Bir Demet Ay Parçası

538 44 19
                                    

(Bölümün sonuna kadar lütfen üstte ki müziği dinleyin.)

Sorduğu soru ile dilim adeta lal kesilmişti ben de çok isterdim her şeye yeniden bir başlangıç yapmaya özellikle Cüneyd ile birlikte yeni bir yuva kurmak... ancak buna tekrardan cesaret edemezdim "Ben... düşünmem gerek"
Cüneyd hafif şaşkınlıkla bana baktı ben ise ona bakamıyordum onu çok seviyordum bunu inkar edemezdim ki ancak o beni terk etmişti bana benim dünyamın sınırları senin ihtimallerine yetmez demişti şimdi ne oldu? "Zeynep? İstemiyor musun?" Sorusuna ne cevap verdim ne de ona bakabildim en sonunda tüm cesaretimi toplayarak bakışlarımı bana dikkatle bakan adama çevirdim.
"Beni terk ettin hatırlatırım."

Cüneyd bu çıkışımı beklemiyormuş gibi bit kaç saniye sessiz kaldı daha sonra gözünden bile okuyabildiğim pişmanlıkla "Zorundaydım... senin hür kalman için bunu yapmalıydım Zeynep."

"Şimdi ne değişti? Beni boşadıktan sonra hür mü oldum sanıyorsun? Her şey daha da berbatlaştı"

Cüneyd bana doğru hafifçe eğilip "Her şey daha d berbatlaştı... ne sen hür kaldın ne de ben gözbebeğimi ,seni, unutabildim." gözlerim dolmuştu neden böyle olmak zorundaydı? Neden tüm yollar kapalıydı? Cüneyd fısıldayarak devam etti "Zeynep, ben senden önce yaşamak nedir bilmezdim bana nefes almayı öğreten sensin benim nefesim oldun."

Usulca devam ettim "Nefesini tek hamleyle sildin." içim acıyordu ona böyle ağır sözler söylemek istemiyordum lakin benim de bir kalbim vardı beni acıtmıştı hem de en derin yerimden. Cüneyd yutkundu bunu adem elmasının oynayışından görebiliyordum gözlerimi kucağımda ki elime çevirdim "Nefesimi içimde tutmanın ne anlamı vardı ki? Salıver dediler bana içinde patlar yoksa dediler ben de kandım haklılardı benim yanında kafeste takılı kalmış bir kuştan farkın yoktu..."

"Oysa ben başkalarının yanında kafeste takılı kalmış bir kuştum ben senin yanında hürdüm bunu anlayamadın mı? Benden boşanır boşanmaz ertesi günü Feyza ablayla nişanı kıyan da sendin amacın neydi?"

Cüneyd yerinde dikleşip titreyen ellerini elime uzatıp sıkıca tuttu "Benden umudu kes diyeydi her şey..." biliyordu o da haksız olduğunu biliyordu bu durum karşısında konuşabilecek bir cümle bile bulamıyordu derin bir nefes verdim hüzünle göz yaşlarım yanaklarımdan süzülmeye başladığında gözlerimi sıkıca yumdum.

Bunu fark eden Cüneyd endişeyle bana baktı "Zeynep... ağlama."

"Senin yüzünden ağlıyorum."

"Pişmanım yemin ederim ki hayatımda hiç bu kadar pişman olmadım ben sadece seninle mutluyum" gözlerimi açtım bakışlarım karşımda ki adamı buldu gözleri dolmuştu onun da içimde ki huzursuzlukla "Ben de... ben de sadece seninle mutluyum."

Ve devam ettim "Peki... annem ve halama haber vermeliyim."

Cüneyd kaşlarını çattı anlamamıştı bana bakarken hafifçe gülümseyip "Tekrardan bir yuva kuralım demiyor musun? Bundan annem ve halamın da haberi olmalı..." dedim karşımda ki adam gizlemeye çalıştığı mutlulukla bana baktı "Ben... hazırlıkları yaptırayım o zaman."

Başımı salladım elimin tersiyle göz yaşlarımı silip yerimden kalktım ve mutlulukla "Ben müsaadeni isterim işlerimin başına koyulsam iyi olur."

"Müsade senindir Zeynep hanım."

1 Hafta Sonra...

aynı evin bir çatısı altındaydık.
Mutfak bizim mutfağımız,
Kütüphane bizim kütüphanemiz
Salon bizim salonumuzdu
Evimiz... bizim evimizdi.

"Benim dergaha gitmem gerek." acele davranan Cüneyde merakla "Kötü bir şey olmadı umarım?" diye sordum Cüneyd cübbesini giyip rahatlamam için "Tasalanma sadece babam bir kaç sorun çıkarmış." derin bir nefes verdim Vahitin olduğu yerde tasalanmamak elde değildi kapıyı açıp gitmeden önce bana gülümsedi gülümsemesine karşılık verdiğimde kapıyı kapatıp gitti dudağımı kemirerek salona geçtim.

Zevc&Zevce Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin