want so bad, minsung

♩εννέα

Yatakta soluna doğru dönüp, yanında uzanan bedene sarıldı Jisung. Halen tam ayılmamıştı ama uyanmanın eşiğinde idi.

Minho ise Jisung'un yavaş yavaş uyanmaya başladığını fark edince saçlarını okşadı miniğin. Dün akşam Jisung uyuduğundan beridir onu izliyordu. Ne zamandır kavgalılardı, eline böyle bir fırsat geçmişken değerlendirmemek aptallık olurdu.

Hem de kadının hamile olmadığı kesinleşmişti. Songhwa kendi ağzından itiraf etmişti. O an minik bir panikle çıkmıştı sözler ağzından, zaten kadın düşünüyordu ki o aptalın çocuğunu taşımak da istemezdi. Yine de üzülmemiş değildi. Sonuçta kolay değildi.

Geriye kalak tek görev, Jisung'un gönlünü almaktı.

"Minho-ya! Ben kötü bir rüya gördüm." Diye çıktı ağzından, halen hafif uykusu vardı. Bir yandan da tüm hayatı bağlıymışçasına sarılıyordu Minho'ya.

"Ne gördün?" Jisungun yanağını elinin arasına alıp öpmüştü o sırada.

"Sen ve ben, biz ayrılıyorduk. Sen Songhwa'yı hamile bırakmışsın falan. Ayyy korkunçtu."

Minho'nun boğazı dügümlenmişti resmen. Rüya olduğuna itiraz etse Jisung anında kalkar giderdi, itiraz etmese de illa ki hatırlardı. Artık gerçek de ortaya çıktığına göre anlatacaktı.

Ama neden burda olduklarını anlatması gerekti en başta. Jisung kör kütük sarhoşken Minho'yu aramış, bir otele çağırmıştı. Elbette Minho ona isteği dışında dokunmamıştı. Sadece, oğlana rahat bir şeyler giydirip uyutmuş ve kendisi de yatıp aşık olduğu adamı izlemeye koyulmuştu. Belki birkaç dakika kadar uykuya dalmıştı sadece. Gözleri kıpkırmızıydı, ama sorun değildi.

Güçlü bir nefes verip Jisung'un burnuna yavaşça dokundu. Her şeyi olduğu gibi, en ufak bir kapatma olmadan, anlattıktan sonra oğlanın yüzü kızarmıştı. Minho'dan defalarca kez özür dilerken ağlamaklı sesler de çıkarıyordu.

"Söyle, beni neden sevmedin? Kadın mı olmam lazımdı illa?"

"Jisung, biraz içmiş gibisin. Geleyim mi yanına? İyi haberlerim var." Sesi bir çocukla konuşuyormuş gibi umutlu ve pozitifti.

Jisung Minho'ya güvense de yine de üzerindeki ince pikeyi hafiften kaldırıp altının çıplak olup olmadığını kontrol etmişti. Elbette giyinikti.

Kıyafetini kontrol ettikten sonra Minho'ya çevirdi başını. Öyle tatlı gelmişti ki bu görüntü Minho'ya, oğlanın saçını kuvvetlice karıştırarak okşamaktan kendini alamamıştı

"Songhwa hamile değil." Bu tatlı anlarından yararlanıp bir anda gerçeği söylemişti sonunda. Jisung o an pek idrak edememiş olsa da gülümsedi yarım yamalak, rüyasının gerçek olmadığı doğrulanmış gibi düşünmüştü.

----
COK OZUR DILERIM YEMIN EDERIM COK KOTU HISSETTIM KENDIMI AMA NASIL DESEM ISTE 😭😭😭😭