Alaz arabayı evin önüne rastgele park ettiğinde hava çoktan kararmıştı. Sandalyelerin üzerinde uyuklayan güvenlik görevlilerini es geçerek kapıya yöneldiler. Etraf fazlasıyla sessizdi, saatler önce evi inleten bebek sesi de duyulmuyordu artık.
"Herkes odasına çekilmiş herhalde." dedi Asi.
Salona geldiklerinde kimseyi göremediler, kurulan masa da çoktan toplanmıştı.
"Ben genelde odamda hapis olduğum için rutinlerini bilemiyorum tabii." dedi Alaz sarkastik bir tavırla.
Asi usulca seslendi, "Alaz.."
Alaz, tam kızın kendini ikaz ettiğini sanarak savunmaya geçecekken odağının kendinde olmadığını fark etti. Bakışlarını takip edince gördü, salonda masanın üzerinde duran, üzeri peçete ile kapatılmış tabakları. Helva. Ece'nin helvası.
"Hayır." dedi kendinden emin bir sesle, farkında olmadan geriye adımladı. "İstemiyorum." Kafasını iki yana salladı.
"Tamam. Tamam, odana çıkalım. Hadi." dedi Asi ikiletmeden. Hala tabaklara bakan Alaz'ın kolundan tuttu.
Alaz bugün yeterince şey yaşamıştı zaten ve çabalıyordu. Üstelik Asi'de fazlasıyla yorulmuştu, biraz uyumak ikisine de iyi gelecekti.
Asi'yi takip ederek Alaz'ın çatı katındaki odasına geldiler. Odanın kapısından girince burnuna dolan alkol kokusuyla yüzünün buruşmasını engelleyemedi Asi. Çıkmadan fırlattığı şişeden yayılıyordu büyük ihtimalle. Cam kırıkları da olduğu gibi duruyordu, kimse girmemişti odaya.
Balkon kapısına ilerleyerek perdenin altından açtı. "Biraz hava girsin odaya."
Alaz kafasını sallayarak onayladı. "Bize giyecek bir şeyler çıkarayım." Üstleri yere oturduklarından dolayı toz toprak içindeydi. Uyuduğunu düşündükleri için Çağla'yı rahatsız etmek istemediler. "Kırıklara dikkat et." dedi Asi'nin ayağında botları olmasına rağmen.
Ceketlerini çıkarıp kırmızı koltuğun üzerine bıraktılar. Ultrason fotoğrafı Alaz'ın ceketinin cebine yerleşmişti dönüş yolunda.
Asi'ye olabilecek en küçük eşofman altını bulmaya çalışırken sordu Alaz, "Üzerine kazak vereyim mi? Balkonun kapısını da açtık üşüme."
Asi, onu takip edip yatağın kenarına oturdu. Botlarını çıkarırken cevapladı, "Odan yeterince sıcak zaten. Bir tişört versen yeter."
Asi'ye siyah bir eşofman altı ve beyaz bir tişört verip dolabına geri döndü Alaz. Benzer bir kombin de kendine ayarladı.
Asi pantolonunu ve kazağını çıkarıp kenara bıraktı. Üzerinde sadece iç çamaşırları kaldığında uzanıp eşofman altını aldı. Bel kısmını ipleri iyice sıkarak oturttuktan sonra bağlamak için acele etmedi. Alaz'ı fark etmişti, yatağın yanındaki aynadan görebiliyordu yansımasını. Hafifçe kalkık kaşları ile vücudunu süzüyordu.
Genelde kendine bakan şehvetli gözlerden uzaktı bu defa bakışları. Bir şeyler düşünüyordu, ona zaman kazandırmak için oyalandı. Değişen bir şeyler oldu sonra, Asi tam olarak anlamlandıramadı.
Alaz ayakkabılarını çıkarıp doğrulduğunda Asi eşofman altını giymek için eğilmişti, odağı istemsizce vücuduna kaydı. Gözleri önce düz karnında sonra sütyenin içindeki göğüslerinin üzerinde oyalandı. Başka kimse fark etmezdi, Asi'nin bile fark etmediğine emindi ama ufak, çok ufak değişikler vardı.
"Her santimini ezbere bilmesem ben de fark etmezdim" diye düşündü. Çok az kilo almıştı sanki ya da hafif dolgunlaşmış? Yüzü onu tanıdığı ilk zamanlara göre daha sağlıklı ve toplu görünüyordu, belki azıcık gıdısı çıkmıştı.
