2030 yılında Akın , 12 yaşında diğer çocuklar gibi sıradan bir çocuktu, top oynar ,çok fazla bilim kurgu romanı okur , eve gidince annesinin yemeklerini seçen ,arkadaşlarıyla kavga edip barışan bir çocuktu. Ancak,Akın sıradan hayatının önüne geçecek bir karar verecekti.
Akının babası Nejdet, NeTa adlı ileri teknoloji araştırma mühendisinin müdürüydü.
Bu şirket geleceği görme orayı şikayet etme üzerine çalışıyordu. babası her zaman akşam yemeğinde otururken işteki ilerlemelerini anlatırdı fakat Akın hiç biriyle ilgilenmez akşam yemeğinin ne kadar kötü olduğunu düşünürdü.
aylar sonra yine yemek masasında otururken
babası işten geldi ve büyük bir heyecanla "başardık!" diye bağırdı.
babası akına doğru yürümeye başladı Akın'ın omuzlarından tuttu ve gözlerinde büyük bir parıltıyla Akın sana ihtiyacımız var "oğlum" dedi. "Şirketimiz geleceğe doğru attığı büyük adımları başardı. Artık geleceğe gidip yolculuk yapabileceğiz fakat bunun için düzgün denekler seçmemiz gerekiyor. oğlum senden başka kimseye inanamayız yarın benimle gel ve geleceği görelim"
Akın sendeleyerek olan olayı idrak edemedi fakat babasının bu merakı onu da çok meraklandırmıştı ve geleceğe gitmeyi kabul etmişti çünkü babasına çok güveniyordu.yemek yedikten sonra odasına giderek uyumaya çalıştı fakat onun akının gözlerini kapatmıyordu bile ancak uyumaya çalışırken uykuya çoktan dalmıştı.
babası sabah erkenden saat 6:00'da akının odasına gelerek Akın'ı uyandırdı " gitme vakti oğlum bizi çok şey bekliyor"dedi gülümseyerek.
Üstlerini giyinip kahvaltı yaptıktan sonra şirkete doğru gitmeye başladılar. akın içeri girdiğinde gözlerine inanamadı çünkü etraf aklı alamayacağı figürler ve resimler ile doluydu;bunlar gelecekti.Akın ve babasının yanında bir kadın geldi kapsülü hazırladıklarını ve artık kullanıma hazır olduğunu söyledi babası büyük bir aceleyle akın elinden tutup kapsüle doğru gittiler. Akına özel kıyafetler giydirip gözlerine koruyucu gözlük taktılar Akın bu kadar hazırlığı gördüğünde tedirginleşmişti fakat artık iş işten geçmişti çünkü artık Akın'ı şimdiki zaman değil gelecek zaman bekliyordu.
Gereken işlemler yapıldı onay alındı ve Akın'ı kapsül yerleştirdiler akın büyük bir heyecanla kalp atış sesini kapsülde yankılandığını duyabiliyordu. Babasının ufaktan sesini işitti ondan geriye doğru sayıyorlardı fakat bunca şeyin arasından neden sadece akın denekti?
Akın bunu düşünemeden gözlerini kapattı ve gözlerini açtığında bambaşka bir dünyaydı kapsüllü açıp dışarı çıktı hiçbir insan yoktu her yer robot ne bir ağaç ne bir hayvan vardı binalar uzun uzundu gökyüzü görünmeyecek kadar siyahtı fakat günün sabah olduğu anlaşılıyordu.
Akın yavas yavas yürümeye başladı fakat ani bir patlama sesi ile kafasını sağa doğru çevirdi;bir araba kazasıydı refleks ile kazaya doğru koştu yerde yatan robotları gördü biraz daha arabanın etrafında dönerken bir insan gördü, fakat insana bakamadan gözlerini alan ışığa doğru yöneldi.binanın üst tarafında neon parlak renkler ile 8 Haziran 2060 yazısını gördü. yılın 2060 olduğunu öğrenmişti gerçektende gelecekteydi,kafasını insana doğru eğdi fakat tanıdık bir simaydı biraz daha yaklaştı, adam çoktan ölmüştü ancak Akın bu adamı tanıyordu biraz düşündükten sonra bu adamın korkunc bedeninin kendisine ait olduğunu anladı ve korkup kapsüle doğru koşmaya başladı.gözlüğünü takıp kapsülün içine girdi ve saniyeler içerisinde geri döndü.
Herkes şaşkınlık içerisinde Akına doğru baktı çünkü sadece 5 saniye olmuştu.Kapsülü açtılar ve Akın yere düştü gözleri fal taşı gibi açılmış korkudan titriyordu.Hemen travma odasına aldılar.Akın tüm olanları babasına anlattı fakat babası hiçbir zaman geleceğe gidemeyeceklerini biliyordu ve akınında çok fazla bilimkurgu romanı okumasından dolayı inanmadı fakat,inanmış gibi yapıp odadan çıktı.Akın her 8 Haziran dışarı çıkmaz yatagın altına girer kulaklarını kapatırdı yıllar geçmesine rağmen Akının travması geçmemişti.NeTa iflas etti çünkü yeni alınan deneklerin hiçbirisi tepki vermiyordu.yıl 2060 8 hazirana gelmişti Akın kaç yaşına gelmiş olmasına rağmen çok korkuyordu çünkü gelecekte gördüğü dünya gerçekleşmişti.Akının kalp atışları hızlanmıştı ve dinmiyordu aniden bir gümbürtü duydu ve dışarı hafifçe baktı kaza yapmış olan o aracı gördü fakat iki araç değil tek bir araç vardı.Akın ölümden kaçtığını anlamıştı nedensizce içinde bir tür özgüven ve aynı zamanda huzursuzluk verdi.ölümden kaçmıştı ama şimdi ne olacaktı?günler aylar yıllar geçti. akının yaşıtları,arkadaşları,ailesi birer birer ölüyordu. dünya değişiyordu teknoloji ilerledikçe ilerliyor doğal afetler artıyor savaşlar salgınlar patlak veriyordu.Ancak alın her nasılsa hayatta kalmaya devam ediyordu
yıllar geçtikçe akın dünya üzerinde tek başına kalmaya başladı insanlar azaldı doğa hakimiyeti ele geçirdi kıyamet sonra bir dünya gibi her yer ıssız ve tehlikeli oldu. dünya onun gözlerinin önünde erirken akın halen yaşıyordu.tükenen medeniyetleri , kaynakları izlemek zorunda kalmıştı.Hiçbir şey ama hiçbir şey onun ölümünü getiremiyordu.Belki çeşitli yollarla yaşamına son verebilirdi zehir içti,binalardan atladı ama vücudu hiçbir şekilde hasar almıyordu.
çaresizce ağlıyordu fakat gözyaşlarıda kurumuştu kendisini parçalara ayırmaya karar verdi keskin bir bıçakla önce derisini sonra kaslarını parçaya ayırdı fakat acıdan başka bir şey hissetmiyordu vücudu hemen eski haline dönüyordu.sonunda tamamen bitap düşmüş halde kanlar içinde yatarken son sözlerini mırıldandı "elbet bir gün bu naçiz vücudum bu toprağa karışacaktır"Akın acı içinde inlerken vücudu ona ihanet ediyordu. akın acı be umutsuzluk içinde kanlar arasında kayboldu.