_*_*_*_*_*_*_*_*_*_*_*_Minho, mutfaktan Chan ile Changbin' i yanlız bırakmak için ayrılmış, salonda kitap okuyan meleğinin yanına gitmeye karar vermişti.
Kalın kitabın son sayfalarını, iri kahve gözleri ile okurken dünyanın en tatlı insanı oluyordu. Minho onun yanına oturmuş, son sayfasını bitirmesi ile konuşmuştu, "Nasıl dı kitap ?"
Küçük yanına oturan sevgilisine dönmüş, mutluluk ile konuşmaya başlamıştı. "Bu yazar hep aynı şeyi yapıyor ama bu defa katil kitabın başından beri yanlarındaydı ! Karısını öldürmüştü ve dünyaya hiç gelmeyen bir insanın yaptığını söylemişti. O kadar masum duruyordu ki, karısı öldüğü için çok üzgündü, katilin bulunması için herşeyi yapmaya razıyım diyordu. Bu yazar her şeyi-"
Jisung' un daha fazla konuşmasına büyük olan izin vermedi. Küçüğün elindeki kitabı sehpanın üstüne koydu ve minik bedenden dudaklarını ayırdı. "Çok mu konuştum..." Minho güldü onun dediğine.
"Seni sabaha kadar dinlerim, sadece öpmek istedim." Jisung gülümsedi ve büyüğün üstüne eğildi. Dudaklarını birleştirdi. Minho bağımlısı olduğu dudaklara ne kadar sakin öpmeye çalışsada başaramıyordu.
Meleğinin sırtını koltuğa yatırıp, kolları ile sıkıştırmıştı. Jisung onun koyu kahve gözlerine bakarken, karnında olan karıncanlamara artık alışmıştı. Minho onu çok mutlu ediyordu, onu yanında hissetmek rahatlamasını sağlıyor, güvende olduğunu anlatıyordu. Kendisini parçalamasını da seviyordu, Minho' nun kendisine ne kadar aç olduğunu fark etmişti. Bu duygu onu güldürüyordu.
"Diğerleri nerde ?" Minho kısaca düşünmüş, "chan- changbin mutfakta puding yapıyordu. Lily eve gitti, Felix ile Jeongin markete gideceklerdi, akşama 'ikisi film' izleyeceklermiş. " Minho' nun tırnak işaretine alıp dediği şeye güldü Jisung. "Yeonjun, Jungkook, Seungmin ve Hyunjin nerede Allah biliyor ama dördü de beraber."
Jisung onu en çok cezbeden şeyi söyledi. "Changbin ile Chan bizde puding verir mi ?" O sırada mutfaktan çıkan Chan gülmüş, "bitti bile. Siz kendiniz yapın," Minho kaşlarını kaldırıp, "Oha, ne çabuk yediniz..."
Jisung ayağa kalkmış, elini Minho' ya uzatıp onuda kaldırmıştı. "Hadii yapalım Minho !" O kolundan tuttuğu Minho' yu mutfağa sürüklerken, içeriden Changbin çıkmıştı.
Minho' yu tutmuş durmuştu. Jisung ise onlara aldırış etmeden tuttuğu kolu bırakıp mutfağa girmişti. "Arama bizi," Minho güldü "aramam da, üç gün öncede aynı şeyi söyledin,ㅋㅋㅋㅋ." Chan koltukta oturmuş, Minho 'nun dediğini gülüp, "Sen kendi sevgiceğin ile ilgilen," İkisi merdivenleri çıkmaya başlamıştı.
"Ben senin aksine, fazla şehvetli biri değilim. " Küçük bir yalan söylemişti. İçinde, Jisung' a olan arzusu çok fazlaydı.
Mutfağa girmiş, ada tezgahına bir sürü puding koyup içinden bir tanesini seçmeye çalışan Jisung' a bakıp, yanına adımlamıştı. "Aklınızda bir şey var mı sef Han ?" Küçüğün beline sarılmış, kafasını omzuna koymuştu.
"Benim yok, belki sizin vardır bulaşıkçı Lee." Minho kaşlarını çatıp, "bulaşıkçı ha..." Jisung gülüp, "Buluş çıkarıcı diyecektim, dilim sürştü. " O gülerken, Minho ellerini ince belden çekip, Çilekli ile çikolatalı pudingi aldı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kısasa Kısas |Minsung✓✓
Fiksi PenggemarJisung lise için Busan' dan Seul' e annesinin ısrarları ile gider. Oraya gittiğinde kalacağı yurdun iki bloğu vardır. Her iki blok da birbirleri ile anlaşamazlar. Ve Jisung sanki bunu gidermek için gelmiştir. O anlaşmazlıkları hiç fark etmez çünkü h...