsenin burnu kanamadan burdan çıkıp gideceğiz"

"İstemiyorummmm" diyerek çığlık attı Hazal
"Seninle geleceğime ölürüm daha iyi"

"Son kararın bu mu yani"

"Evet"

"Herkes silahın güvenlik kilidini açsın"

Tüm korumalar karşılıklı güvenlik kilidini açınca arkadan 2 3 siyah araba Arda'nın önüne gelip durdu

Arda'nın babası arabadan inip

"Sen burda ne halt yiyorsun Arda"

"Birşey yok babacığım Kerem efendi kaşındı onu kaşıyacağım"

"Kerem'i kıskanmaktan ne zaman vazgeçeceksin Arda çocukluktan beri bu böyleydi büyüyünce geçer henüz çocuktur dedim ama bir türlü geçmedi kıskançlığın senden daha fazla seviliyor daha başarılı diye ona kin besledin sevgililerine kadar herşeyine sahip olmak istedin yetmedi mi ben seni böyle mi yetiştirdim"

"Ben kimseyi kıskanmıyorum baba saçma sapan düşünme bana ait olan birşeyi benden kaçırıyor"

"Sana ait olan ne Arda"

Arda elini uzatıp Hazal'ı gösterir
Arda'nın babasının bakışları Hazal'a döner kız gözle görülür şekilde titriyor ve korkuyordu

"Bu kızın seni istediğine emin misin"

"Zamanla isteyecek"

"Söyle bakalım kızım sen Arda'yı istiyor musun"

Hazal'ın sesi ağlamaktan kısılmış kalınlaşmıstı
Boğuk sesiyle

"İstemiyorum efendim beni tehdit ederek götürmeye çalışıyor"

Arda'nın babası Arda'ya dönüp

"Bak kız seni istemiyor daha neyi zorluyorsun Arda"

"İstesin veya istemesin benimle gelecek yoksa burdaki herkesi öldüreceğim"

"Bu adamların parasını ödedin mi"

Arda şaşırdı

"Henüz ödemedim ne alaka şimdi"

"İyi bütün para akışını durduruyorum beş kuruşun yok"

Korumalara dönerek

"Herkes arabaya geçsin paralarınız ödenecek evlerinize dönebilirsiniz şimdi"

Korumalar başını sallayıp arabalara yerleşti
Hasan Bey'in korumaları hariç

"Ee oğlum şimdi ne yapacaksın"

"Bana bunu nasıl yaparsın baba bunu asla unutmayacağım"

"Senin bu hale gelmenin en büyük suçlusu benim oğlum ne istersen alındı ne istersen yapıldı bugüne kadar zorluk çekmeden geldin benim zorumla şirkette çalışmaya başladın bir baltaya sap olmayı hiç bir zaman denemedin o yüzden Kerem'i hep kıskandın onun başarıları seni her zaman strese soktu halbuki sende onun kadar başarılı olabilirdin kıskanmak yerine çalışmayı dene"

"Bu konunun yeri zamanı burası değil baba"

"Evet o yüzden doğru eve gidiyoruz bunların hesabını soracağım"

Arda Kerem ve Hazal'a dönüp

"Bu iş burda bitmedi kurtulduğunuzu zannetmeyin"

"Elinden geleni ardına koyma Arda"

Arda ölümcül bakışlarını Kerem'e yolladı

"Hala tehdit ediyorsun arda arabaya geç beni bekle"

Arda yavaşça gözlerini Keremden çekip Hazal'a baktı ve önüne dönüp arabaya bindi

Hasan bey Kerem'in yanına yaklaştı

"Kusura bakma oğlum bu kadar ileri gidebileceğini düşünmemiştim"

"Senin bir suçun yok Hasan amca ben senin kalbini biliyorum yine senin sayende kimseye birşey olmadı teşekkür ederim"

"Bundan sonra daha dikkatli olacağım ama onu durdurmak kolay değil lütfen dikkat et"

"Ederim Hasan amca merak etme"

Hasan bey tekrar dönüp Hazal'a bakar

"Sende kendine dikkat et kızım arda istediğini alana kadar durmayacaktır elimden geldiğince sahip olduğu imkanları elinden alacağım ama gücümün yetmediği bazı şeylerde var"

Hazal başını salladı konuşacak hali bile kalmamıştı

"Kendinize iyi bakın iyi geceler çocuklar ben gidiyorum"

"Güle güle Hasan amca"

Hasan bey arabaya binince tüm araçlar hareket eder

Kerem Hazal'ı kucağına alıp eve sokar ve onu koltuğa oturtur bir bardak su verip sakinleşmesini bekler