Gözlerimi açtığım anda karşımda kırmızı renkle kaplı olan bir tavan vardı ne olduğunu anlayamadan bir ses duydum daha çok bir sürü ses daha hiç birşey anlayamadan birinin kucağında olduğumu anladım bu kişi bir doktor du işte o zaman anladım ben doğmuştum hayatım çokta güzel olmadı çünkü bir kalede büyüdüm size göre bu çok havalı birşey gibi görünüyor olabilir ama göründüğü kadar güzel birşey değil çünkü burası sihirli bir kale
Bu kalenin birçok kuralı var mesela en önemli kural kaleden dışarıya çıkış yok! Dışarıda ki dünyayı çok merak ediyordum bu yüzden çoğu kez kaçmayı denedim ama başarısız oldum ve bu çabam yüzünden hep ceza aldım 8 yıl önce annemi kaybettim ve babamla kaldım ailenin tek çocuğu olduğum için babam bana çok değer verirdi.Annemi kaybettikten sonra uzun süre kaleden kaçma çabalarım olmadı taki 18 yaşıma gelesiye kadar onsekiz yaşıma geldiğimde reşit oldum
Reşit olduğum için ilk işim kaleden kaçmak olacaktı ama tek başıma yapamazdım.Bu yüzden birinden yardım aldım yardım aldığım kişi kalede çalışan görevlilerden birinin kızıydı.Kaçmak için ondan yardım istedim ;
-Olmaz! Başımız belaya girer
dedi.Ona yalvardım ve en sonunda kabul etmek zorun da kaldı.
Onunla zaman için de arkadaş olduk baya yakınlaştık artık oda benim gibi kaleden kaçmak istiyodu.Ona adını sorduğumda bana;-adım Parla. dedi
Uzun süredir onunla arkadaştım
Ama adını yeni öğrenmiştim.Artık iyice yakın olmuştuk takı beni satana kadar!kaçmak için planı kurmuştuk beraber bu kaleden kaçıp kendi hayatımızı kuracaktık.Planı uygulayacağımız gün geldi çattı biz baya stresli bir şekilde planı uygulamaya başladık.İlk başta herşey yolunda gidiyordu zaman geçtikçe birşey fark etmiştim Parla planı uygulamıyor kendi bildiği gibi davranıyordu. Ona plana sadık kalmasını söylediğimde böyle daha iyi olduğunu söylemişti.Ne yapmak istediğini tam anlamamıştım ama birşeylerin peşinde olduğunu da biliyordum.
Kaleden çıkmak üzeriydik plan işe yaramıştı. İlk Parla çıktı kaleden ben arkasından gelecektim ama Parla kalenin kapısından çıkar çıkmaz kapıyı sertçe ve hızlıca kapattı kapıyı kapatınca çok fazla ses çıkmıştı bu yüzden görevliler bana doğru koşmaya başlamışlardı o an anladım ki Parla beni satmıştı neden yaptığını anlayamasam da planın başından beri garip davranmasının sebebini şimdi anladım. Ne yapacağımı bilmiyordum herkes bu tarafa doğru geliyordu eğer beni görürlerse kaçmaya çalıştığımı düşüneceklerdi.
Hemen oradan uzaklaşmalıydım yoksa beni yakalayacaklardı biliyordum.Hemen kaçıp kalenin bodrum katına indim.Keşke inmeseydim inmemle bir şok oldum biraz etrafı gezdim karanlık bir oda vardı oraya girdiğimde içerisinin bir hapishane olduğunu anladım tanımadığım,ömrüm de hiç görmediğim insanlar vardı.Hepsi bana nefretle bakıyordu herşeyi ogün anlamaya başladım.Hapishanede Parla'nın annesi ve babası da vardı galiba Parla babam yüzünden beni sorumlu tuttuğu için beni satmıştı o kadar insanı oraya babam kilitlemişti onlara burada ne işleri olduğunu sordum
Bana sadece git burdan yoksa seni yakalıyacaklar dedi.Suratlarından belli oluyordu hepsi bana kızgındı ama yinede yardım ediyorlardı.Onları orada bırakamayacağımı onlara söyledim ama sadece git burdan diyolardı.Sesler yakınlaşmaya başlamıştı beni bulmaları an meselesiydi korkuyordum ama gidemezdim sesler iyice yakınlaştı görevliler bodrum kata gelmişlerdi mecburen gitmeliydim gitmeden önce onlara bir söz verdim;
- Size söz veriyorum sizi burdan kurtaracağım!
Oradan hemen uzaklaştım kaçarken kalenin gizli çıkışı olduğunu fark ettim ve hemen kaleden kaçtım.
Dışarıya çıktığında ilk olarak etrafıma baktım burası dış dünyaydı kaleye hiç benzemiyordu çünkü burası kaleden daha güzeldi insanlar ,hayvanlar,bitkiler ve daha birçok şey daha farklı ve güzeldi.Ailemin kaleden çıkışı neden yasakladığını çok merak ediyordum dış dünya hiç kötü bir yere benzemiyordu.Kaleden kaçtığım için çok mutluydum artık dış dünyada yaşıyordum ama ilk işim Parla'yı bulmak olacaktı.
