Melis ben otururken yanıma geçip sırtımı sıvazlamaya başladı."Merak etme iyi olucak."
"Benim yüzümden oldu."dedim ağlamaklı ses tonumla.Eğer ben Mert'ten hoşlandığımı bile bile Ufuk'la beraber olmasaydın bunların hiçbiri olmazdı.Mert şuan yoğun bakımda olmazdı.
"Kendini suçlamayı bırak.Sen vurdun sanki çocuğun kafasına."Melis bir noktada haklı sayılabilirdi.Sonuç olarak Mert'i ben yaralamamıştım ama yine de kendimi suçluluk duygusundan kurtaramıyordum.
Biz koltukta Mert'ten iyi haber gelmesini beklerken Selin'in kapıdan koşarak geldiğini gördüm."Nerde o,iyi mi?"diyerek etrafta bağırıyordu.Arkasındaki Cavit onu ne kadar tutmak istesede çok başarılı olamıyordu.
Selin'in gözleri en sonunda benim gözlerimle buluştu ve bana yine o nefret dolu bakışlarını atmaya başladı."Senin yüzünden oldu.Hepsi senin yüzünden OLDU!"Birden üstüme doğru yürümeye başlayınca ayağa kalkıp geri çekildim. Melis ise benim tam önümde duruyordu.
"Kızın bir suçu yok Selin."dedi Melis arkasındaki beni koruma içgüdüsüyle."Mert şuan bu haldeyse sorumlusu sensin."
"Ben miyim?Benim he?Sen kafayı mı yedin!"
"Selin bak hastanedeyiz sakin ol."
Selin ellerini saçlarına geçirip etrafta dönmeye başladı.Cavit onun kolundan tutup"Gel istersen biz aşağı su almaya gidelim?"
Selin hızlıca kolunu Cavit'in elinden kurtardı ve bağırmaya başladı."Hiçbir yere gitmiyorum ben. Sahayı bu varoşlara bırakmayacağım."
En sonunda sinirlerime hakim olamayıp Melis'i arkama doğru çektim ve Selin'in karşısına geldim."Varoş diyene bak.Demek ki Mert seni bir varoşu sevdiği kadar bile sevmiyormuş."
Cümlemin üstüne Selin'in yine gözleri döndü ve hızlıca üstüme atladı."Allah belanı versin senin. Buraya hiç gelmemeliydin,taşındığın güne lanet olsun."derken saçımı çekiyordu ve nerdeyse koparmak üzereydi.
Cavit Selin'i arkasından yakalayarak geriye doğru çekti.Ben ise saçım başım dağılmış bir halde yere doğru yıkıldım.Melis hemen benim yanıma çöküp bir yerime bir şey oldu mu diye bakıyordu.
Ardından Melis ayaklanıp Selin'in karşısına geçti."Deli misin kızım sen!Ruh hastası mısın sen?"
"Beni siz delirttiniz.O arkadaşın buraya hiç gelmeseydi çok güzel bir hayatımız vardı bizim."
"Selin kendine gel.Gamze'nin buraya gelmesiyle Mert'in seni sevmemesinin hiçbir alakası yok."
Selin'in de benim kadar gerçekleri bildiğini biliyordum.Mert'in ona aşık olmadığının o da farkındaydı ama kabul edemiyordu.Kabul etmek istemiyordu.
Yavaşça ayağa kalktım ve aşağı kantine doğru inmeye başladım.Arkamdan Selin'in bağırma sesleri geliyordu."Kaç anca kaç.Keşke hayatımızdan da böyle kaçıp gitsen."
Onun cümlelerini takmadan yürümeye devam ediyordum.Artık dedikleri beni etkilemiyordu çünkü alışmıştım.Mert orda can çekişirken benim şu halime bak,bitmiş bir haldeydim.
Bir süre alt katta,kantinin orada bekledim.Mert'i ne kadar merak etsemde şuan yukarı çıkmam kavganın yeniden ateşlenmesine sebep olacaktı.
Bir süre sonra Melis yanıma koşarak geldi ve beni hızlıca ayağa kaldırdı."Gözün aydın.Mert uyanmış ve durumu şuan gayet iyiymiş."Aldığım haber ile birlikte hızlıca yukarı koşmaya başladım.Melis topukluları yüzünden benim hızıma yetişemiyordu tabii ki.
Yukarı çıktığımda Selin ve Cavit bir doktor ile görüşüyorlardı.Vakit kaybetmeden yanlarına geldiğimde doktor yavaş yavaş uzaklaşmaya başlamıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sadece Ev Arkadaşı
Teen Fiction"Selin...eminim.Mert'e karşı hiçbir his beslemiyorum."dedim yanına geçip.Sanki az önce onu rüyamda görmemişim gibi. "O zaman Mert'in tekrar bana dönmesini sağla."dedi gözlerime bakarken.Onu ne kadar sevmesemde şuan içimde ona karşı bir acıma duygusu...