"Çünkü hamile." diye yankılandı zihninde, "Asi hamile." Heyecanla atan kalbiyle birlikte farkındalık çarptı vücuduna.
"Asi." dedi Alaz kıza doğru yürürken. "Ben bunu sana yapamam." Kafasını iki yana salladı, "Tamam kabul planlamış olsaydık eğer istemezdim. Hala tereddütlerim var ama-" Kuruyan boğazını ıslatmak için yutkundu, "-ama gördük onu. Bezelye kadar dedi Asi." doktorun yaptığı yorumu hatırladı, "Bak istiyorsan ben yanında olurum, bebeği birlikte-"
Asi onun devam etmesine izin vermedi. Eşofmanın ipleriyle oynayan elleri Alaz'ın yanaklarını buldu, parmak uçlarında yükselirken kafasını kendine çekerek dudaklarını birleştirdi.
Evet, Alaz yanındaydı ama şimdi bebeğin de yanında olacağını söylüyordu. İçine dolan mutlulukla dudaklarına ufak bir baskı uygulayarak geri çekildi. Yarı çıplak olmasını umursamadan kollarını boynuna doladı.
"Bana iyileşmeme izin ver demiştin, hatırlıyor musun?" dedi kulağına doğru.
"O günü unutabileceğimi düşünüyor musun gerçekten?" dedi Alaz, elini bilerek, rahatsız etmek için çıplak sırtında gezdirdi. "Her açıdan yani."
Geri çekilip omzuna elinin tersiyle hafifçe vurdu Asi, "Zevzek herif."
"Yamanla Rüya'yı uçurumdan yuvarlamamdan bahsediyordum." dedi Alaz. Asi aynı yere bir daha vurdu. "Tamam tamam. Sonrasında iyileşmediğimi söyleyemezsin ama."
Asi kaşlarını kaldırdı. "Pardon?"
"İlerleme kaydettim diyelim." diye düzeltti Alaz.
"Belki o kişi ben değilimdir Alaz." dedi Asi, az önceki konuşmayı es geçerek. Alaz'ın itiraz etmesine izin vermeden devam etti, "Belki de bu sefer "o" seni iyileştirir."
Ne diyeceğini bilemedi Alaz. Sonra Asi'nin karşısında hala sütyenle olduğunu fark etti. "Üstünü giy, üşüyeceksin."
Asi onun konuyu değiştirmesine izin verdi. Beyaz tişörtü kafasından geçirerek yatağa girdi. Alaz'ın her zaman uyuduğu sağ tarafa yaklaştı.
Alaz'da üzerini değiştirdikten sonra cam kırıklarına dikkat ederek yatağın etrafında dolaştı. Kendi tarafına yerleşip Asi'yi kendine çekti. Sol kolunu başının altından geçirip sırtından omuzlarına doğru sardı.
Yatağın büyüklüğünün bir önemi yoktu. Küflü evdeki tek kişilik yatakta olsa, Alaz'ın isteseler üç kişinin sığabileceği yatağı da, tek yastığı paylaşmak rutinlerinin bir parçasıydı. Ve Alaz, Asi kızla olan tüm rutinlerini seviyordu.
Bir süre sessizliği paylaşarak öylece uzandılar. Gözleri Asi'nin karnına doğru kayarken, "Bezelye kadar olduğuna emin miyiz? Benzetecek aynı boyutta olan başka bir şey bulamamışlar mı?" dedi Alaz.
Asi homurdanmasına gülmeden edemedi, "Sen taktın bezelyeye, bu iki oldu."
"Çocuğumun sebzeye benzetilmesi hoş değil." dedi Alaz huysuzca. "Hem ben bezelye sevmem bir kere."
"Ama onu sevebilirsin?"dedi Asi, durum bildirmekten çok soru barındırıyordu cümlesi.
Parmakları ait olduğu yeri, Asi'nin saçlarını bulmadan önce gözlerini gözlerinde gezdirdi Alaz. Kendisini görsün istedi. "Ama onu sevebilirim."
Asi'nin nefes alışverişi düzene girene kadar saçlarıyla oynamaya devam etti Alaz. Sonra uykusuzluktan ve ağlamaktan şişmiş göz kapaklarına daha fazla direnemedi. Gerçek kabusun onu uyandığında bulacağını bilmeden, davetsiz bir misafir odasına girene kadar haftalardır ihtiyacı olan huzurlu bir uykuya daldı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Belki Ben Bir Ailem Olsun İstiyorumdur | aslaz
FanfictionYa Alaz sahilde başka bir tepki verseydi.. "Belki ben bir ailem olsun istiyorumdur."