26

882 70 26
                                    

bu bolume bol yorum istiyorumm

Koltukta arkama yaslanmış bir şekilde oturuyordum. Yavuz'la son konuşmamızdan beri ister istemez yüzüm asılmıştı ve buna engel olamıyordum. Selim ise yanımda oturduğu sırada dayanamayarak bana dönüp konuşmaya başlamıştı.

"Ayaz bir sorun mu var?"

Daldığım düşüncelerden çıkıp yüzüne baktım, afallamıştım.

"Yok bir şey." Dedim zar zor gülümsemeye çalışarak. Yavuz'u bilerek sinir etmeye çalışmıştım. Başarmıştım da. Ama şimdi de benim içim hiç rahat değildi. Böyle olmasını hiç istemiyordum.

"Emin misin?"

Selim'in beni darlamasına sıkılsamda tepki vermemeye çalışıyordum. Sonuçta onu ben davet etmiştim, şu an pişman olmuştum gerçi ama olan olmuştu artık.

"Eminim. Film izleyelim mi?" Diye bir teklifte bulundum çünkü ortamdaki durgunluğun gitmesini istiyordum.

"Olur."

Ayağa kalkıp masanın üzerindeki kumandayı alacağım sırada kulaklarımızı dolduran kapı sesiyle Selim'le birbirimize bakmıştık anlamsız bir şekilde. Çünkü kapıdaki her kimse alacaklı gibi çalıyordu.

"Birini mi bekliyordun?"

"Hayır." Dedim kafamı iki yana sallayarak. Farkında olmadan kaşlarımı çatmış dış kapıya doğru yürümeye başlamıştım. O sırada tekrar sert bir şekilde çalınmıştı.

Elimi kapı koluna atıp açtığımda şokla  dudaklarım aralanmıştı.

"Ne arıyorsun burada?"

Yavuz karşımda beni baştan aşağı süzerken sorumu duymamış gibiydi. Bakışları kısa şortumda takılı kaldığında tekrar konuştum.

"Sana diyorum."

"Hala burada mı o?"

"Sanane?" Az önce onu sinirlendirdim diye üzülürken şimdi aynı şeyi yine yapıyordum. Hakediyordu ama. Neyim olarak evime gelmiş hesap soruyordu ki?

"Ayaz, kim gelmiş?" Selim'in sesini duymamla bakışlarımı arkaya çevirdim. Zaten o da Yavuz'u gördüğünde yüz ifadesi değişmişti.

"Ben geldim, ne oldu beğenemedin mi?"

Selim Yavuz'a karşılık sabır diler gibi kafasını sağa çevirip derin bir nefes aldığında mahçup bir şekilde ona bakıp Yavuz'u umursamadan konuştum.

"Kusura bakma Selim, Yavuz birazdan gidecek zaten, değil mi?"

Gözlerimi büyütüp kapıdaki gıcık çocuğa baktığımda alayla gülüp içeri girmişti.

"Neyse Ayaz ben gidiyorum, sonra tekrar konuşuruz."

Yüzüm asılmış şekilde Selim'in çantasını alarak evden gidişini izlerken gerçekten sinir kat sayım daha da artmıştı. Yaptığı belirsiz hareketler yetmezmiş gibi bir de evimdeki misafiri göndermişti.

Dış kapı kapandığında hiçbir şey olmamış gibi salona doğru ilerleyen Yavuz'un peşinden gittim.

"Ne yaptığını sanıyorsun sen?"

"Ne yapmışım?"

Bu kadar rahat şekilde konuşmasına inanamamıştım on an.

"Kimsin sen? Hangi hakla benim evimden arkadaşımı rahatsız edip gönderiyorsun?"

"Ben bir şey demedim, sende gördün kendisi gitti."

Sinirden gülmeye başlarken konuşmamın sonlarına doğru gülmem gitmiş iyice ciddileşmiştim.

Yavuz (bxb)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin