KUYTU (+18)

29

Merhabalar, aniden gelen ilham perileri ile yazdığım bu bölüm umarım hoşunuza gider... Ne kadar olabilirse artık:D

İyi okumalar efendim,,

***

Arık, Sıla'yı yerden kaldırıp yavaşça kapağı kapalı klozete oturttu. Yavaşça kızı soyarken zihnindeki tilkiler o kadar hızlı hareket ediyordu ki kendisini kaybetmişti resmen, gözleri Sıla'nın yavaşça ortaya çıkan teninde donuk şekilde bekliyordu işini bitirmesini.

Onun bilinci yarı kapalıyken yaşanılanları hatırladığı kadarıyla bir sıraya dizmeye çalışıyorken, Arık, sadece iç çamaşırları kalana kadar soyduğu kızı yavaşça kollarından tutarak ayağa kaldırdı.

Sıla, Arık'ın geniş omuzlarından tutundu, bacaklarını kontrol edemiyordu nedense. Arık, onun canını yakmadan kızı kucağına aldı ve dikkatli bir hareketle onu küvetin içine bıraktı.

"Ben kısa süreliğine çıkacağım, sen tamamen kendini rahat hissettiğinde çağır beni. Tamam mı?" dedi Arık, yanında diz çöktüğü küvetten tutunarak doğruldu ve ayağa kalktı.

Banyoyu terk etmek üzere arkasını dönerken Sıla'nın bileğinden tutmasıyla olduğu yerde kaldı.

Bakışlarını yavaşça kıza çevirdi, o kadar masum ve çocuksu duruyordu ki... Kocaman parlak gözleriyle kendisine yalvarır gibi bakarken:

"Gitmesen?" dedi titreyen sesiyle Sıla.

"Ama rahatsız olmanı istemiyorum." diye mırıldandı kızın saçlarını okşarken. "Emin misin?"

"Evet, yardımına ihtiyacım var. Lütfen." demek zorunda hissetmesi kötü hissettirdi Sıla'ya. Bunu demesi gerekiyordu ki Arık onun düşüncelerini bilebilsindi, evet; ama o kadar zor geliyordu ki Sıla'ya birinden yardım istemek... Bu kişi Arık olsaydı bile zordu.

"Nasıl istersen, balık." diye mırıldandı Arık ve yavaşça üzerindeki kazağı çıkarıp şekilli vücudunu gözler önüne serdi.

Sıla, utanarak onun üzerini çıkarmasını izliyordu. Normalde başını çevirir ve beklerdi, neden bilmiyordu ama hoşuna gidiyor olsa da utandırıyordu da Sıla'yı aynı zamanda Arık'ı soyunurken ya da giyinirken izlemek.

Arık, sadece boxerı üzerinde kalıncaya kadar üzerini çıkardıktan sonra kıza eğildi. "Biraz doğrul da büstiyerini çıkarayım bebeğim."

Sıla, Arık'ın dediklerine uydu, kısa bir uğraşla üst tarafı tamamen çıplak kalmıştı. Sıla utanarak göğüslerini kapatmaya çalıştığında, Arık gülerek:

"Utanmaya ara verip alt çamaşırınızı çıkarmama yardım eder misiniz Sıla Hanım?"

Sıla, Arık'ın resmi konuşmasıyla aklına Mete'nin sızmasına sövmüştü içten içe. Bu adam gerçekten de ayarlarıyla oynamıştı ve bu konuda gereksiz olup olmadığından emin olmadığı bir pişmanlık duyuyordu her seferinde.

Sıla'nın alt çamaşırından da kurtulduktan sonra Arık, küvetin musluğunu sıcak tarafa doğru ayarlayıp açtı. Çoktan ılık akıyor olan su, Sıla'nın vücuduna değmeye başlayınca üşüdüğünü gösteren küçük inlemeler savurdu havaya Sıla. Arık'ın bundan ne kadar etkilendiğinin de henüz önünde büyümeye başlayan çadırı görmediğinden fark etmemişti.

Arık, Sıla'yı öne doğru kaydırdı ve küvetin onun  arkasında kalan kısmına geçti. Yavaşça boxerını çıkarırken neden kalbinin bu kadar hızlı attığını bilmiyordu.

Sessizce küvete adımlayıp Sıla'nın arkasına yerleşti, kızı bacakları arasına alıp göğsüne doğru uzanmasını sağladı.

Sıla, vücudunun etrafında yükselen suyun verdiği rahatlık ile Arık'ın bedeninde uzanmanın verdiği huzurun birleşimiyle kendini o kadar sakinleşmiş hissediyordu ki... Kollarının üzerinde, onu okşayan dairelerle hareket eden eller ise cabasıydı.