Bol bol yorum yapmayı unutmayın, bakın o kadar aktifim her gün bölüm atıyorum bazen gün içinde iki bölüm attığım oluyor, lütfen yorum yapın.
Evren'den..
Terastan çıktıktan sonra düşünceli bir şekilde sınıfa girdim.Bakışlarım anında Aydın'ı buldu.Sırasında oturarak elindeki telefon ile oynuyordu.Üzerinde bakışlar hissetmiş olacak ki kafasını yukarı kaldırıp bana baktı.
Beni görünce tebessüm etti.Garip bir tebessüm idi bu.Bende zoraki bir şekilde gülümseyip yerime geçtim.Öğretmen derse girdi ve anlatmaya başladı.Beni daha geçen ders uyardığı için dersine olabildiğince katılamaya çalıştım.
Ders bitene kadar bir çift gözün üzerimde olduğunu hissettim, bu kişinin Aydın olduğuna kalıbımı basardım.Yunus bile ondan uzak durmamı söylüyorsa, öyle yapmalıydım.Zil çalınca Günseli Hoca bana gülümseyip gitti.
Bende kollarımı yukarı kaldırıp esnedim ve gözlerimi ovdum.Gözlerimi açtığımda karşımda Aydın'ı gördüm.Korku ile yerimde zıpladım.Aydın, sinsi gülümsemesi ile "Korkuttum mu?Pardon." dedi.Yutkundum.Neden ses tonu tuhaftı..
"Yok, sorun değil." dedim kısaca.Aydın "Hadi gel o zaman, dolaşalım biraz." dediğinde alt dudağımı hafifçe ısırdım."Yok, ben yorgunum da sonra dolaşırız." dedim.Aydın tek kaşını kaldırıp bana baktı."Sende bir şeyler var." dediğinde gözlerimi kırpıştırdım.
"Ya Aydın, biraz uzak kalsak olur mu?" dedim zoraki bir şekilde."Yani mesafe koyalım aramıza." diye bitirdim cümleni.Aydın, yere bakarak konuştu."Benim hakkımda söylenenleri duydun, değil mi?" dedi derin bir nefes alırken.
"Anlamadım?" dedim ana aslında anlamıştım."Bak Evren, ben uyuşturucu satmadım, satmam.Ben kimseyi zehirleyemem." dediğinde ona biraz üzülmüştüm.
"Neden senin için öyle diyorlar ki?" dediğimde derin bir nefes verip konuştu."Bilmiyorum.Bu yalanı kim çıkardı, onu bile bilmiyorum." dediğinde alt dudağımı yaladım."Yine de ben biraz mesafeli olalım Aydın." dedim.
Aydın'ın gözlerinden sanki bir sinir geçmiş gibi oldu."Peki." dedikten sonra hızlı adımlarla uzaklaştı.Bende sertçe yutkunup sıradan kalktım ve lavaboya gitmek için sınıftan çıktım.Lavaboya giderken gözlerim koridordaki Oğuz ve arkadaşlarına kaydı.Yanlarında Yunus yoktu.
Oğuz beni görünce hafifçe bir baş selamı verdi.Ona şaşkınlıkla baktım.Doktora gitmeliydim çünkü yanlış görüyordum.Oğuz bana selam mı verdi?
Yüzümdeki şaşkın ifade ile Oğuz'a selam verdim ve biraz ilerleyip tuvalete girdim.İçeri girip işimi hallettikten sonra elimi yıkadım.Tam o sırada içeriye biri girdi.Aydın.
Ona bakmamaya çalışarak işimi hallettim ve elimi kuruladım.Tam çıkacağım zaman Aydın kolumu tutup çekmişti."Ne yapıyorsun sen!" diye kızgınlıkla konuştum.Aydın "O duyduklarını sana canlı olarak yaşatmak istiyorum.Tabii ne kadarını duyduysan." dedikten sonra beni bir kabine doğru çekti ve kapıyı kapattı.
"İmdat!" diye bağırırken elini ağzıma koydu ve "Kes sesini." dedi.Diğer eli pantolonunun kemerine giderken göz yaşlarım akmaya başlamıştı bile.Onun elini ısırıp avazım çıktığı kadar bağırdım.Bir kaç saniye içerisinde kapının çalınması beni umutlandırdı.
"Lan, kim var orada?" diyen bir ses.Oğuz.İlk defa onun sesini duyduğum için mutlu oldum.Aydın'ın gözleri korkuyla açıldı ve elini ağzımdan hiçbir şekilde çekmedi.Ayağımı rastgele yerlere vurdum ve ses çıkarttım.
"Sikerim şimdi." diye mırıldandı Oğuz, ve kapıyı iyice zorladı."Evren, sen misin?" deyince ağzımdan bir 'mh' diye ses çıktı."Hassiktir." dedi küfür ederek ve kapıya bir omuz vurdu.Aydın "Gelme lan." diye bağırırken Oğuz ikinci ve üçüncü kez kapıya vurdu.Kapı büyük bir sesle açılırken kapı sertçe yana doğru düştü.Oğuz içeriye baktı.
Oğuz, bir elini ağzıma diğer elini belime koymuş olan Aydın'a sinirle baktı.Ardından bakışları bana kaydı.Benim dolmuş gözlerimi görünce tekrar Aydın'a dönüp "Şimdi seni kurtarabilen gelsin amınakoyayım." derken onun yakasından tutarak kabinin dışına savurdu.
