Bu minicik kuçucuk içi dolu turşucuk fice hoşgeldiniz🎉
Üst üste bolüm atıp bitirmeyi düşünüyorum 4-5 bölümden ibaret olacak hadi bakalım
Boynundan düşecek raddeye gelen kravatını umursamadan ceketini üzerine giydi hızlıca. Geç kalmıştı hemde fazlasıyla. Normalde hep tam saatinde orada bulunurdu ama bugünkü toplantı düşündüğünden fazla geç bitmişti. Şirket ortaklarının sürekli çıkardığı sorunlardan, geciktirdikileri projelerden gına gelmişti artık.
Yarım saat önce biten toplantıda adeta terör estirmişti. Sonuçta bu şirkete tonla emek vermişti ve bir avuç aptalın işine çamur atmasına asla izin veremezdi. Arkasındaki sandalyeyi geriye itip hızla odadan çıkmak için adımladı. O sırada ise kravatını yapmakla meşguldü.
Odadan çıkar çıkmaz kenarda duran henüz eve gitmemiş başını kağıtlara adeta gömmüş çalışan sekreteri Swana'ya bakıp iç geçirdi. Sanırım sekreter seçme konusunda en doğru olanı yapmıştı. Ne görev verirse versin sürekli yapıyor hiçbir şekilde şikayet etmiyordu. Bu ise onun ne kadar azimli bir çalışan olduğunun göstergesiydi. Maaşına biraz zam yapmayı aklının bir köşesine yazdı.
"Çıkıyormusunuz bay Kim? " Diye sordu Swana yorgun bir sesle. Eğer patronu çıkarsa bu onunda eve gidebilmesi demekti. Zira bu aralar o kadar çok çalışıyordu ki kocasıyla birbirlerini evde bile zor görüyorlardı. Tabi ki aldığı her işi layığıyla yapmaya hazırdı. Fakat bugün genel anlamda baya yorulmuştu. Büyük toplantıdan dolayı.
"Evet çıkıyorum. Şoförü ara hazır olsun ben inene kadar. Sonra da eve git bayılacak gibi görünüyorsun." Dedi ve cevabını beklemeden hızla asansöre yöneldi en alt kata tuşlayarak bekledi. O sırada tekrar saatini kontrol etti. Başlayalı 11 dakika olmuştu. " Siktir! Geç kalacağım kesin. " Dişlerini sıkarak mırıldandı.
Şirketten resmen koşar adımlarla çıkarken mesaiye kalan çalışanlar şaşkın
bir ifadeyle Taehyung'u izliyorlardı. Disiplinli ve sert olan patronlarını panik halinde görmek asla tanık olmadıkları bir manzaraydı. Haliyle bu duruma şaşırmışlardı.Taehyung ise kapıda hazır olan arabaya binip "Her zamanki yere! Hızlı ol!. " Dedi aceleyle. Yetişememe düşüncesi onu bitiriyordu. Daha önce asla geç kalmamıştı. Bunun mümkünatı olamazdı zaten fakat gel gör ki olan olmuştu.
Arabayı hızla kullanan şoför beklenenin daha üstünde bir performans sergileyip olabildiğince erken yetiştirmişti patronunu. Patronun bu telaşlı hali onu da ister istemez geriyordu. O da diğer çalışanlar gibi şaşırmıştı tabi ama bu geldikleri yerin patronu için ne kadar önemli olduğu biliyordu. Çünki istinasız hafta içi hergün şirket çıkışı buraya geliyorlardı.
Bi tür bar-kafe gibi bir yerdi. Öyle ortalık bir yerde de değil şehrin çıkışında ormanın dibinde bir yerdi. Sadece önemli kişilerin girebileceği bir yer olduğu için içi hakkında pek bir fikri yoktu. Merak etmek bile istemiyordu.
Taehyung sonunda istediği yere geldiğinde araba park edildiği gibi resmen fırlayarak indi araçtan. Saatini kontrol ettiğinde yarım saat çoktan geçmişti. Sadece bir saat onu görmek bile yeterdi Taehyung'a hızlı adımlarla girişe geldiğinde şifreyi söyleyip kapının açılamsını bekledi sabırsızca.
Birkaç saniye sonra gıcırdayarak açılan eski püskü oldukça büyük olan kapının arkasında iri cüsseli biri başıyla Taehyung'u selam verdi. Taehyung da aynı hareketi yapıp dar koridorda ilerledi. Etraf oldukça rutubetli kokuyordu.
Sağa döndüğünde ilerde tekrar büyük ama giriştekine nazaran daha çetrefilli ve yeni olan kapıya ulaştı. Sağ kenarda duran siyah tabaka benzeri mekanizmanın ucuna baş parmağını bastırdı. Mekanik bir ses " Hoşgeldiniz Bay Kim. " Dediğinde kapı yavaşça aralanarak açıldı.
Beklemeden içeri girdiğinde yüzüne çarpan mor ışıkla gözlerini kıstı. Bu mor ışığı biliyordu. O her sahneye çıktığında etraf mor ışıklarla bezenirdi. Bu detay onu gülümsetirken üzerindeki ceketi vestiyer gibi olan yere asıp gömleğinin kollarını sıvıyarak büyük salona giriş yaptı.
Salonda tektük insanlar vardı. Onlarında gözü sahneye değmiyordu bile. Bu durum Taehyung'un oldukça hoşuna gidiyordu en azından bu güzelliği ondan başka kimsenin dikkatini çekmiyordu. Her zaman oturduğu yer olan en öne geçip siyah deri koltuğa oturdu.
