Herkes suspus kesilmişti tabi Malcolm'un masasında oturmak terbiyeli olmak demekti.Melinoe karşıma oturmuş başı hafif öne eğik çorbasından bir yudum alıyordu.Melinoe'nin ifadesinde annesi tarafından azarlanmış bir çocuğun ifadesi vardı.Melinoe'nun bu ifadesi istemsizce gururla sırıtmama neden olmuştu.
Nevan ise istekle çorbasını kaşıklıyordu herhalde bir kaç gün önce Melinoe'u becerme girişimlerinde sonra enerji toplamaya çalışıyordu.Malcolm ise ihtiyatla,yuvarlak iki pencere gibi olan gözlükleriyle gazetesini okuyordu.
Başımı biraz eğdim haberi okumak için belki biraz daha başımı eğersem saçlarım çorbaya bile girebilirdi.:"Tanrılar huzursuz,Rüyaların prensi geri dönüyor!"Rüyaların Prensi de kim oluyor?Malcolm kendi kendine gülerek tek kaşını kaldırıp küçük bir ıslık çaldı."Bu kadar komik olan ne?" Kendimi tutamayıp sordum doğrulurken."Ah,sevgili çocuğum..Sen böyle şeyler ile o küçük kafanı yorma."gözlerini gazeten ayırmayıp sayfaları çevirmeye devam edince gözlerimi devirdim.
Melinoe rahatsızlıkla bana bakınca sırıttım, "Her şeyi biliyorum." izlenimi vererek.Melinoe sandelyesinde kıvranırken Nevan sırıtarak Melinoe'ye baktı.Bunun nedenini en iyi bilen Nevan gibi duruyordu."Neyin var Melinoe?Niye otururken canın acıyor?" Diye sordum gülümsemeyle hiç bir sorun yokmuş gibi.Malcolm başını gazeteden kaldırıp tek kaşıyla yargı dağıtıyordu sanki.
Melinoe bana "Nerden biliyorsun?" gibi bir bakışla bana baktı çorbasını yudumlarken Nevan bana dönüp olayı savuşturmak ve kıçlarını kurtarmak için "Sen niye işine bakmıyorsun Nox?Melinoe'nun sorunları sen ilgilendirmiyor.Biraz nazik olabilirsin."küçük bir kıkırdama koparıp "Bakıyorum da bu aralar çok nazik davranıyorsun Melinoe'ya karşı,"önüme düşmüş saçlarımı parmağıma dolayıp elime yasladım başımı."Merak ediyordum da Nevan Melinoe'yi de becerirken nazik miydin?"diye devam ettim gülümseyerek.Nevan'nın sinirli Melinoe'nun şaşırmış ifadesi izlenmeye değerdi.İkisi de küçük dillerini yutmuşlardı Melinoe zorla yutkunurken yanakları kızardı.
Malcolm gazeteden başını kaldırıp masasına koydu ve hafif masaya eğilerek ellerini masada kenetledi."Nox ne diyorsun sen?Yemene dön."
"Malcolm haklı Nox,sesini kes."
"Ah afedersin,Melinoe ile ilgili olan sırrınızı mı söyledim yanlışlıkla?Ah pardon benim hatam."
Nevan masasından, yüzünde beni öldürecekmiş gibi bir bakışla kalkınca onun derisinin altına girdiğimi anlamıştım."Yerine otur Nevan."Malcolm bana yan bir bakış attıktan sonra çorbasını yudumlayıp hiç bir şey olmamış gibi davranan yüzündeki gerginlik ifadesi okunulan Melinoe'ya döndü.
Nevan masadan hiddetle sandalyesini masaya iterek tabak çanakların tıngırdamasına aldırış etmeden hızla yemek salonunda çıktı."Ne terbiyesizce..."kendi kendime mırıldanıp asla yüzüne daha bakmayacağım ama yemek zorunda olduğum çorbaya baktım.Yanındaki lapayla sanki öğrenci değil at yetiştiriyorlardı."Melinoe sende gitsene sevgilinin yanına."deyiverdim çorbamı kaşıkla oynarken."Nox!Kes sesini artık."diye o cırtlak sesiyle masadan kalkarak yüzüme tükürürcesine bağırdı.Ne yazık kardeşim gibi sevdiğim arkadaşım bir erkek uğruna herkesin önünde beni utandırıyor.Bir erkek uğruna değiştiğini görmek onun yüzüne kusmak istememe neden oluyordu sanki.
Ayağa kalkarak Malcolm'a baktım dudaklarımdan dökülen tek şey "İzninizle."demek oldu.Malcolm elini kaba bir şeklide kapıya salladığında sandalyeyi geri itip kapıdan çıkmak oldu.Koridora çıkıp bu çifte kumruların nerede olabileceklerini düşündüm bu yüzden koridorlarda bir süre gezindim.Normal de bu evden kaçabilirdim nasıl olsa güçlerim artık tamamen benimdi ama tabi ki biraz oyun oynamak istiyordum özellikle Malcolm'e karşı ama listeme sanırım Nevan ve Melinoe de eklendi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
LANETLİ RUH (+18)
FantasyNox'un aklındaki tek soru geçmişiydi...Peki bu geçmiş ne kadar karanlık olabilir ki? Kanlı Ay'ın laneti ile kutsanmış kendi öz geçmişi dışında başka bir geçmişi olan,ruhları ve gölgeleri parmağında oynatan rüyasındaki bir adam ile bağlantısı olan bi...