Parla'yı bulacaktım ama nerden başlayacağımı bilmiyordum çünkü planda kaleden beraber kaçmak vardı kaleden kaçıcaktık ve plan bitiyordu devamında ne olacağını düşünmedik bu yüzden Parla'yı bulmam imkansız gibi bir şeydi ama umudumu kesmeden Parla'yı aramaya başladım kalenin etrafa açılan tüm yollarını aradım taradım ama Parla'yı bulamadım Parla'ya ait bir iz bile yoktu ne yapacağımı bilemezken acele etmem gerektiğini anladım çünkü hava kararmaya başlamıştı gece dışarıda kalamazdım bu yüzden çok korkuyordum kaleden kaçtığım için kalacak yerim yoktu bu yüzden Parla'yı aramayı erteleyip ilk önce kalacak yer bakmaya başlamıştım bulduğum ilk evin kapısını çaldığımda orta yaşlarda bir kadın kapıyı açtı ve bana ne olduğunu sordu;
- Ne oldu kızım iyi misin?
-İyiyim teşekkürler sadece kalacak bir yer arıyorum
- Çok şanslısın burada kalabilirsin. Dedi
Kadına kaleden kaçtığımı söyleyemezdim .Kadın beni eve davet etti her ne kadar yabancı birinin evine girmeyecek olsam da mecburdum geceyi dışarda geçiremezdim.Eve girdiğimde evin biraz küçük olduğunu anladım kadın beni evinin salonuna buyur etti bende geçtim masaya baktığımda 2 adet bardak olduğunu görünce kadına soramadan edemedim ;,
- Şey yanlış anlamayın da eşiniz nerede ?
-Eşim yıllar önce vefat etti bu yüzden tek yaşıyorum
O an okadar üzülmüştüm ki ne diyeceğimi bilemedim. Kadın bana ilk olarak açmısın diye sordu ;
- şey evladım açmısın yemek getireyim mi
-gerek yok teyzecim karnım aç değil size afiyet olsun
Kadınla sohbet ettik baya bana adımı sordu ;
- kızım bu arada senin adın ney?
- İsmim Aliza ,sizin adınız ney?
Diye sordum kadın biraz bekledi ve ;
- benim adım Banu .dedi
İsminiz çok güzelmiş ne iş yapıyorsunuz diye sordum bana sadece ev hanımıyım boşver benim mesleğimi de seni hangi rüzgar attı buraya dedi.Ona kaleden kaçtığı mı hâlâ söylemeyecektim bu yüzden yolumun üzerindeydi eviniz gece oluyordu buraya geldim dedim.
Ertesi sabah Parla'yı aramak için yola koyuldum Banu hanımın evinden ayrıldım ve sokaklarda gezinmeye başladım Parla çok uzağa kaçmış olamaz diye geçirdim içimden .Parla'yı affetmeyecek kadar sinirliydim çünkü beni satmıştı ama herşeyden önce onu bulmalıydım akşama kadar gezindim ama onu bulamadım hava kararmaya başlamıştı artık eve gitme vakti gelmişti kendime kalacak ev bulmam gerekiyodu tekrar Banu hanımın evine gitmeye karar vermiştim ama evi çok uzakta kalmıştı.Bu yüzden hızlı adımlarla eve doğru ilerledim yolda giderken birşey fark etmiştim sanki birisi beni takip ediyordu biraz daha yürüdükten sonra iyice ürkmüştüm dayanamadım ve yavaşça kafamı çevirdim . Kafamı çevirdim ve arkamda birisinin beni takip ettiğini gördüm çok korkuyordum ne yapacağımı bilemiyordum adımlarımı daha da hızlı atmaya başladım eve iyice yakınlaşmıştım ama arkamdaki kişi peşimi bırakmıyordu gittilçe yakınlaşmıştı bir anda koşmaya başladım ve hemen bulduğum bir evein kapısını çaldım kapıyı 5 yaşlarında bir çocuk açtı ve bana kim olduğumu sordu bende annen yada baban evde mi diye sordum ;
- annen ya da baban evde mi?-evde neden sordun?
-acil çağırır mısın?
-Tamam
Çocuk çağırmaya gittiğinde iyice korkmuştum acele etmesi için yalvardım ve çocuk ailesini hemen çağırdı annesi bana ne olduğunu sordu bende kadına;-lütfen yardım birisi beni takip ediyor.dedim
-tabi ki hemen gel içeri .dedi
Korkuyla hiç düşünmeden içeri girdiğimde içeride Parla'yı gördüm ve bir an ona bağırmaya başladım Parla benden çok özür diledi onu affetmem için bana yalvardı ama onu affetmeyi düşünmüyordum Parla çok fazla yalvardı bende dayanamadım ve barıştık ona başımdan geçenleri anlattım Parla kendini sorumlu tuttu ama artık bunlar geride kaldı bundan sonra yanındayım gibi şeyler dedi. Sabah olunca birlikte Banu hanımın evine döndük.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kızıl Kale'nin Oyunu
Short StoryKızıl kalede doğan Aliza'nın kaleden kaçarak kendine hayat kurma hayali ile başlıyor bu süreçte çok zorluklar çekiyor çok fazla ihanete uğruyor ama hep güçlü kalıyor ve bizlere bu hayatta kimseye güvenmememiz gerektiğini anlatıyor