Sahnede direkle adeta bütünlenmiş bir şekilde dans eden beden onu her defasında nasıl bu kadar büyülediğini anlayamıyordu. Buraya gelen misafirlerin hiçbirinin umursamadığı bu çocuğu izlerken neden bu kadar heyecanlanıyordu?
Baştan sona siyah ve iddalı kıyafetiye direğin etrafında siyah bir kuğu gibi süzülüyordu. Bembeyaz olan bu tene o kıyafet o kadar yakışmıştı ki Taehyung ona her baktığında içinde birşeyleri koptuğunu hissediyordu. Sahnenin karşısında büyük bir cam vardı. Ve o cam dış cepheyi göstermediği için çocuğun onu görmesi imkansızdı. Buna rağmen hergün işi gücü bırakıp buraya onu izlemeye geliyordu.
Bu durum bir kaç haftadır böyleydi ve Taehyung asla şikayetçi değildi. Sadece uzaktan izlerken bile uyuşturucu gibi bağlanmıştı çocuğa. Ona bakarken hayatındaki eksik parçalar tamamlanmış gibi hissediyordu.
Taehyung bakışlarını çocuğa kilitlemiş gözünü kırpmadan izlerken yan masadaki kızlar gülüşerek ona bakıp duruyorlardı. Bir müddet böyle devam ettikten sonra kahkahalar giderek rahatsızlık vermeye başlamıştı. Taehyung sinirlenmeye başladığı için çatılan kaşlarıyla bakışlarını solundaki gruba çevirdi. Birkaç genç kız ona yiyecek gibi bakıyordu ve bunu gizli de değil gayet alenen açık seçik süzerek yapıyorlardı.
Sinirli bakışlarını yan masadakilere sunarken hepsi birden gülmelerini durdurup öksürerek önlerine döndüler. Sanırım bu Taehyung'un kendinde en sevdiği huyuydu. Bakışlarıyla bile karşıdaki kişiyi yönetebilirdi. Çoğu zaman işe yarıyordu ve bu durumdan gayet memnundu. Konuşmadan çözme işi.
Bir avuç aptala bakmayı kesip siyah incisine döndü fakat sahnede boş bir direkten başka birşey yoktu. Bu durum onu fazlasıyla sinirlendirmişti. Hadi ama hemen bitmiş olamazdı demi? Şuan yan masadaki piçleri öldürmek istedi. Onlar yüzünden heyecanla beklediği performansı bile izleyememişti. Sıkıntıyla bir nefes verip saatini kontrol etti. Şovun bitmesine hala yarım saat olduğunu fark etti. O zaman neden bu erken bitirmişlerdi ki?
Normalde asla arka tarafa gitmemişti. Orada karşılaşacağı şeyler onu katil olma dürtüsüne kaptırabilirdi. Kendisi yasal olmayan şeylerle pek işi olmazdı bu bar dışında. Arkada neler olduğunun da az çok farkındaydı. Fakat karışmıyordu. Ona göre bana dokunmayan yılan bin yaşasın kafasındaydı. Ama eğer gözünün önünde tecavüz taciz vs. Olaylar yapılsa kesin katil olurdu. Sakin olamayacağı tek durum buydu. Bir sürü metrisi olan, karısından sıkılan, tek gecelik ilişki isteyen, yer altıyla bağlantısı olan bütün zengin piçler barın arka tarafında bulunurdu. O yüzden arkaya gidip bu manzaralarla karşılaşmak istemiyordu.
Şimdi ise Siyah incisinin neden bu kadar erken sahneden indiğini merak etmişti ve arkaya gidip orda neler döndüğüne bakamak istiyordu. Normalde her zaman
aynı saatte başlar aynı saatte ise biterdi. Ah neden indiğini de görememişti çünkü o sırada yan masaya bakıyordu. İçi iyice merakla dolarken bardağında kalan son yudumu da kafasına dikip ayağa kalktı.Hızla salon olan kısımdan kopup teknik masalar arasından geçerek arka kısma açılan siyah neon ışıklı yerin önünde durdu. Asansör kapısına benzeyen kapının üstünde SADECE VİP İÇİN➡ yazıyordu. İlk bara geldiği zaman Vİp kart aldığı için şükür etti. Başta boş boşuna aldığı için kendine yakınsada şimdi işe yaramıştı. ( arkadaşlar kart fiyatı baya pahalı olduğu için pişman olmuş karakterimiz gereksiz harcamaları sevmez;))
Arka cebinden çıkarttığı cüzdanından vip kart çıkartıp duvara montelenmiş post cihazına benzeyen makineye soktu. Bir onaylama sesi gelirken kapı açıldığı gibi o mekanik ses tekrar duyuldu.
"Vip bölüme hoşgeldiniz Bay Kim sizi ağırlamaktan şeref duyarız. "
Taehyung duyduğu sese karşı göz devirip yavaş ama bir o kadarda sert adımlarla içeri girdi..
Planlı bir fic değil akışına bırakıyorum vote mote verin işte bişeyler ki devamı gelsin hadi sağlıcakla kalınızz🤡
ŞİMDİ OKUDUĞUN
"BLACK PEARL"
Short Story"Ünlü iş adamı Kim Taehyung her gece aynı saatte Jungkook'u izlemeye gelir. "