Yıllar önce verilmiş bir söz..
Beş bordo berelinin sözü..
"Yıllar sonra bizim devrimiz bitip hükmümüz arşa yükseldiğinde bizim yetiştirdiğimiz çocuklarımız hükmümüz yerine geçecek. KILIÇ timi hep var olacak. Bu vatan için gerektiğinde can alacak...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
37.BÖLÜM 🔥
"Nadide parçama.."
"Neden hala çıkmadılar" elindeki dürbünden gözlediği arka çıkışta hala Vera ve serdarı görmeyişi aslanı dellendirirken "çıkarlar birazdan " diyerek poyraz yanına oturmuştu. "verdik Serdar'a sinyali. Ortalık daha yeni karıştı. Bekle az" diye eklediğinde de aslanın kara gözleri dürbünden çekilip poyraza döndü.
Dün eylülü çıkarmışlardı, uzaktan görmüştü ama yanına gidecek cesareti bulamamıştı. Serdarın kollarında gördüğü ölü gibi bedeni ve yaraları gözüne kan indirmişti. O kanı da ona bunu yapanlara yedirmeden yanına gitmeyecekti. Yemin etmişti ve şimdi de o yemini tutuyordu. Veranın ve serdarın çıktığını görecek, içerideki gardiyanları tek tek avlayıp bu hayattan silmeden de yemini bozmayacaktı.
"Sen ne durumdasın. Dünden beri sende beni bile ürperten bir şey var" diyince aslan hafifçe gülümsedi poyraz.
"Koskoca kılıcı bile bir tık ürpertebildiysem içeridekilerin gelecekleri hal daha da keyfimi yerine getiriyor" diye cevapladı aslanı.
Aslan dediğine güldü sonra da ciddiyete bürünüp "umarım benden sana sıra gelir" diyerek tekrar çıkışa döndürdü gözlerini.
Veranın ne halde olduğunu az çok tahmin edebiliyordu. Hele dün Eylülü gördükten sonra daha beter bir halde bile olabilirdi ve Allah şahidiydi bunu onlara yapanlara daha fazlasını yapmadan bu topraklardan çıkmayacaktı.
"Bu kadar içeride kalmaları beni huzursuz etti" diyip yerinden diklendi aslan. O sinyalin üstünden 10 dakika geçmişti ve bu normal değildi.
"Ne yapacağız. Var mı bir planın" diye poyraz sorarken "siz duracaksınız biz yapacağız" diye bir ses geldi ardlarından. İkisinin gözü de tanıdık sese döndüğünde karşılarında gördükleri Kaan ve Göktürk'ün sinirli suratlarıyla karşılaştılar.
"Ne işiniz var lan sizin burda" diye aslan çıkışırken "ne zamandan beri biz geride bırakılıyoruz komutanım" diye sertçe sordu Göktürk. Gittiklerini öğrendiklerinde arkada kalmaları ikisini de öyle sinirlendirmişti ki şu an karşısında komutanı değil de abisi varmış gibi sesine mukayyet olamamıştı.
Kaan'da aynı sinirle durup "Madem buradasınız bizi niye arkada bıraktınız" diye çıkıştı. Aslan ikisinin tavrına zaten burnunda olan sinirliyle "öyle olması gerekiyordu çünkü" diye çıkıştı.
"Kavganın sırası değil plan yapmamız lazım" diye poyraz araya girerken "plan basit kanalizasyondan gireceğiz" diyerek cevapladı onu aslan.
"Kanalizasyon olmaz denedik biz kapatmışlar o çıkışı" diye soludu Kaan. Poyrazın şaşkın gözleri Kaan'a dönerken "boş gelip boş durmadık herhalde" diye söylendi Kaan'da.
