dört

2.3K 105 29
                                    

Ahsen çok kızmıştı Neşe'ye. Yol boyunca onu azarlamış nasıl bu kadar  saf olabileceğine inanamamıştı. Söylediği her şey Neşe'de bir yara açıyor ama kız içinde olduğu rüyadan uyanmamak için direniyordu. Ağzını açıp Semih'i hiç savunmadı Ahsen'e. Ama anlamak zor değil, evet.

"Yurttan atılman da ayrı mevzuu. O nasıl oldu?"

"İzin meselesi."

"Of!" Dedi Ahsen. "Benimle yaşa. Zaten koca ev üstüme geliyor."

"Durumumu biliyorsun." Dedi Neşe. Ne kiraya ne faturaya ortak olabileceği bir parası yoktu. Kart borçlarını sadece 2 gün önce kapatmış, kalan 400 lirasıyla kafeden alacağı haftalığa kadar nasıl geçineceğini düşünüyordu.

"Senden para isteyen oldu sanki." Dedi Ahsen. Yaptıklarıyla gurud duymuyordu ama hiç zorluk da çekmiyordu.

  Eve geldiler. İçeri geçtiler. Ahsen boş odaya bıraktı Neşe'nin bavulunu. Sonra kızı karşısına aldı konuşabilmek adına.

"Neden Semih'i aradın?" Diye sordu. Hiç lafı uzatmadı. Zaten uzatılacak da bir şey yoktu. Her şey olduğunca ortadaydı.

"Bilmiyorum." Dedi Neşe. Ahsen ile Semih'i konuşmak istemiyordu. Arkadası zaten yol boyunca söyleyeceğini söylemişti.

"Bak, anlıyorum. İlk oldugu için seni etkiledi ama Neşe bunlar güvenilecek adamlar değil. Bir şeyler hissedebileceğin adamlar değiller. Bunlar sadece kendi eğlencelerine, keyiflerine bakarlar. Ne sen umurlarındasın ne ben."

"Bana karşı çok nazikti." Dedi Neşe. Semih'e kimse kötü bir şey söylesin istemiyordu.

"Çünkü seninle yatmaya çalışıyor. Bak lütfen, lütfen, bir daha görüşme onunla."

"Ahsen ben kendimi çok kötü hissediyorum. Ve pişmanlığımı sadece Semih'in yanındayken görmezden gelebiliyorum."

"Hata yapıyorsun. Canın acıyacak, üzüleceksin."

"Şimdi de yanıyor."

****

Ahsen'in uyarılarının pek bir tesiri olmamıştı. Neşe ona hak vermesine karşın kendi bildiğini, aslında istediğini yapmaktan kendini alıkoyamıyordu.

-akşam alayım mı seni? 21.45

2 gün sonra Semih'in ona yazdığı tek sey bu oldu. Dudaklarını dişledi.

-maket hazırlıyorum yarına yetişmesi lazım 21.50

  Mesajı görüldüde kaldı. Semih bir şey yazmadı. Neşe kötü hissetti, yine. Abartıyor muydu? Bir tamam yazmasını beklemişti en azından.

  Hiç uyumadan sabah koca bir maketle evden çıktı. Zorlana zorlana o maketle önce otobüse, sonra metroya bindi. 1 haftadır uğrasıyordu ve çok gergindi. Amfide sıranın kendisine gelmesini beklerken gerginlikten tırnaklarını kemirmeye başlamıştı.

"Sakin ol biraz." Dedi yanında oturan çocuk. Neşe ona döndü. Tanımıyordu. Kimdi bu?

"Cok uğraştım, kalırım diye korkuyorum."

"Kalırsan telafi veriyorlar." Çocuk çok rahattı. Çubuk krakerini yerken bir yandan da karton bardakta kahve içiyordu. Ama uykusuz kalmıştı kendi gibi, belliydi.

"Ali ben bu arada." Elini uzattı.

"Neşe."

"Memnun oldum Neşe."

august // semih kılıçsoyHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin