Bu bölümde soukoku ikilisini göreceksiniz. İkisini shiplemiyorum, yani aralarında romantik bir bağ olmayacak. Ama isterseniz öyle düşünerek de okuyabilirsiniz.
~•~
Dedektif, ofisine girer girmez kendini sandalyesine attı. Şehrin karanlık tarafında dolaşan hırsız çetesini bu görevde de yakalayamadığı için muhtemelen patronu tarafından azarlanacaktı.
Bu düşünce ile yüzünü buruşturdu, günlerdir gece gündüz demeden o hırsızı yakalamaya çalışmıştı. Fazladan yaptığı tüm mesailer yüzünden günde üç saatten fazla uyuyamamış, hırsızlardan herhangi birinin ortaya çıkması durumunda her zaman tetikte kalmaya özen göstermişti.
"Dedektif Nakahara, Dedektif Mori sizi bekliyor."
Hirotsu'nun kapıdan seslenmesinin ardından Chuuya derin bir iç çekti. Gözlerini kapatıp kendisini olacaklara hazırladı ve ayağa kalktı.
Odaya girdiğinde Mori'nin sesi yankılandı.
"Yine başarısız olduğunu duydum, Chuuya-kun."
"Haklısınız patron. Bir dahaki sefere onları yakalayacağım."
Bulunduğu yerden olabildiğince çabuk ayrılmak Chuuya'nın önceliğiydi. Bu yüzden lafı kısa kesmeye kararlıydı. Arkasından gelen patronunun sesi büyük bir hayal kırıklığına sebep oldu.
"Gitmeden önce, Chuuya-kun, son görevinde herhangi bir gelişme oldu mu? Elimizde en azından biraz bilgi vardır, değil mi?"
Hayır. Ellerinde hiçbir bilgi yok. Chuuya üzerine akın eden suçluluk duygusu ile başını yere doğru eğip ne söyleyebileceğini düşündü.
"Anladım, çıkabilirsin."
Genç olan dedektif odadan çıkar çıkmaz rahat bir nefes verdi. En azından bu sefer öncekiler kadar kötü geçmemişti. Chuuya, Mori'nin sırf kedisini kötü hissettirmek için suçlular hakkında yeni bir bilgiye sahip olmadıklarını yüzüne vurma ihtiyacı duyduğunun farkındaydı.
Her ne kadar onu suçlasa da patronu haklıydı. Daha yeni ortaya çıkan bir grup soyguncu, şehirdeki bankaları ve müzeleri sömürüyor, her gece yeni bir olay yaşanıyordu. Bunun üzerine polisler ise henüz hiçbir gelişme kaydememişti. Son olaylardan sonra bazı küçük kamera kayıtlarına sahip olsalar da, bu pek te yararlı olmamıştı.
Anlaşılan Chuuya için bugün de tatil yok.
Dedektif, ofisine girer girmez kendisini koltuğuna atıp çalışmaya başladı. Son dört gece aralıksız işlenen suçlar bu hırsız çetesine aitti. İlk gün müzeye yeni gelen elmas, ikinci gün bankadan para çalınmıştı. Üçüncü ve dördüncü gün yapılan saldırılar ise polis karakolunun ta kendisine olmuştu. Chuuya bunu düşününce kendisini daha da aptal hissetti. Adamlar ciddi ciddi ayaklarının dibine gelip silah çalmışlardı. Ayrıca o sırık gibi olan yetmezmiş gibi boyu ile dalga geçmeyi ihmal etmemişti.
Bunları düşünmek dedektifi daha da sinirlendirdi. Sakinleşmek için arkasında yaslanıp kısa bir dinlenme seansını atlattıktan sonra doğruldu ve dava üzerinde düşünmeye başladı. Müzeye yapılan soygun kusursuz bir şekilde gerçekleşmişti. Hırsızdan geriye ne en küçük bir parmak izi, ne de herhangi bir kamera kaydı vardı. Böyle bir plan şüphesiz gerçekten zeki birisi tarafından hazırlanmış olmalıydı.
İkinci gün bankaya yapılan saldırı ise tam tersiydi. Banka kasası kırılmış, polise olay olduğu anda haber gönderilmişti. Kamera kayıtlarında suçlunun yüzü gözükmese bile son derece pahalı ve gösterişli kıyafetleri ile elinde tuttuğu, ucunda kırmızı, güzel bir mücevher bulunan uzun baston göze çarpıyordu. Her ne kadar suçlunun kıyafetlerinden haberdar olsalar da bu yeni bir gelişme değildi. Chuuya bu adamı defalarca kovalamıştı. Onun yüzünü asla görme fırsatı bulamamış olsa da o aptal gösterişli kıyafetlerini daha önceden gömüştü. Chuuya kamerada onun yüzünün görünmesini diledi. Ancak başındaki şapkadan dolayı hiçbir kayıtta görünmemişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
•One shots | Bungou Stray Dogs•
FanfictionSoukoku, shin soukoku, ranpoe, odazai gibi bsd shipleri ile ilgili hiçbir one shot yoktur. -Çoğunlukla Dazai Osamu- İstek alınır Polisiye, komedi, fantastik gibi birçok tarzda yazabilirim -belirttiğim gibi, romantik yazmıyorum.-