Aydın dengesini zar zor sağlarken bu dengesi az sürdü.Çünkü Oğuz, Aydın'a bir yumruk atmıştı.Aydın yer düşerken Oğuz onun üzerine çıkıp sert yumruklar atmaya başladı.Ben ise sadece ağlıyordum.
Bir süre sonra içeriye öğretmenler, öğrenciler ve Müdüre Hanım girdi."Ne oluyor burada?" derken öfkeyle Oğuz'a bakıyordu."Oğlu-Yani Oğuz, ne yaptığını sanıyorsun sen?" derken ekledi."Burası bir okul.Kavga edemezsin, derhal tartışmanızın sebebini anlat." deyince Oğuz kafasını iki yana kütletti.
"Bu haysiyetsiz, Evren'i kabine kilitlemiş, tecavüz edecekti şerefsiz." dedi Aydın'a bakıp tükürerek.Tam tekrardan üzerine atılacak iken onu tutan iki öğretmen yine kollarından tuttu ve geriye doğru çektiler.
Müdire Hanım'ın gözleri büyüdü."Sen ciddi misin?" dedi şaşkın sesi ile.Hemen sonra bana döndü."Evren, bunlar doğru mu evladım?" dedi bir anne şefkati ile.Sertçe yutkunup başımı salladım.Müdire Hanım."Ben bunu halledeceğim, canım.Sen şimdi revire git." derken eliyle omzunu ovaladı.
Oğuz "Ben onunla giderim." deyince, Müdüre Hanım başını salladı.Oğuz yanıma gelip bir elini belime koydu ve kulağıma fısıldadı."Ağırlığına bana verebilirsin." dedi.İlk defa sesi yumuşak çıkmıştı.Başımı olumlu anlamda sallayıp olabildiğince ağırlığımı ona verdim.Kapıdaki öğrencileri görünce utanarak yüzümü Oğuz'un boynuna gömdüm.
Oğuz "Şşt." dedi, belimi daha çok sıkarak."Sakin ol." dedi ve kapıdakilere döndü."Defolun lan hepiniz." deyince herkes korkuyla geri çekildi.Oğuz benimle birlikte kapıdan çıktı.Ben hâlâ onun boynuna hıçkıra hıçkıra ağlıyordum.Koridorun sağına geçince Oğuz kendi kendine mırıldandı.
"Böyle olmayacak." dedi.Ne olduğunu anlayamadan beni kucağına alınca küçük bir çığlık attım.Kollarım onun boynunu buldu.Oğuz'a yaşlı gözlerim ile bakarken o karşıya bakıyordu.Sanki bana bakarsa tekrardan gidip Aydın'ı dövecek gibiymiş.
Yüzümü onun boynuna koydum ve ağlamaya devam ettim.Göz yaşlarım onun boynunu ıslatırken o yutkundu.Adem elmasının hareket etmesinden anlamıştım."Oğuz." dedim ağlak sesimle."Efendim?" dedi o da."Teşekkür ederim." dedim sadece.Ama bu alalade bir teşekkür değildi.
Çok içten teşekkür etmiştim.Oğuz da bunu hissetmiş olmalı ki belimde duran eli sıkılaştı."Şu an bunun sırası değil, ilk önce iyi ol.Daha sonrasına bakarız." dediğinde gülümsedim."Tamam." dedim.
O sırada Oğuz duraksadı.Karşıya baktığımda onun arkadaşlarını gördüm.Yüzümü utançla boynuna daha çok koydum.Yunus'un sesini duydum."Evren, iyi misin?" dedi.Sesi üzgün çıkmıştı."İyi mi?" diyen kişi de Batuhan idi.
Çağrı konuşmamıştı ki konuşmasını da istemiyordum.Bu çete de hiç sevmediğim kişi Çağrıydı.Elimde olsa onu şimdiye dövmüştüm ama işte elimde değildi.Oğuz "Şu an iyi değil, ama olacak." dediğinde Batuhan ve Yunus aynı anda "Geçmiş olsun." dedi.
Onlara bakmadan, yani hâlâ kafam Oğuz'un boynundayken başımı salladım.Oğuz "Haber vereceğim. size." dedi kısaca ve revire doğru yürümeye devam etti.
₺₺₺₺₺₺₺₺₺₺₺₺₺₺₺₺₺₺₺₺₺₺₺₺₺₺₺₺₺₺₺₺
Aydın'a buradan küfür edebilirsiniz.
Oğuz'u sevmeye başladınız mı?
Oruspu Çağrı geliyor.
Kıvrıla kıvrıla geliyor.
Dinlesin herkes, sakın bu piçe bakmayın.
Koşa koşa kaçın.
Oruspu Çağrı geliyor.
Kıvrıla kıvrıla geliyor.
Dinlesin herkes, sakın bu piçe bakmayın.
Koşa koşa kaçın.Çağrı'ya ithaben olan şiirim nasıl, beğendiniz mi?
Sorularınız varsa yazabilirsinizz🤍
Yazım ve noktalama yanlışlarım varsa affola 🔥🔥
Sizleri çok seviyorum, kendinize iyi bakın.💝
Hoşçakalın, bay bay!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ZORBA/BXB
General FictionBxb kurgusudur.Homofobikler girmesin.Kitabım gay kitabıdır, hetero değildir! Yarı texting. Uzun süredir zorbalık gören Evren ve onun biricik zorbası Oğuz.