-32-

397 52 6
                                    

Merhaba ballarım yepisyeni bir bölümle karşınızdayım. Umarım severek okuyacağınız ve beğeneceğini bir bölüm olur.
Lütfen yorum yapmayı ve oy vermeyi unutmayın.
(Biliyorum bölümler biraz gecikmeli geliyor, özür diliyorum ama buna da şükür diyelim.)

Bölüm Şarkısı:
5 Seconds of Summer- Valentine

Medya: Çağan Emre Korkmaz

İyi okumalar ♥️

Mutfak tezgahına dirseğimi ve elimi çeneme yaslayarak french press içindeki kahveyi yüzümde olan gülümseme eşliğinde karıştırıyordum. Onun kim olduğunu bilerek onunla ikinci buluşmamızda ödev yapacak olsak bile çok heyecanlıydım. Çağan bana göre daha soğukkanlı görünse de  çekindiği için pek adım atamıyordu. Durumu eşitleme çalışan ben oluyor olsam da alışacağımızı düşünüyordum.

Çağan: Geliyorum. (02.36)

Çağan: Galiba biraz heyecanladım.

Vera: Merak etme sana pul koleksiyonumu göstermeyeceğim. (02.38)

Vera: Maalesef ki :(

Çağan: Ben gösteririm istersen ;)

Vera: Sen ilk önce konuş da benimle kelebeğim oralara da geliriz.

Çağan: Sik sik, götümü de sik rahatla.

Vera: Çuk ayıb...

Vera: Ama bir hoşuma gitmedi değil.

Vera: Gel bakalım ;)

Vera: Kahvenin tadı biraz acı olacak ama takılma hemen iç ;)

Çağan: Bardağı bile yerim.

Çağan: Yoksa benden faydalanacak mısın?

Çağan: Tamam o zaman, anlaştık.

Vera: Salak xlelfleofşekğdpeşof

Çağan: Kapıyı aç bebeğim.

Görüldü

Koşar adım kapının önüne gidip derin bir nefes aldım. Üzerimde çamaşır suyu lekesi olan tişörtüme ve bulmaya üşendiğim için farklı renk olan çoraplarıma bakıp yüzümü buruşturdum. Yeni uyandığım için şiş olan gözlerim ve yüzümde, kollarımda çıkan çarşaf iziyle daha da canım sıkılırken yanaklarımı şişirdim. Telefonuma gelen mesaj sesiyle gri şortumun cebinden telefonumu çıkarttım.

Çağan: Boşuna telaş ediyorsun. Her halin güzel, her haline ayrı bir şekilde aşığım ben.

Mesajı üstten okuyup alt dudağımı dişlemenin ardından kapıyı bir anda açtım. Tepkisiz bir yüzle direkt olarak gözlerime bakan Çağan'ın karşısında bir omzumu kapıya yaslayıp küçük çocuk gibi yerimde hafifçe sallandım. Yakası fermuarlı gri sweatshirtünün içine beyaz tişört giymiş, altındaki siyah eşofmanıyla karşımda duran Çağan'a uzun uzun baktım ve hatta onu baştan aşağı süzdüm.

İri gövdesi, uzun boyu ve ondan gelen parfüm kokusu kalbimin atışını hızlandırırken dudaklarımın kurulduğunu hissederek dilimle hızlı bir şekilde ıslattım. Kapıya yasladığım elim kayarken avuç içimin terlediğini yeni yeni fark ediyordum. Boşta kalan elimi nereye koyacağımı bilemediğim için belime yaslayıp salak bir gülümseme yerleştirdim yüzüme.

TESADÜF ZAMANI {TEXTİNG}Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin